Bbp Genel Başkanı Destici'den Başkanlık Sistemi Yorumu

İzmir Foça'da partisinin dayanışma yemeğinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk devlet geleneğinde başkanlık sisteminin olduğunu belirterek, "Türk devlet geleneğimize baktığınız zaman Türk devletlerinin büyük bir çoğunluğunun başkanlık yöntemiyle yönetildiğini görürsünüz. Zaman gelmiş yönetenin adı Hakan olmuş. Kiminin adı Bey, kiminin Padişah olmuş. Ama bunların hepsi özünde başkandır. Tarihimizde halkımız başkanlık sistemiyle yönetilmiştir. Bu sistem tarihimize ve kültürümüze uygun bir sistemdir" dedi.

Başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğini savunan Destici, şunları söyledi: "Bu tartışılsın, konuşulsun ve bu sistem Türkiye'yi gerçekten parlamenter sistemden daha ileri götürecekse birliğimiz, beraberliğimiz istikrarımız bu sistemde daha iyi sağlanacaksa tercih edilebilir" Önceliklerinin yeni anayasa olduğunu anlatan Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Fakat bizim önceliğimiz başkanlık sistemi değil yeni anayasadır. Demokratik sivil bir anayasayı yapmadan, bunu ortaya koymadan, başkanlık sisteminin tartışılmasını biz demokratik anayasayı öteleme olarak görüyoruz. Son günlerde süt tartışmalarıyla gündemi değiştirenler bu ve buna benzer suni gündemlerle yeni anayasayı ötelemek istiyor. Soruyorum bu ülke bir ay Dersim'i tartıştı ne kazandı?"

YENİ BÜYÜK ŞEHİR YASASI

Son zamanlarda kamuoyunda bir diğer tartışma konusu olan yeni büyük şehir yasası konusuna değinen Destici, İktidar partisinin yeni bir büyük şehir yasasını kapalı kapılar ardında hazırladığını iddia ederek şöyle konuştu: "Öğrendiğimiz kadarıyla hazırlanan bu yasaya göre bütün köyler, beldeler 10 bin nüfus altındaki ilçeler kaldırılıyor. Hepsinin idaresi tek bir büyükşehir belediye başkanına veriliyor. Böylelikle valileri pasifize ediliyor. Kaymakamlıklar yok sayılıyor. Biz bu durumu ana hatlarıyla tehlikeli görüyoruz. Düşünün Türkiye'nin hassas bir bölgesi var. Yarın başka bölgelerinde hassas olmayacağını kimse bilemez. Devleti yönetenler 50 yıl ilerisine bakarak Türkiye vizyonunu, yasalarını ve değişimlerini ona göre yapmak zorundadır."

OSMAN BAYDEMİR GÜÇ KAZANIR

Yeni Büyükşehir Yasasının gerçekleşmesi dahilinde BDP'li Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'e dikkat çeken Destici, şunları söyledi: "Bir daha düşünün ki siz bugün şu an sadece merkezinde yetkisi olan PKK'nın belediye başkanı Osman Baydemir'e yarın Diyarbakır'ın tüm köy, belde ve ilçelerini yüksek bir bütçeyle emrine vermiş olacaksınız. Zaten o belediyelerden PKK'ya para aktarıldığını biliyoruz. Yarın da resmen PKK'nın belediyesi olacaktır ve hemen sonrasında ileriki adımlar gelecektir. Yarın sizi oralara sokmamaya çalışacaklardır. Bunu daha önce bazı vekillerden dinlemedik mi? Burada herkes silahlı buraya giremezsiniz diyen vekiller yok mu? Bize özerklik yetmez deyip tam bağımsızlık istiyoruz diyen vekiller yok mu? Genel Başkan sıfatını taşıyanlar çıkıp diyor ki burası özgür Kürdistan olacak,biz burada yaşayacağız ve bunu herkes görecek diyor. Bu nedenle büyükşehir yasasını tehlikeli buluyorum. Osmanlı'dan bize kalan en önemli miras ve kazanımlardan birinin merkezi yönetim sistemi olduğunu düşünüyorum. Avrupa'ya Amerika'ya özenenler bilmiyorlar ki Almanya, Fransa,İngiltere gibi ülkeler merkezi sisteme geçmeye çalışıyorlar.Ama treni kaçırmış durumdalar.Çünkü, eyaletleri buna ikna edemiyorlar.Onlar bunu yapmaya çalışırken biz ise onların terk etmeye çalıştığı bir sisteme dönerek bir nevi ülkenin bölünmesine ve belli özerk bölgelerine çanak tutmuş oluruz"

EĞİTİM SİSTEMİ GİBİ OLMASIN

Başkanlık sisteminin masaya yatırılmasını isterken, yeni büyükşehir yasasının da bütün hatlarıyla milletin önüne konulmasını ve TBMM'de tartışılmasını talep eden Destici, sözlerini şöyle tamamladı:"Eğitim sistemi gibi yapmasınlar. Ben 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemine karşı bir hareketin genel başkanıyım. Bu değişikliği de olumlu bulmuyorum. Bizim istediğimiz gibi bir değişiklik olmamış olsa da eski sisteme göre yinede kazançtır diyorum. Özellikle Kur'an-ı kerimin, Hazreti Peygamberin hayatının seçmeli ders olması. Kur'an kursuna gidecek olan öğrencilere fırsat verilecek olması, imam hatip okullarının önünün açılmasını olumlu görüyoruz. Ama buna rağmen keşke mecliste tartışılsaydı. Diğer siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin fikirleri alınsaydı ve olgunlaştırılsaydı. Bu anlamda büyükşehir yasasında da hükümetin aynı yöntemi izlememesini tavsiye ediyorum. Bunu milletimiz adına istiyorum."