Bdp Grup Başkanvekili Hasip Kaplan:

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Başbakan Erdoğan’ın ‘BDP içinde sanki tasfiye hissediyorum’ açıklamasıyla ilgili, “Bizim partimizde ‘bölünme, parçalanma, tasfiye’ bekleyenlere şunu söyleyeceğiz; geçmişte çok denediler, ‘şahin’ dediler, ‘güvercin’ dediler, bölmek istediler, çatıştırmak istediler, tasfiye etmek istediler; hiç birisi tutmadı. Parçalanacak olan, tasfiye edilecek olan sistemin partileridir, sorun çözmeyenlerdir” dedi.

Kaplan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan’ın, ‘BDP içinde sanki tasfiye hissediyorum’ şeklindeki sözlerine cevap vererek, Başbakan Erdoğan’ın aslında bunu hissetmediğini, arzuladığını söyledi. Kaplan, “Sayın Türk’ü, Tuğluk’u, DTP’yi kapattıran, üyeliklerini düşüren, yine DTP kapatıldığında üyesi olmadığı halde Sayın Zana’ya 5 yıl yasak koyan, her birine düşüncelerini açıkladıkları için 10 yıl hapis cezası veren de Sayın Başbakanın iktidarıdır. 8 bin mensubumuzu tutuklayan, 6 vekili, 37 belediye başkanını operasyonlarla tasfiye etmek isteyen de Sayın Başbakandır” dedi.

“TASFİYE EDİLECEK OLAN SİSTEMİN PARTİLERİ”

BDP’nin Başbakan Erdoğan’ın ‘korkulu rüyası’ olduğunu belirten Kaplan, şunları kaydetti:

“Brezilya’da da rüyalarına girmiştir. Çünkü BDP blok olarak halkın demokratik kongresiyle önümüzdeki sürece çok güçlü olarak Türkiye’nin her yerinde seçime hazırlanıyor. Asıl Başbakanı korkutan budur. Bizim partimizde ‘bölünme, parçalanma, tasfiye’ bekleyenlere şunu söyleyeceğiz; geçmişte çok denediler, ‘şahin’ dediler, ‘güvercin’ dediler, bölmek istediler, çatıştırmak istediler, tasfiye etmek istediler; hiç birisi tutmadı. Ama sistemin partileri, lider partileri bu sonbahar kongresi ile beraber 3 seçimde müthiş bur tasfiyeye halk tarafından uğratılacaktır ve kendi içinde de parçalanacaktır. Burada tarihe not düşüyorum. Parçalanacak olan, tasfiye edilecek olan sistemin partileridir, sorun çözmeyenlerdir. Halk onları tasfiye edecek, kendi içlerinde parçalanacaklar. Çünkü BDP’de özgürlük mücadelesinin mayası tutmuştur, artık hiç kimse bunu geri döndüremez.”

“VELEV Kİ PKK SİLAH BIRAKMADI”

Kaplan, 30 yıldır süren bir çatışma durumu olduğunu ve bunu çözemeyenlerin hepsinin teker teker siyasetten gittiğini belirterek, “Şunu açıklıkla söyleyeyim; Sayın Başbakanın iktidarının hedefi dağlar değil ovalardır. Lefal siyasettir, yasal demokratik alandır, siyasi partilerdir, seçilmişlerdir, stk’lardır, emek örgütleridir. Velev ki PKK silah bırakmadı, Sayın Başbakanın dediği gibi de teslim olmadı, şimdi yasal demokratik alanda yer alan BDP ile diğer Kürt siyasi partileri ısrarla şiddetin, silahın çözüm olmadığını, ısrarla söyleyip Meclis’te çözüm aradığında AKP hiçbir adım atmayacak mı Sayın Başbakan?

A planı bu. Peki B planı ne? Hangi adımları atacaksınız, projeniz ne? Yok. Eğer siyasetin dili militarizm olursa, barışçıl çözümü de hedeflemez. İsterdik ki, Sayın Başbakan hazır Brezilya’ya gitmişken, eski gerilla başkan Dilma’ya ‘Nasıl çözdünüz bu işi, gerilla iken gelip devlet başkanı oldunuz, demokratik siyasete geçtiniz, deneyimleriniz nedir?’ diye azıcık feyz almasını dilerdik. O zaman inanıyorum ki Sayın Başbakanın dili negatif çözümsüzlük değil, pozitif çözüm diline dönüşürdü” şeklinde konuştu.

“BİZ MECLİS’TE OLDUĞUMUZ İÇİN 10 BİN GENÇ DAĞA ÇIKMADI”

Başbakan Erdoğan’ın ısrarla ‘Şiddeti silahı bıraksınlar’ dediğini belirten Kaplan, “Biz dağı değil Meclis’i seçmedik mi? Ankara’yı, Meclisi, barışçıl çözümü seçerek gelmemiz bile başlı başına büyük bir olaydır. Bizim burada bulunmamız, halkımızın hala Meclise gelmesi, grup toplantılarımıza katılması, vekillerini ziyaret etmesi hala büyük bir şanstır ve Türkiye demokratik siyaseti açısından da dağın yolunu değil, demokratik siyasetin yolunu gösteren en önemli siyasi hamledir. Biz burada olduğumuz için 100 bin genç dağa çıkmamıştır” diye konuştu.

“GENELKURMAY BAŞKANININ İSTİFA ETMESİ LAZIM”

Kaplan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in Kandil’e girmeyi, ‘devlet kararı, ABD’nin ikna edilmesi ve kayıplara karşı kamuoyunun hazırlıklı olması’ olmak üzere üç şarta bağladığı yönündeki haberin sorulması üzerine, Özel’in bu açıklamalarını ‘felaket, fecaat ve rezalet’ olarak nitelendirdi. Kaplan, Meclis’in zaten hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi verdiğini, hükümetin de Genelkurmay’a yetkiyi verdiğini belirterek, “Ee başka devlet mi var? Derin bir devlet mi var. Genelkurmay başkanı herhalde Meclis’in dışında, hükümetin dışında bir derin devlet arıyor? Bu bir skandaldır. Böyle bir Genelkurmay Başkanının böyle bir süreçte başta olması talihsizliktir” dedi.

Kaplan, Orgeneral Özel’in ABD’nin ikna edilmesiyle ilgili şartını da şu sözlerle değerlendirdi:

“ABD’den izin alacaksınız… Bu onursuzluğu kabul eden bir Genelkurmay Başkanının bir gün o kürsüde oturmaması lazım. ‘Çok fazla kayıp olacak, kamuoyunu cenazelere alıştırmamız lazım’… Böyle bir komutanı hemen ordudan ihraç ederler. Böyle bir söylem olabilir mi? Böyle bir Genelkurmay Başkanının Türkiye’nin bu hassas görevinde bulunması, bu sorunun çözümüne değil katkı, olsa olsa bela katar. Çok açık söylüyoruz; istifa etmesi lazım” diye konuştu.