BDP Genel Başkanı Selahattin Demitaş, Başbakan’ın ‘cezaevindekiler açlık grevi yaparken, onlar kuzu kebap yiyor’ sözlerine ilişkin, “Kendimiz çekip yayınladığımız bir enstantaneyi büyük gazetecilik başarısı olarak ortaya koyan, iki harfi gitse geriye neyi kalacağı belli olan o gazetenin yalanına, çirkinliğine sığınarak böyle bir propaganda yapılmaz. Arzu etseniz bütün bu sorunları çözebilirsiniz. Kürt sorunu gibi 100 yıllık bir sorunu da çözebilirsiniz. Neden bu ucuz, kirli propagandalara, kirli propagandalara alet oluyorsunuz?” dedi.
Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın tamamını cezaevlerindeki açlık grevlerine ayırdı. Açlık grevcilerinin taleplerinin meşru olmadığını düşünen hükümetin, grevden 2 ay önce yenilmiş bir yemeğin fotoğrafına sığınmasının doğru olmadığını belirten Demirtaş, “Bizim kendimizin çektiği bir fotoğraf, bir dost yemeği, bir evde yediğimiz yemeği kendimiz çekip yayınladığımız bir enstantaneyi büyük gazetecilik başarısı olarak ortaya koyan, iki harfi gitse geriye neyi kalacağı belli olan o gazetenin yalanına, çirkinliğine sığınarak böyle bir propaganda yapılmaz” dedi.
Başbakan Erdoğan’a seslenen Demirtaş, “Siz 10 yıldır iktidarda olan bir hükümetsiniz. 2-3 yıl öncesine kadar sadece hükümettiniz, şimdi iktidarsınız. Devletin kurumlarını yönetiyorsunuz, gücünüz var, muktedirsiniz. Evet, arzu etseniz bütün bu sorunları çözebilirsiniz. Kürt sorunu gibi 100 yıllık bir sorunu da çözebilirsiniz. Madem böylesiniz neden ucuz propagandalara, bu tür ucuz, kirli propagandalara alet oluyorsunuz. Açlık grevi gibi ciddi bir meselede neden böyle bir şeye giriyorsunuz. Biz ilk günden bu yana açlık grevi de dahil bütün sorunları çözme niyetiyle hareket ettik. Hep açıklamalarımızı da bunun üzerine kurduk. ‘BDP talimat verdi’ meselesi yanlış, yalan. ‘Açlık grevindeyken BDP kuzu kebap yedi’, yalan. Neden bunlara tenezzül ettiniz? Onun yerine taleplerle ilgili ciddi bir tartışma yürütsek, sadece açlık grevlerini değil, bu savaşı bitirsek fena olmaz mı? Ölümleri durdursak, işin aslını konuşsak, müzakereleri yeniden nasıl başlatabiliriz, kopan diyaloğu nasıl başlatabiliriz, biz BDP olarak bu konularda hükümete nasıl yardımcı olabiliriz. Hükümet hangi adımları atarsa doğru olur, medya nasıl bir ortam hazırlarsa akan kanın durmasına katkı sunmuş olur, bunları tartışsam fena mı olur?” diye konuştu.
“İDAM CEZASI GERİYE DOĞRU UYGULANMAZ”
Kamuoyu anketlerine göre müzakereye, diyaloğa halkın desteğinin her zamankinden fazla olduğunu belirten Demirtaş, şöyle devam etti:
“Böyle bir ortamda idam tartışmasını nasıl çıkartıyorsunuz, anlaşılır gibi değil. Yeniden ısıtıp ısıtıp neden idam meselesini tartışıyorsunuz? Bu son derece yanlış bir yöntem, yanlış bir mesaj. Karşılığı, gerçekliği de yok. Bugün Anayasa’da idam cezayı yeniden konulsun, geriye doğru zaten uygulanamaz. Hukukun iki temel ilkesi gereği lehte olan kanun uygulanır geriye, aleyhte olar uygulanmaz; usul kanunları geriye yürümez. Bu iki temel ilke gereğin idam cezasını siz yeniden yasalara koysanız da geriye yürümez. Madem öyle halkı neden geriyorsunuz. Türk halkı bilsin ki bunun reel bir karşılığı yok.
Yasalara konulsa bile ancak bundan sonra uygulanabilir. Kürt halkı da bilsin ki bunun geriye yürüme şansı yok. O halde neden geriyorsunuz? Niyetiniz başkaysa bunu açık açık söyleyin. Yoksa bu tartışmaları kapatın, çözüme katkı sunmuyor. Tecrit kalksın, avukat gitsin gelsin, müzakere başlasın diye 707 insan kendine ölüme yatırdığı bir ortamda o kişiyle ilgili idam tartışması açarsanız bu iyi bir mesaj olur mu? Bu nedenle bu dile, bu üsluba, kamuoyunu gereksiz yere meşgul edecek şeylere artık girilmemesi Bu idam tartışmasının bir kenara bırakılması lazım, boş bir iştir. Buradan siyasi rant elde etmek de bu hafta size kar sağlar ama önümüzdeki hafta herkese zarar verir. Bu konunun ebediyen kapatılması lazım. Naçizane tavsiyemiz, yanlış bir mesajdır, içi boş bir mesajdır, idam tartışmaları Türkiye kamuoyunun gündemine bir kez daha gelmemek üzere kaldırılmalıdır.”
“GELİN AÇLIK GREVLERİNİ HEP BİRLİKTE BİTİRELİM”
Sorunların diyalogla çözülmesi hedefini ortaya koymak için sadece 2-3 gün kaldığını belirten Demirtaş, “Önümüzdeki 2-3 gün bunun birkaç adımını atarak hızlı bir şekilde, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir hızda Türkiye bir nefes alabilir, yeniden müzakere ortamına dönebilir. Biz bunun koşullarının olgunlaştığını hissediyor, görüyoruz. Bu nedenle bu hafta geciktirilmeden düzenli avukat görüşlerinin başlamasında fayda görüyoruz. Ana dilde savunmayla ilgili hükümetin hazırlık yapıyor olmasını önemsiyoruz, önemli bir adım olarak görüyoruz, destekliyoruz; hızlandırılmasında fayda görüyoruz. Ana dilde eğitim bir Anayasa konusudur ama bunun bir niyete bağlanması bile süreci rahatlatacaktır. Niyet açıklamaları bile demokrasiye ve siyasete güveni, inancı artıracaktır. Sadece bu küçük adımlar bile devasa bir sorunun çözümünün yolunu açabilir. Bu açlık grevleri bir taraftan bizi üzüyor ama bir taraftan böylesi bir fırsat yaratıyor. Gelin açlık grevlerini hep birlikte bitirelim. Ama bugün açlık grevleri bitti diye rehavete kapılmadan demokratik, müzakereci bir yöntemle temel sorunlarımızı çözelim diye çağrı yapmak istiyorum. Açlık grevi yapan arkadaşlarımız da kendi iradeleriyle buna başladılar, kendi iradeleriyle bırakacaklar. Beklentimizdir, talebimizdir; bütün bu tartışmalar onlara da güç, moral, umut verecektir. Bugün yarın, birkaç gün içinde karşılıklı hükümetle atılacak adımları izleyeceklerdir ve kararlarını vereceklerdir. Biz buna inanıyor, güveniyoruz. Yok eğer bunların hepsi söylemde kalır, bu kadar ciddi bir meselede bile oyalama, kandırma, aldatma, meseleyi geçiştirme tavrı görürsek bizim BDP olarak bazı aldığımız karalar vardır. Biz kesinlik e bu sürecin yeniden bir savaş, kanlı bir sürece evrilmesine izin vermeyeceğiz. Cezaevlerinde arkadaşlarımızın ölmesine de izin veremeyeceğiz. Karalı olacağız, kararlılığımızı da gün be gün uygulamaya devam edeceğiz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz