HABER

BDP lideri Demirtaş'a "Kürtçe" tepkisi

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, BDP Genel Başkanı Demirtaş'ın 'iki dilli hayat' açıklamasına tepki göstererek, "Anayasaya göre de devletin resmi dili Türkçe'dir.

ANKARA (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, BDP Genel Başkanı Demirtaş'ın 'iki dilli hayat' açıklamasına tepki göstererek, "Anayasaya göre de devletin resmi dili Türkçe'dir. Bunun ötesinde resmi ortamda başka bir dilin kullanılmasına dönük şu anda yasaların verdiği imkanları zorlamak hiçbirimizin hukuk çerçevesinde hakkı değildir" dedi.

Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Tüm Yönleriyle Diyarbakır 2. Sempozyumu'na katılan Kültür Bakanı Günay, sempozyuma gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 'İki dilli yaşam ve iki dilli eğitim' yönündeki açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorması üzerine Bakan Günay, Türkiye'nin yerel diller ve yerel kültürlerin yok sayılmaya çalışıldığı, yasakçı ve inkarcı

dönemleri geride bıraktığına işaret ederek, hükümet olarak son dönemde çoğulcu, katılımcı adımlar atmaya çalıştıklarını söyledi. Kürtçe'nin, Anadolu'nun köklü dillerinden birisi olduğunu ifade eden Günay, "Kürtçe'nin elbette unutulup yok olmasını istemediğimiz gibi, geliştirilmesini sağlamak da bizim görevlerimiz arasındadır" dedi.

Bir kamu kanalında uzunca bir zamandır Kürtçe ve farklı lehçelerle yayın yapıldığını hatırlatan Günay şunları kaydetti:

"Biz tiyatro sahnelerimizi yerel dillerde oyunlara açıyoruz. Ülkemizdeki kültürün farklı kesimlerinin özgün eserlerini basmaya ve kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Anayasası var. Anayasaya göre de devletimizin resmi dili Türkçe'dir. Bunun ötesinde resmi ortamda başka bir dilin kullanılmasına dönük şu anda yasaların verdiği imkanları zorlamak hiçbirimizin hukuk çerçevesinde hakkı değildir. Benim gördüğüm kadarıyla arkadaşlarımız da bu gelişmeleri görüyorlar. Bu gelişmeyi

iki ikiye konuştuğumuzda bize itiraf ediyorlar, teşekkürle karşılıyorlar. Ama kamuoyu önünde bizi aşan bazı adımlar atma ihtiyacı hissediyorlar. Buna Anadolu tabiriyle 'üzüm yemek değil bağcı dövmek gayreti' derler. Bu gayrete yardımcı olmayacağız elbette. Biz yerel kültürlerin, yerel dillerin yok edilmemesi konusunda Anayasa çerçevesinde yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz ve attığımız adımların da milletimizin bütünü tarafından anlayışla karşılandığını görüyoruz. Bunun ötesindeki zorlamalar kimseye yarar

getirmez. Arkadaşlarımdan bu anlayış çerçevesinde dikkat rica ediyorum."

En Çok Aranan Haberler