BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, hükümetin demokrasi paketinin, terör örgütü PKK’nın taleplerini esas aldığını ileri sürdü. Destici, ziyaret ve çeşitli programlara katılmak için geldiği Denizli'de bir basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya, BBP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Efe de katıldı.Okulların açılması dolayısıyla bu alandaki problemlerden dolayı hükümeti eleştiren Genel Başkan Destici, “Donatımı çözerek, donatarak eğitimdeki bütün problemleri çözeceklerini düşündüler. Öğretmenlerin temel problemleriyle ilgili hiçbir temel çözüm geliştiremediler. Öğretmenlerin hem hayatını kolaylaştıracak hem eğitim düzeylerini yükseltecek hem öğretim düzeylerine katkı sağlayacak maalesef hiçbir gelişme veya düzenleme yapamadılar. Ben çok iddialıyım, bu hükümet döneminin en mağdur kesimlerinin başında bana göre öğretmenler geliyor. Her öğrenciye bir bilgisayar vererek veya her sınıfa bir akıllı tahta koyarak, eğitimdeki problemleri çözemezsiniz. Siz temelde iyi bir müfredat ve iyi bir öğretmen kadrosuyla bu işe girişmediğiniz zaman eğitimdeki problemler çözülmez.” dedi.Hükümetin durup dururken kendisinin de problemler çıkardığını öne süren Destici, “Özel sağlık meslek liseleri meselesi var. Önce herkese, 'Özel okul açın.' dendi. Televizyonlarda da bu söylendi. Hükümet bunu teşvik etti. Neticede pek çok girişimci. bununla ilgili girişimde bulundular. Trilyonluk yatırımlarda bulundular. Öğretmenlerle anlaştılar. Ön kayıt aldılar. Şu anda sırf iki bakanlık, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarının arasında bir yönetmeliğin uyuşmamasından dolayı ruhsat alıp okullarını açamıyorlar. Bana yüzlerce mail geliyor, 'Sistem üzerinden özel sağlık lisesine kayıtlarını yaptıramıyoruz. Okullarımızı açamıyoruz. ruhsat alamıyoruz.' diye. Bu problemin okullar açılmışken çözülmemiş olması gerçekten büyük bir problem.” şeklinde konuştu.'PKK’NIN TALEPLERİ, BU PAKETİN ESASINI OLUŞTURMAKTA'Yeni demokrasi paketini de eleştiren BBP Genel Başkanı, “Basına yansıdığı kadarıyla PKK’nın talepleri, bu paketin esasını oluşturmakta. Daha önce, ‘Bizim resmi dil talebimiz yoktur.’ diyenler, anadilde belli bir mesafe aldıktan sonra bugün remi dil talebini de dillendirmeye başladılar. PKK’lılara ve KCK’lılara af, Abdullah Öcalan’a ev hapsi ya da kısmi özgürlük, bunların olmazsa olmazları gözüküyor.” dedi.'CAMİ-CEMEVİ PROJESİNİ DOĞRU BULMUYORUM'"Cami-Cemevi" projesini iki yönden doğru bulmadığını aktaran Mustafa Destici, şunları kaydetti: “Birincisi, cami ve cemevi eşitlenmesi adına doğru bulmuyorum. Bunlar birbirinin karşıtı değil. Cami tüm Müslümanların, Alevisi, Sünnisi, Şiisi, Şafiisi, Malikisiyle bütün cemaatlerin, yeryüzündeki bütün Müslümanların ortak ibadethanesidir. Cemevini getirip caminin yanına koyamazsınız veya onun karşısına dengi olarak koyamazsınız. Cemevi, Müslümanlar arasındaki belli bir mezhepsel grubun, nasıl ki diğer cemaatlerin de tekkeleri vardır, zaviyeleri vardır, dergâhları vardır, dergâh hükmünde olan bir mekândır. Asla caminin karşılığı değildir.” Destici, projenin cemaatleri yaklaştırmayacağını, tam tersine Alevilerle Sünnileri birbirinden uzaklaştıracağını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz