Büyük Birlik Partisi Karabük İl Başkanı Dursun Kıraç, cinsel istismar olaylarını engelleyecek en büyük caydırıcı cezanın idam olduğunu söyledi.
Başkan Kıraç, son dönemlerde artan cinsel istismar olayları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kıraç, "Gördüğümüzde vicdanlarımızı parçalayan, gönüllerimizi kanatan cinsel istismar olayları son dönemlerde daha da sıklaşmaya başladı. Bu artışın nedeni takdir edersiniz ki bu olaylara karşı caydırıcı tedbirler, etkin önlemler alamamaktan kaynaklanıyor. Hukuk sistemimizin bu tür hadiselere karşı yetersiz kalmasını bu olayların önünü açan en büyük etmen olarak görüyorum.Bu tür hadiseler ne zaman yaşansa kamu vicdanı haklı olarak ’idam’ naraları atmaya ve hükümet edenlere idam cezasını geri getirmek yolunda tepki göstermeye başlıyor. En başından açıkça ifade etmek isterim ki bizim de bu hadiselerle alakalı en etkin çözüm yolu olarak gördüğümüz ceza idam cezasıdır. Ancak açıkça görülmektedir idam hususunda milletin talebi milletin meclisinde makes bulamamaktadır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Meclisten geçerse bekletmem, onaylarım” diyerek topu meclise attığı sözü hatırlatan Kıraç, "Ne hikmetse de şu anda aktif olarak başında bulunduğu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin teklifi bir türlü meclise taşımaması bu söylemi yerde bırakmıştır. Ayrıca bu süreçte diğer siyasi partilerin de milletimizin bu çağrısına kulaklarını tıkamaları gerçekten çok üzücüdür. Bu anlamda müspet çalışma yapan ve bu teklifi meclise taşımaya çalışan Büyük Birlik Partisi’nin dışında diğer siyasi partilerin tamamı gerçekleşen bu olaylarla alakalı vebal altında olduklarını unutmamalıdırlar. Belki belli siyasi saiklerle yaptıkları bu kulak tıkamaya şöyle bir çözüm getirebilirler; milletvekilleri, iki dudakları arasında oldukları genel başkanları değil vicdanlarını dinleyerek mecliste usül dışı bir oylamaya gitsinler ve vicdanlarına, istismara uğrayan benim çocuğum olsaydı ne tür bir ceza verilmesini isterdim diye sorsunlar, oylarını öyle kullansınlar. Ya da iktidar-muhalefet ayırmaksızın daima milli irade vurgusu yapan partiler idamla ilgili yasa tasarısını referanduma sunsunlar ve kararı aziz milletimiz versin. Milli iradeden bahsederek milletin taleplerinden kaçmak, kaçmıyor gibi görünüp top çevirmeyi de bu olaylar karşısındaki samimiyetlerini ölçmek üzere feraseti siyasilerden keskin aziz milletimizin vicdanlarına havale ediyorum" dedi.
Darbe yönetimlerinin haksız idamlarını gerekçe göstererek idama karşı çıkanlara da tepki gösteren Kıraç, şunları söyledi: “Çakma insan hakları savunuculuğuyla bu cezaya karşı olduğunu belirten tatlı su kurnazları içinde elbette söyleyeceğimiz şeyler var. 3-5 yaşında bir çocuğa tecavüz edip öldüren sapık bir cani için yükselttiğiniz sesinizi istismara uğrayan çocuklar için de yükseltmenizi bekliyoruz! Olayları tamamen ajite ederek hain ve kalleş darbe yönetimlerinin haksız idamlarını gerekçe gösterip bu cezanın geri dönüşü yok diyerek idama karşı çıkmanızın gerçekçilikten uzak olduğu açıktır. Eğer böyle bir hassasiyetiniz varsa cezaevlerinde suçsuz yere yılları heba edilen insanları gerekçe göstererek cezaevlerini kapatma fikrini de makul buluyor olmanız gerekir. Maksatlı bir tutumun ortaya attığı düşüncelerin millet nezdinde kıymeti harbiyesi olmadığı açıktır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz