Bdp Meclis Grup Toplantısı

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sadece sınır dışına çekilen PKK’lılar değil, süreci yönetenler için de yasal bir güvence olması gerektiğini belirterek, “Oslo görüşmelerinde MİT Müsteşarı ve yardımcısının başına gelenleri biliyoruz. Şimdi kamuoyunda bir destek, bir rüzgar var. Evet, hiçbir savcı harekete geçmedi ama geçmeyeceğinin garantisi yok” dedi.

Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında, parlamentonun yasal ve anayasal önlemleri alması ile çözüm sürecinin anlamlı ve kalıcı olacağını belirtti. Bu sürecin akamete uğramaması ve sağlıklı yürümesi için alınması gereken yasal, idari tedbirler konusunda yasa teklifleri ve komusyon önerileri sunduklarını belirten Demirtaş, “Tarihi bir sorunun, kökü 200 yıl öncesine dayanan ve son 30 yıldır da bütün anaların ağlamasına neden olan bir isyanın bitişini konuşuyoruz. Şimdi Parlamento ve hükümet bu meseleye şöyle yaklaşabilir mi? ‘Çaktırmadan bu işi çözün, ben sırtımı döneyim, sınır dışına çıkıyorsanız çıkın, ben bunları görmezden geleyim’. Bu kadar üstünkörü bir yaklaşım olabilir mi? Olmaz” dedi.

GERİ ÇEKİLMEDE ‘YASAL GÜVENCE’ ŞARTI

Parlamentonun böylesine tarihi bir barış ve helalleşme sürecine sırtını dönerek, tarihsel rolünü oynayamayacağını belirten Demirtaş, “Geri çekilme önemli bir tartışma. Bunun nasıl olacağı tartışmaların biz de izliyoruz. Sadece geri çekilenlerle ilgili değil bütün bu süreci yönetenlerle ilgili de yasal güvenceye ihtiyaç vardır. Hangi yasaya dayanarak bütün bu çalışmaları yaptığımızın açıklığa kavuşturulması lazım. Bunlar aynı zamanda hükümetin, parlamentonun ve destek verecek muhalefetin barış kararıdır. Türkiye toplumuna sunacağı barış iradesidir, bu açıdan çok değerlidir. Bu BDP’nin bir dayatmasından, şartından öte ortaya koyduğumuz bir tartışmadır” dedi.

“AKİL ADAMLAR DEĞİL, AKİL KADINLAR OLSUN”

Demirtaş, Akil İnsanlar Komisyonu tartışmalarını izlediklerini belirterek, BDP olarak henüz sundukları bir liste olmadığını söyledi. ‘Akil adamlar’ kavramının doğru olmadığını da belirten Demirtaş, şunları kaydetti:

“Bu barış meselesi sadece erkeklerin işi gibi bir tanımı kabul etmiyoruz. Eğer bu yolda cesursanız ‘Akil Kadınlar Komisyonu’ diyelim, ‘içine bazı adamlar da katılabilir’ diyelim. Madem ‘bu barış süreci en çok bu savaşta ağlayan kadınlar ve anaların duyguları için önemlidir’ diyoruz; bu komisyona da ‘akil erkekler’ demeyelim artık. Kadınlara da o kadar saygımız borcumuz olsun. Ne değişir ‘Akil Kadınlar Komisyonu’ diyelim ve ağırlıklı olarak kadın arkadaşlar yer alsın. Çünkü şunu biliyoruz ki; bugüne kadar bütün savaşları erkekler çıkardılar. Barış olacaksa müsaade edelim de kadın arkadaşlar bunun öncülüğünü yapsınlar.

Bu komisyon yasayla mı olur, yasa olmadan sadece sivil bir inisiyatif olarak mı ortaya çıkar, bu konuyu iyi tartışmak lazım. Çünkü yakın zamanda Oslo görüşmelerinde MİT Müsteşarı ve yardımcısının başına gelenleri biliyoruz. Şimdi kamuoyunda bir destek, bir rüzgar var. Evet, hiçbir savcı harekete geçmedi ama geçmeyeceğinin garantisi yok.”

Akil Kadınlar Komisyonu çalışacaksa, bir yasal güvenceye, en azından yetkilerini tarifleyecek bir yasal güvenceye sahip olması gerektiğini belirten Demirtaş, “Yarın bir gün çekilme başladı diyelim, hükümet yasa çıkarmadı, tedbir almadı; sadece başbakanın verdiği güvenceye dayalı bir geri çekilme başladı, Örneğin Şırnak’ta geçiş yapan bir PKK’lı gruba operasyon yapılsa ve Allah korusun orada askerler ve PKK’lılar yaşamını yitirse, siz oradaki operasyon yapan askere ne diyeceksiniz? Suç işledin mi diyeceksiniz? Oradaki askeri birlik, ‘bunlar bize karşı saldırı içindeydi’ dese, tutanağı böyle tutsa, ne diyebilirsiniz? Ortam bu kadar provokasyona açık bırakılarak bu süreç yürütülebilir mi? Bunların hepsinin tehlikesi vardır. Geri çekilenin de, karakolda olanın da güvenceye ihtiyacı olacaktır. Bu işi yürüten hükümetin de muhalefetin de ve bu işe gönül verecek vicdanlı aydınların da güvenceye ihtiyacı olacaktır” diye konuştu.