BBP Genel Başkanı Destici, gündemi değerlendirdi:

İSTANBUL (AA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Atatürk hepimizin ortak değeri, Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanı, Cumhuriyet'in kurucusu. Cumhuriyet'in ilk yıllarında tek parti döneminde CHP genel başkanlığı yapmış olması onu şimdiki CHP'yle özdeşleştirmez ve onunla kısıtlayamaz." dedi.

​​​​​​​Destici, BBP Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Hayati Örencik'in vefat eden annesinin Fatih Camisi'ndeki cenaze törenine katıldı.

Törenin ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Destici, İstanbul Havalimanı yapıldıktan sonra Atatürk Havalimanı'nın millet bahçesine dönüştürülmesi sürecinde CHP başta olmak üzere bazı muhalefet partilerinin tutarsızlıklarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Muhalefetin daha önce Atatürk Havalimanı'nın yetersiz olduğunu ve yeni bir havalimanı gerektiğini söylediğini belirten Destici, "Yeni havalimanı açıklanınca, yapılacağı alanın doğru olmadığını, oraya rüzgardan uçak gidemeyeceğini söylediler. Ardından Atatürk Havalimanı'nın yerine konut ve iş yerleri yapılacağını, buradan rant elde edileceğini, buranın bahçe olması gerektiğini söylediler." dedi.

Destici, millet bahçesi yapılacağı açıklanınca da "Atatürk ismini kaldırıyorlar" yaygarası koparıldığını kaydederek, şöyle konuştu:

"Atatürk ismi kalkar mı? Böyle bir şey söz konusu değil. Atatürk hepimizin ortak değeri, Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanı, Cumhuriyet'in kurucusu. Cumhuriyet'in ilk yıllarında tek parti döneminde CHP genel başkanlığı yapmış olması onu şimdiki CHP'yle özdeşleştirmez ve onunla kısıtlayamaz. Onunla kısıtlayanlar aslında Atatürk'e büyük kötülük yapmış olurlar. Çünkü Atatürk 84-85 milyonun hepsinin ortak değeridir. Eğer gerçekten 'Atatürk'ü seviyoruz' diyorlarsa o zaman Atatürk'ün bu devleti hangi esaslar üzerine kurduğuna baksınlar. Atatürk tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil, tek din ve tek millet üzerine bu devleti kurmuştur. Şimdi bunlara sahip çıkıyor mu CHP? Bunlara sahip çıkmıyor, terörist Selahattin Demirtaş'a, Avrupa'nın, emperyalistlerin sözcülüğünü yapan ya da Gezi'de başrol oynayan Osman Kavala'ya sahip çıkıyor. Suriye'ye harekatı, Libya'da asker bulunmasını desteklemiyor ama öbür taraftan PKK-PYD ayrımına aynı Batı gibi giderek, 'PYD'yi terör örgütü olarak görmediğini' ifade ediyor. Esas bunlar Atatürk düşüncesine karşı olan davranışlardır."

- "HSK'nın 12 üyesinin 7'si meclis tarafından seçiliyor"

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığından yana olduklarını vurgulayan Destici, "Yargının verdiği bazı kararlar işinize gelince 'Ankara'da hakimler var' diyeceksiniz, işinize gelmeyince HSK'yı, cumhurbaşkanını, hükümeti suçlayacaksınız. Halbuki HSK'nın 12 üyesinin 7'si meclis tarafından seçiliyor. Bu 7'sinin tamamına CHP, İYİ Parti oy verdi. Şimdi kalkıp sanki sadece cumhurbaşkanı tamamını atamış gibi algı oluşturarak, hoşlarına gitmeyen kararlar üzerinden HSK'ya iftira atmak ve HSK sanki tamamen cumhurbaşkanının talimatıyla, hükümetin isteğiyle kararlar veriyor gibi açıklamak bence yargımıza, mahkemelerimize, yargıçlarımıza, savcılarımıza karşı büyük bir haksızlık, HSK'ya karşı da büyük bir bühtan ve iftiradır." ifadelerini kullandı.

Her kararın herkesi memnun edemeyeceğini vurgulayan Destici, şunları kaydetti:

"Mesela Canan Kaftancıoğlu kararı... Hakaretti, söz, fiil, siyasetçiler bunlarla ilgili kararlarda elbette bir ceza olabilir, biz bunu savunduk, kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yok. Ama bakıyorsun orada daha farklı cezalarda adam 1 gün yatmazken burada sırf hakaretten dolayı bir siyasetçi yatıyorsa bu da kamu vicdanını rahatsız ediyor. Bunlara da dikkat etmek lazım. Sayın Kılıçdaroğlu'na Çubuk'ta yapılan saldırı, buradan ceza alanlar 1 gün yatmıyor, bu da kamu vicdanını rahatsız ediyor. Eğer TCK'da yeni düzenlemeler gerekiyorsa yapmamız lazım. Uygulamada, verilen kararlarda bir adaletsizlik varsa ya da kamu vicdanını tatmin etmiyorsa bunların da yeniden gözden geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum ama işin esasından kopmadan."

Destici, bugün Kırım Tatar Türk halkının milli lideri ve Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile İstanbul'da görüştüğünü hatırlatarak, hem Rusya-Ukrayna savaşını hem de Kırım Tatarları'nın son durumunu görüştüklerini söyledi.