İsrail'in, Kıbrıs Rum Kesimi ile İsrail arasında döşenecek petrol boru hattı ile Rum tarafına inşa edilecek doğalgaz terminalinin güvenliğini sağlamak amacıyla rum tarafına 20 bin komando yerleştirileceğini 10 bin de İsraillinin çalışacağının kamuoyuna yansıdığını belirtti.
“ KIBRIS' TA NELER OLUYOR?”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici şunları söyledi:
“Büyük Birlik Partisi olarak, Türkiye'nin dış politikası sadece Türk soylu ve Müslüman toplulukların yaşadığı coğrafyaları değil, dünyanın neresinde mağdur, mazlum, aç ve açıkta topluluklar varsa orayı da kucakladığını her minvalde açıkladık.
Ve Türkiye, tarihinin ve coğrafyasının ona gösterdiği istikamette bir süper güç olarak, bir güç merkezi olarak dünya siyasetindeki yerini almak zorunda olduğunu Temel dış politika parametrelerle Türkiye'yi yeni düzen içinde bir güç merkezi haline getirmek olarak ilan etmişken Kıbrıs gibi milli bir davamıza ve İsrail’in oraya 30 bin insanı ile konuşlandırılmasına asla ve kata sessiz kalamayız".
Geçtiğimiz yıl Almanya Başbakanının Güney Rum kesimini ziyaret ettiğini ve Yunan başbakanının misafir olarak gittiği Kıbrıs’ta haddini aşan bir cümle kurduğunu belirten Destici şöyle konuştu;
“Yunan Başbakanı ziyaretinde ‘Türkiye’yi Kıbrıs' ta işgalci’ ilan ediyor. İsrail Akdeniz'in her yerinde doğal gaz, petrol arıyor. Basketbolcularımız Güney Rum kesiminde dayak yiyor. Herkes suskun. Kıbrıs’ta yaşayan iki halk ta suskun.
Kıbrıs' ta sürekli olarak kaybeden neden biz oluyoruz. Güney Kıbrıs Rum kesimi dediğimiz ülke; Avrupa birliğine üye ve adı Güney Kıbrıs değil Kıbrıs olarak geçiyor. Avrupa da pek çok ülke tarafından tanınıyor.
Kıbrıs’ta bir şeyler oluyor…
Yoksa Kıbrıs satıldı mı ?
Gümrük birliği, Avrupa birliği ya da birleşmiş milletlerle yapılan görüşmelerin birinde satıldı mı ve bizim hala haberimiz neden yok? Ayrıca, maneviyattan mahrum bırakılmış KKTC halkı (nın) ‘bütün bu olan bitenlere’ karşı ‘milli bir refleks’ göstereceği nasıl düşünebilir?
Çok kadim dostlarımız İran, Irak, Pakistan, Filistin ve diğer Arap ülkelerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' ni tanıma gücü yeten bir ülke yok biliyoruz. Veya var mı?”
Kıbrıs’ın Türkiye’nin Akdeniz’e açılan önemli bir kapısı olduğunu ve ilelebet bu kapının açık olması gerektiğini dile getiren BBP Genel Başkanı Destici; Akdeniz'in altı petrol ve doğal gaz dolu olduğunun gün gibi aşikar hale geldiğini vurguladı ve “Kıbrıs her zaman bizim için stratejik olarak önemli” dedi.
İsrail'in, Kıbrıs Rum Kesimi'nde Türkiye ile ihtilaflı bölgeden çıkacak gaz için terminal inşa etmek karşılığında adaya 20 bini asker 30 bin İsrailli yerleştirmek istediğinin dillendirildiğini anlatan Destici; İsrail'in, Kıbrıs Rum Kesimi ile İsrail arasında döşenecek petrol boru hattı ile Rum tarafına inşa edilecek doğalgaz terminalinin güvenliğini sağlamak için Rum tarafına 20 bin komando yerleştirmek istediğinin açıklandığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Rum tarafından kamuoyuna sızan; "İsrail'e parmağınızı verirseniz kolunuzu kaptırırsınız. İsrail buraya çıkmak için gelmiyor; yerleşmek, çıkmamak üzere geliyor" sözleri önemli. Olmaz –olamaz…bu tip stratejik çalışmalar oldu bittiye getirilemez.
1963 yılından bu yana dünya kamuoyunca ‘malum-u ilan’ olan Güney Kıbrıs Yöneticileri, şaibe kokan, tüm dünyanın ‘hayretini’ çeken çalışmalarla ve attıkları adımlarla Barış’a balta vurmaktadırlar. Kıbrıs gittikçe bölünmektedir. İsrail’e toprak satışı yapmak ve çok önemli ve kaygan zeminlerin ciddi bir şekilde yaşandığı Arap topraklarında, Akdeniz’de, Afrika ülkelerinde İsrail’den 10 bin kişinin orada konuşlandırılması ve onları sözde korumak için gönderilen 20 bin İsrailli koruma neyin nesidir?
Ayrıca, İsraillilerin adada ‘konuşlanmasına’ şiddetle karşı çıktığı bilenen Güney Kıbrıs Ortodoks Cemaati de ‘Yunanistan’daki krizden dolayı susmak zorunda mı kaldı?
A’li kıran baş kesen gibi, dünya insanlığının gözü önünde türlü türlü vahşetlere imza atmış, işgallerle insanları muzdar eden İsrail’in Güney Kıbrıs’a davet edilişi; gerek güney gerekse Kuzey Kıbrıslı insanları ‘bıçak sırtına koymakla ‘ eşanlamlıdır.
Kıbrıs’ta gelinen nokta ile ilgili olarak kamuoyuna şunu ilan etmekteyiz:
‘Kıbrıs’ta Neler Oluyor?’ başlığı ve altında bir stratejik toplantı hemen yapılmalı ve bunu sağlamak için de sivil ve asker uzmanlardan oluşmuş, dış politika konularında strateji ve politikalar üreten, ülkeyi idare edenlere danışmanlık hizmetleri verecek İlmi ve Stratejik Araştırmalar Kurumu ihdas edilsin.
Ve atılacak adımlar da ‘İsrail’in orada neler yaptığını, ne gibi stratejik hamlelere hazırlanmak istediğini ve bunların analizleri güçlendirici hareketler olması lazımdır.
BBP olarak, Kıbrıs’ta ‘Barış’tan yanayız. Ve ‘çözüm için’ oluşturulacak bu kurul; ‘Güney ve Kuzey Kıbrıs halkının birlikte – beraberce yaşamasından yana olduğunu; dışarıdan, İsrail gibi sabıkalı bir ülkenin oraya hangi amaçlarla çalışmalar yaptığının vuzuha kavuşmasının bir an önce mantıklı-inandırıcı, şüpheleri izale edici açıklamalarını yapmasını istiyoruz.
ABD eksenli uluslar arası düşünce kuruluşlarının yorumları orta yerde duruyor..”İsrail’in Petrol arama çalışmalarının Akdeniz'de suları iyice ısıtacağı ve yeni dönemde çıkar çatışmalarını da beraberinde getireceği ve Türk İsrail ilişkilerinin daha da gerileceği hatta kopma noktasına dahi gelebileceği belirtiliyor.”
Bu konu Ortadoğu'daki parametrelerin anında değişeceğine işarettir. Bu durum geçiştirilemez bir S.O.S’ demektir.