BBP'den MHP'ye '3 Kasım' eleştirisi

Arı, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, ülkeyi ve Türk toplumunu Cumhuriyet tarihinin en kötü durumuna getiren 57. hükümetin ortaklarından MHP'nin, bu krizin daha da derinleşeceğini anlayınca, bunun sorumluluğundan kaçmak ve kurtulmak maksadıyla, diğer iki ortağından habersiz, erken seçimlerin 3 Kasım'da yapılmasını öngören karar aldığını ileri sürdü. Arı şöyle dedi: "MHP'nin, yangından mal kaçırırcasına tayin ettiği bu tarih, aslında ülkemiz ve halkımız için hileli ve tuzaklı bir erken seçim tarihi idi. Fizik ilminde olduğu gibi aynı şartlar, benzer neticeler verir. Yıllardır aynı seçim kanunu ile yine her seçim sonucunda olduğu gibi halk kendi vekilini seçemeyecek, milli iradenin Meclis'e yansımadığı, bilakis liderlerin hazırladığı listelerin halk tarafından onaylandığı görülecektir. Bunun da neticesi, her seçim sonrası olduğu gibi liderlik sultası ve onlara buyruk milletvekilleri ile halkın bitmeyen çilesinin devamından başka bir şeyin olmayacağıdır".

Erken seçimin, toplumun adeta bu hükümetten bir an evvel kurtuluş beklentisine dönüştüğünü ileri süren BBP Genel Başkan Yardımcısı Arı, "Artık bu safhadan sonra en doğru iş, yüce Meclis'in ve milli iradenin kararına uymaktır. BBP, başından beri erken seçim istemiş ve onun milletvekilleri olan bizler de milli iradeye saygılı olarak, Yüce Meclis'in bu kararını milletimiz adına destekliyoruz" diye konuştu.

Arı, seçimlerde partisinin oylarını düşüren genel başkanların görevlerinden ayrılarak, yerlerini yetenekli, bilgili, genç, dinamik, kariyer sahibi kişilere bırakmaları gerektiğini de ifade ederek, Türkiye'deki en büyük eksiğin bu olduğunu ve bunun da demokrasiye zarar verdiğini kaydetti. Bu tür örneklerin İngiltere ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde yaşandığını vurgulayan BBP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Arı, böylece partilerin, liderlerin ve etrafındaki insanların 'şirketi' olmaktan kurtulacağını da savundu. Arı, bu tür partilere örnek olarak da 'kan kaybeden ANAP'ı ve 'parçalanan DSP'yi' gösterdi.