Bbp Genel Başkanı Mustafa Destici:

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Hollanda ve Almanya'daki Türk vatandaşlarının en önemli sorununun Türkçe eğitimi ile din eğitiminin verilmemesi olduğunu belirterek, "Hükümet yurtdışındaki vatandaşlara oy ve gelir gözüyle bakmasın. Para kaynağı ve oy deposu olarak görmesin" dedi. BBP'nin yapılan zamları Tüketici Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini de kaydeden Destici, "Türkiye kendisine dayatılanı kabul edecek, bunun bedelini vatandaşa ödetecek. Ekonomik zarara uğrayacağız. Faturayı millete keseceğiz. Biz neyin bedelini ödüyoruz? Bize bunu yaptıranlar o zaman zararlarımızı tazmin etsinler" dedi.

BBP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Hollanda ve Almanya'ya yaptığı ziyaretleri değerlendiren Destici, Hollanda ziyaretlerinde havalimanında yeşil pasaportlu olmalarına rağmen 2 saat bekletildiklerini ifade etti. Hollanda'da tüm vatandaşlara aynı muamelenin yapıldığına dikkat çeken Destici, "Hollanda polisi Türk vatandaşlarını en az 2 saat bekletmektedirler. Bu bizim kabul edemeyeceğimiz bir durum. Türkiye gelenleri misafir gibi karşılamaktadır. Edindiğim bilgilere göre, 20 yıldır Türk vatandaşlarının her giriş çıkışında aynı uygulamanın yapıldığını öğrendim. Türk Dışişleri ve Büyükelçilik bu uygulamaya bir tedbir almalıdır. Bu aşağılayıcı uygulamaya bir tavır ortaya koymaları gerekmektedir. Bu durumun bu güne kadar çözülmemesini ise anlamış değilim. Bununla ilgili gerekli temaslarda bulunacağım" dedi.

Hollanda'da ve Almanya'da Türk vatandaşları ile yaptığı görüşmelerde bazı sıkıntıların dile getirildiğini belirten Destici, en önemli sıkıntının Türk vatandaşlarına Türkçe eğitimi ile din eğitiminin verilmemesi olduğunu ifade ederek, "Hiçbir okulda Türkçe eğitimi ile din eğitimi yok. Aynı şekilde Almanya'da da yok. Türkçe okul eğitimi değil, Türkçe dersi bile yok. Hollanda hükümeti bunun sebebi olarak bu dersleri verecek öğretmenler için bir bütçelerinin bulunmadığını ifade etmektedirler. Bu açıklamaya

çok daha üzüldüm. Bu konuyu Türk Dışişleri'nin çözmemesini de anlamış değilim. Avrupa'da 5 milyona yakın Türk vatandaşının problemlerinin çözüm noktasında hükümetin önemli bir çaba ve gayreti yok. Bu konuda bazı dernek ve vakıflar var. İyi ki kurulan dernek ve vakıflar dini eğitim vermektedirler. Şu an itibariyle bu konuda yeterli tedbirler alınmazsa yurt dışında yaşayan Türk nüfusunun yüzde 70-80'i hem Türklüklerini, hem de Müslümanlıklarını kaybedecekler. Avrupa'daki Müslümanların durumu Rodos'taki Müslümanların durumuna düşecek. Hükümet yurtdışındaki vatandaşlara oy ve gelir gözüyle bakmasın. Para kaynağı ve oy deposu olarak görmesin. Oradaki vatandaşların varlığının Türkiye Cumhuriyeti'nin bir varlığı olduğu görülmelidir. Bu arada dövizle askerlik konusunda yurtdışındaki vatandaşlar para ödememek için Türk vatandaşlığından çıkmaktadırlar" diye konuştu.

CHP'nin her zaman olduğu gibi hükümetin can simidi olduğunu kaydeden Destici, her zaman milli değerler üzerinden yürüyerek hükümeti kurtardığını ve hiçbir zaman ana muhalefet olarak genel problemlerle ilgili çözüm önerileri sunamadıklarını söyledi. CHP'nin artık değerlerle oynamayı ve uğraşmayı bırakması gerektiğini ifade eden Destici, "Vatandaş hükümetin zam furyası ile karşı karşıya. Fakat TBMM'deki partiler buna tepki vermiyorlar. Bunlar neyin zammı. Eskiden 'kaşıkla verip kepçeyle almak' tabiri vardı. Şimdi bu hükümet bunda da reform yaptı. Yani memura, emekliye ve işçiye daha vermeden kepçeyle almaya başladı. Şu anda hükümet resmen haraç alıyor. Bu neyin zammı, doğalgaz, elektrik ve benzine yapılan neyin zammı? Bu Türkiye neyin bedelini ödüyor? Bu millet neyin bedelini ödüyor? Biz niye enerjide yüzde 97 dışa bağımlıyız. Bununla ilgili ne bir model ne de bir proje yok. Ne biçim ülkedeyiz. Birileri çıksın bu zamların sebebini anlatsın. 'Ben zam yaptım' demekle olmaz" dedi.

Bu konuda BBP olarak kendilerine yakışanı yapacaklarını vurgulayan Destici, "CHP kendine yakışanı yapıyor. Millet için, ülke için siyaset yapan BBP, bu zamları hemen Tüketici Hakları Mahkemesi'ne götürecektir. Tüm teşkilatlarımız bulundukları illerde Tüketici Mahkemeleri'ne bu konuyu götürecektir. Buna 'dur' diyeceğiz. Siz kafanıza göre, kafanız estikçe zam yapamazsınız. Milleti soyamazsınız. Milletten haraç alamazsınız. Bir taraftan alacaksınız, diğer taraftan diğerlerini besleyeceksiniz. İlk önce yaptığınız işleri bir şeffaflaştırın. Bu zamların gerekçeleri anlatın. Bu zamma bu hükümetin hakkı yok gerekçesi yok. Türkiye kendisine dayatılanı kabul edecek, bunun bedelini vatandaşa ödetecek. Ekonomik zarara uğrayacağız. Faturayı millete keseceğiz. Biz neyin bedelini ödüyoruz. Bize bunu yaptıranlar o zaman zararlarımızı tazmin etsinler. Türkiye'nin zararlarını tazmin edin. Faturasını millete yüklemeyin. Bu millet zaten yıllardır fatura ödüyor. Bu işin takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.