BBP LİDERİ DESTİCİ: DEVLETİN GÖREVİ APO'NUN İTİBARINI KURTARMAK DEĞİLDİR

Mutlu YUCA-Taner BAYAR/ BOLU, Kocaeli'nde katıldığı programın ardından Ankara'ya dönen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Bolu'da TEM Otoyolu üzerinde bulunan bir alışveriş merkezinde mola verdi. Burada partililer tarafından karşılanan Mustafa Destici, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Destici çözüm sürecinin ayrışma ve bölünme süreci olduğunu belirterek, "İplerin PKK'nın elinde olduğu, bebek katili Apo'nun elinde olduğu ve hatta onun da üzerinde üst akıl dedikleri ve bugün de üçüncü göz olarak dayatmaya çalıştıkları ABD'nin olduğu çok açık ve net. Bugüne kadar hükümet her türlü tavizi verdi. Bu süreç içerisinde PKK hiçbir sözünü yerine getirmedi. İmralı'ya heyetlerin gitmesi, sekreterya gitmesi, gidecek heyette kimlerin yer alması ile ilgili konuları gündeme getirdiklerinde hep hükümet o da ne yazık ki gariban hükümet sözcüsü Bülent Arınç'a düşüyor. Daha sonra söylediklerini yalanlamak yada yutmak zorunda kaldı. Bu sekreterya konusunda da mutabakat yok demişti daha sonra olduğu açığa çıktı. İmralı'ya gidecek olan heyetlerin genişletilmesi, sekreteryanın Apo'nun istediği mahkumlar tarafından hazırlanması kabul edilebilir şeyler değil" dedi.
Destici, Bülent Arınç'ı açıklamaları nedeniyle eleştirip şunları söyledi: "Hükümet sözcüsünün çok talihsiz bir açıklaması oldu. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yada onun yetkililerinin görevi bebek katili ve İmrali canisi Apo'nun itibarını kurtarmak değildir. Onun hesabını birilerine sormak değildir. Tam tersine Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk milletinin onurunu, şerefini ve itibarını korumakla sorumlu olduklarını bilmeleri gerekir. Bu cümleyle Bülent Arınç hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin, hem de milletin itibarını ve kendi itibarını yok etmiştir. Bu adına çözüm süreci dediklerin sürecin Türkiye'ye bir faydası yoktur ve PKK'yı da ortadan kaldırmaz."
Destici, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan iç güvenlik reformunu da eleştirerek, şöyle konuştu: "Hükümetin son dönemde yaptığı hem yargıdaki değişiklikler ve iç güvenlik reformu adı altında yaptıkları tamamen kendi iktidarlarını koruma ve kendi işledikleri suçları ve hataları örtmek üzerine kuruluyor, tamamen amaç buna yönelik. Bu çok açık ve net bir şekilde belli. Dolasıyla burada bir iyi niyet aramıyorum. Bu tamamen milletin üzerinde büyük bir baskı oluşturarak iktidarımızı nasıl devam ettiririzin yollarıdır diye düşünüyorum."