YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bbp Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler Gündeme Değindi

Büyük Birlik Partisi (BBP) Gaziantep İl Başkanlığı istişare toplantısına katılan BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin...

Büyük Birlik Partisi (BBP) Gaziantep İl Başkanlığı istişare toplantısına katılan BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, gündeme ilişkin konulara değindi.

Şenliler, İstanbul Taksim Meydanı'nda bulunan Gezi Parkı ile ilgili yaşanan olaylara değinerek, "Ülkemizin son günlerde, özellikle son bir haftada yaşadığı hadiseleri göze aldığımız zaman, aklımıza hemen 12 Eylül öncesi, 1970’li yılların ve hatta daha öncelere gidersek 1968 ve 1969’lu yıllarda, o dönemleri yaşayanlar olarak, o günlerdeki ülkenin yaşanmışlıklarını, ülkedeki anarşi ve teröre adım adım zemin hazırlayan hadiseleri hatırlamaktan geri kalmadığımızı ifade etmek istiyorum. Toplumun demokratik hakları, demokratik talepleri, demokratik istekleri elbette ki olacaktır. İnsanlar düşüncelerini, fikirlerini, teröre, şiddete, anarşiye, kaosa, bulaşmadan, buna fırsat vermeden her türlü meşru yollarla dile getirecektir. Bundan doğal, bundan tabi, bundan güzel hiçbir şey olamaz. Zaten demokrasinin olmazsa olmazı insanların, düşüncelerini, fikirlerini serbestçe ifade edebilmeleridir. Özellikle İstanbul Taksim Meydanı'nda son günlerde yaşanan 'Gezi Parkı'ndaki hadiseler' diye ifade edilen ve arkasından da ülkemizin pek çok şehrine yansıyan, başta Ankara, İzmir, Adana'ya sıçrayan olayları çok dikkatle tahlil etmek, çok dikkatle analiz etmek gerekir. Biz Büyük Birlik Partisi olarak şunu ifade ediyoruz. Biz bu süreçten gelen bir geçmişi olan, özellikle 12 Eylül 80 öncesinde bu hadiselerin içerisinde yaşamış, toplumsal hadiselerin nasıl kontrolden çıktığı zaman, toplumu böldüğü, ayrıştırdığı, parçaladığı, kin ve nefrete, düşmanlığa çanak tuttuğunu gören, bunları yudum yudum yaşayan bir gençlik hareketi içerisinden gelen siyasi kadroyuz. Elbette ki toplumsal reaksiyonlar, toplumsal beklentiler, toplumsal söylemler, meşru zeminlerde kaldığı sürece, insanlar tarafından yerine getirilmeli, bunlar hiçbir zaman gözardı edilmemeli, siyasi erk, siyasi iktidar, ‘ben karar verdim oldu, ben isterim yaparım’ anlayışında olmamalı; sokağın, toplumun, toplum kesimlerinin sözlerine kulak vermelidir. Ancak memleketimizde, memleketimiz üzerinde emeli olan emperyalist güçlerin, daha önceki dönemlerde gördüğümüz, yaşadığımız hadiselere benzer bir takım provokasyonlar yapacak fırsatları kolladığını da hiçbir zaman unutmamalıyız. Özellikle Suriye’deki hadiseler, Suriye’deki hadiselerin ülkemize yansıması, Suriye’deki hadiselerin Ortadoğu coğrafyasındaki aldığı yeni şekil ve Ortadoğu coğrafyasındaki Suriye hadiselerinin bir mezhep ekseni haline getirilmeye çalışılıyor olması ve olaya bu açıdan yaklaşılmış olması, Türkiye’de de bugüne kadar hiçbir şekilde gündeme gelmeyen ve halkımızın böyle bir şeyi düşünmesinden çok çok uzak olan mezhep anlayışının da bu hadiseler vesilesiyle körüklenmek istendiğini, bunların öne çıkarılmak istendiğini ne yazık ki acıyla, endişeyle ve tereddütle gözlemlemek durumundayız" ifadelerini kullandı.

Şenliler, sözlerini şöyle tamamladı: “Siyasi iktidar bir güç zehirlenmesine kapılmamalıdır. Bir iktidar zehirlenmesine kapılmamalıdır. İktidar, bütün ülkenin iktidarıdır. Başbakan bütün toplumun Başbakanıdır, milletin Başbakanıdır. İdari mekanizmada siyasi erki elinde bulunduran, siyasi iradenin sahibi durumunda koltukta bulunan iktidar; ‘ben çoğunluğa sahibim, ben iktidar oldum, ben istediğimi yaparım, ben oy çokluğu ile bu kararı buradan alır ve bunu uygulamaya korum’ gibi bir anlayış içerisinde olmamalıdır. Demokrasi sadece sandıktan çıkmak ve çoğunluğu almak değildir. Demokrasi, toplumun tamamının, bir anlayış içerisinde, görüş birliği, iş birliği ve düşüncelerini ifade edilebildiği bir ortam oluşturmaktır. Demokrasi budur. İstanbul’daki hadiseler yine polisimiz tarafından, İstanbul Valimiz tarafından, görev yapan kamu görevlileri tarafından iyi okunamamış ve iyi algılanamamıştır diye altını çiziyoruz. Bu kadar ağır şiddetin kullanılması, bu kadar yoğun ve orantısız güç kullanılması toplumu germiştir. Sayın Başbakan'ın da yurt dışına giderken yapmış olduğu 'üç beş çapulcu' ifadesini ‘tencere tava hepsi aynı hava’ şeklindeki ifadesini de doğru bulmadığımın altını çizerek, ifade etmek istiyorum. Ne olursa olsun, Başbakan bütün ülkenin Başbakanıdır. Tekrar tekrar söylüyorum hükümet kucaklayıcı olmalı, iktidar herkesin iktidarı olduğunu; icraatlarıyla, eylemleriyle, söylemleriyle, ifadeleriyle belirtmelidir. Haklarını arayan insanlar çapulcu değildir. Haklarını isteyen insanlar çapulcu olarak tanımlanamaz. İçinde çapulculuk yapanlar vardır ama, siz devletseniz, içindeki çapulculuk yapanları bulup, yargının önüne getirip taşımanız lazım.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler