Bdp Diyarbakır Milletvekili Tan’ın Basın Toplantısı

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, yeni Anayasa’da vatandaşlık tanımına ilişkin tartışmalarla ilgili olarak, “ya ‘Türklük’ yerine ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’ ibaresini kullanacağız ya da Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi nötr bir şekilde bir atıfta bulunmadan vatandaşlığı kanunla düzenleyeceğiz. Bu ikisi de olabilir” dedi.

Tan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Anayasa’da vatandaşlık tanımının bulunmasının şart olmadığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Tan, vatandaşlık tanımıyla ilgili ileri demokrat ülkelerde iki yöntem olduğunu söyledi. Bunlardan birinin, vatandaşlığın bir dil, din, mezhep ve kültürel vurgu yapmadan tanımlanması olduğunu ifade eden Tan, buna en iyi örneğin ‘ABD vatandaşlığı’ olduğunu söyledi. İkincisinin de nötr bir şekilde ‘vatandaşlık kanunla düzenlenir’ diye bir maddeyle bunun geçilmesi olduğunu belirten Tan, “Bu her ikisi de olabilir. Zaten şu anda ileri demokrasileri örnek alarak bir tanımlama yapmak istersek ya ‘Türklük’ yerine ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’ ibaresini kullanacağız ya da Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi nötr bir şekilde bir atıfta bulunmadan vatandaşlığı kanunla düzenleyeceğiz. Bu ikisi de olabilir, bana göre her ikisi de mümkündür” dedi.

“ÖNEMLİ OLAN AKİL İNSANLARIN GÖREV VE YETKİLERİ”

AK Parti’nin basına yansıyan akil insanlar listesindeki isimleri nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine Tan, henüz resmi bir açıklama olmadığını belirtti. Tan, önemli olanın akil insanların hangi görev ve yetkilere sahip olacakları olduğunu söyledi. Tan, “Kendi görüşlerini mi söyleyecekler, farklı çevrelerle temaslar mı yürütecekler, kendilerine göre bir yol haritası, çözüm, kanun, teklif, tasarı mı hazırlayacaklardır? Bir de bunu hangi yetkiyle yapacaklardır? Yani bir Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle mi, Meclis kararıyla mı yoksa sadece tavsiye ile görüşlerini mi açıklayacaklar? Esas önemli olan bunlar” dedi.

AK Parti Ankara Milletvekili ve Başbakanlık Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın ‘akil insanlar sürecin sivil gözü olacak’ sözlerinin anımsatılması üzerine ise, “Sürecin sivil gözü olmasına kimsenin itirazı yok, zaten askeri yöntemlerden bir şey çıkmadığını hepimiz söylüyoruz. Bu gözün görüş mesafesi ne olacak? Miyop mu olacak? Hipermetrop mu olacak? Lens mi takacak ? Neyi, ne kadar görecek? Biz bunu soruyoruz” dedi. Tan, akil insanların halkı neye ikna edeceklerinin belirlenmesinin de önemli olduğunu söyledi.

Basına yansıyan isimlere bakıldığında, bu insanların yıllardır yazan, çizen, konuşan, belli bir dünya görüşünü temsil eden insanlar olduğunu belirten Tan, “Bu insanlar bu meselenin çözümünde kamuoyunun ortak aklı olmalılar, diye düşünüyoruz. Tamam silahlar susacak, silahlı insanlar geri çekilecek ama bu süreç nasıl olacak? Bu süreç sadece silah bırakma ve çekilme değil. Bu mesele Türkiye’nin yeniden inşasıdır. Yeni bir Türkiye yeni bir Ortadoğu… Kokuşmuş rejimin tasfiye edilmesidir” dedi.

Basındaki listede Hülya Koçyiğit’ten Hülya Avşar’a kadar isimler olduğunu belirten Tan, “Bunlar var mı yok mu bilmiyoruz? Bilmediğimiz şey üzerinden polemik yapmayı doğru bulmuyoruz. Varsa bence Cüneyt Arkın’ı da eklemeleri lazım; bir de rahmetli Danyal Topatan olsa iyi olurdu. İşte yine polemik oldu mesela. Siz de bunu istiyorsunuz zaten, sizin işiniz gücünüz tiyatro. Koyun can derdinde, kasap et derdinde ama neresinde bir pirzola çıkartırız” diye konuştu.

Tan, İmralı’ya gidecek 4. Heyetle ilgili bir soru üzerine ise bu konuda bilgisi olmadığını ancak süreç tamamlanana kadar bu ziyaretlerin sürmesi gerektiğini söyledi.