BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanlığının suç duyurusu ile ilgili, ''Ne hakaret etme niyetim ne de böyle bir tarzım vardır. Gerçekten bu açıklamanın hiçbir etkisinin olmayacağını anlatmaya çalıştım. Bilseydim onbaşı bu kadar zorlarına gidecek, onbeş başı derdim.'' dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İzmir İl Başkanlığının düzenlediği dayanışma yemeğine partinin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş katıldı. Salona girerken alkışlarla karşılanan Demirtaş yaptığı konuşmada üzerlerindeki baskının arttığını belirterek, "Bu baskılar arttıkça gittiğimiz her yerde çok daha fazla bağlılık ve sahiplenme ile karşılandığımızı gördük." dedi.
Tansu Çiller ve ekibinin 90'lı yıllarda faili meçhul cinayetleri işleyerek baskı kurduklarını anlatan Demirtaş sözlerine şöyle devam etti : "Şimdi yaptıkları da aynı partili olup olmadığına bakmaksızın suçu olup olmadığına bakmaksızın kimki bizim yanımızda durup vicdanlı davranıyorsa hepsini gerekçesiz tutuklayıp içeri atıyorlar. Burdan ne elde etmeye çalışıyorlar, 'kimse beni tutuklamaz demesin herkes korksun' istiyorlar. Bir gazeteciyi tutuklayarak bütün gazetecileri tehdit yağdırıyorlar. Bir avukatı tutuklayarak bütün avukatları tehdit etmiş oluyorlar. Yada bir işvereni tutuklayarak bütün işadamlarına korku salmaya çalışıyorlar. 90'lı yıllarda katliamın sokaklara indiği dönemlerde akşama doğru bütün kentler hayalet şehre dönüşürdü. Saat dörtten beşten sonra ne kimse dışarı çıkardı ne de bir esnaf dükkanını açardı. Dışarıdan baktığınızda gerçekten de halkın korkup sindiğini, bittiğini düşünebilirdiniz görüntü öyleydi. Ama içerde durum öyle değildi. Halkın bağrında kocaman bir isyan ateşi yanıyordu ve o faşizan uygulamalar o ateşi söndürmek yerine daha da büyütüyordu. 90'lı yılların sonuna geldiğimizde bitirdik dedikleri noktada birde baktılar ki karşılarında koskocaman bir halk hareketi vardı. Öldürdükçe çoğalan halkız biz, bunu gördüler."
Hükümetin, toplumu etkilemek için Genelkurmay Başkanına Kürtçe eğitimi uygun bulmadığına yönelik açıklama yaptırdığını iddia eden Demirtaş, şöyle konuştu: ''15-20 milyonluk Kürt nüfusunun anadilde eğitim yapıp yapmayacağına Genelkurmay Başkanı karar veriyor. Biz de onun yaptığı açıklamanın bizim nazarımızda hiçbir etkisi olmadığını söylüyoruz. Bir onbaşı kadar senin etkin vardır diyoruz. Bunu hakaret olarak algılıyor. Ne hakaret etme niyetim ne de böyle bir tarzım vardır. Gerçekten de bu açıklamanın hiçbir etkisinin olmayacağını anlatmaya çalıştım. Bilseydim onbaşı bu kadar zorlarına gidecek, onbeş başı derdim. Niye bu kadar ağırlarına gitti, anlamış değilim.''
Genelkurmay Başkanlığının suç duyurusu sonucu Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma açtığını ve kendisi hakkında ''hakaret'' suçundan yargılanması amacıyla fezleke hazırladığını belirten Demirtaş, ''Müthiş bir hızla hemen fezlekeleri, soruşturmaları tamamlayıp gönderiyorlar. Neymiş, onbaşı demişim. Sen 34 kişiyi katletmişsin. Adaletsizliği anlatabiliyor muyum? O ülkenin vatandaşı olan Kürtler sana nasıl güvenecek, nasıl inanacak adaletine, kalkınmana, partine, nasıl destek verecek? Vatandaşları kendi içinde ayrımcılığa tabi tutan zihniyet budur. Bize açılan soruşturmalar, şahsımıza açılan soruşturmalar değil, halkın iradesine yapılan saygısızlıktır.'' diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz