BDP, Öcalan'a özgürlük istedi

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), generallerin istifasının ardından yayınladığı mesajda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük istedi. Öcalan’ın yeniden müzakere sürecine dâhil edilmesini isteyen BDP, Kandil'e operasyon yapan İran'ı destekleyen Türkiye'yi eleştirdi.
Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasının ardından yazılı açıklama yapan BDP Eşbaşkanı Filiz Koçali, istifaların ardından ordunun özerkliğinin ve askeri vesayet rejiminin sona erdiğini belirterek, "Türkiye’nin askeri vesayet rejiminden gerçekten demokratik bir rejime mi yoksa 'militarist-polis devleti' rejimine mi geçtiğini gösteren en somut işaret Kürt sorunuyla ilgili atılacak somut adımlardır. Eğer hükümet 'Türkiye-İran anti-Kürt ittifakına' son vermez, karşılıklı eylemsizlik kararı almaz ve 'çözüm sürecinde yaşanan tıkanma nedeniyle' çekilen Sayın Öcalan’ın yeniden 'müzakere sürecine' dâhil edilebilmesi için onun özgürlüğü yönünde somut adımlar atmazsa bu, onun 'askeri vesayet' rejiminden 'militarist-polis devletine' doğru tehlikeli bir yönelim aldığını gösterecek." dedi.
İstifalarla 'açılımın önünde ordu engeli var' söyleminin geçerliliğini yitirdiğini belirten Koçali, "Başbakan artık ya 'savaş ve çözümsüzlük' siyasetini resmen açıklayacak ve böylece demokrasi yerine militarist-polis devletine geçişi ilan edecek, ya da Kürt sorunuyla ilgili bütün öznelerle diyalog içinde barışa ve çözüme, yani gerçek demokrasiye yönelecektir." ifadelerini kullandı.

'İRAN'A DESTEK İÇ SAVAŞA YOL AÇAR'
İran'ın Kandil'de sürdürdüğü operasyonları Türkiye'nin desteklediğini ileri süren Koçali, bu durumun Türkiye’de iç savaşa ve bölgede devletler arası savaşa kapıları ardına kadar açacağını iddiasında bulundu. Dokuz yıldır 'sivil irade ve askeri vesayet' ikilemine oturtulan bütün siyasi tezlerin hiçbir anlam ve değer taşımadığını öne süren Koçali, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Artık Kürt sorununda alan temizlenmiştir. Gerçek güçler karşı karşıyadır: Bir tarafta devlet iktidar güçlerini yöneten AKP hükümeti, diğer tarafta barış ve çözüm isteyen herkes… Bu durumda, 'askeri vesayete son verilince, Kürt sorunu da çözülür' tezini savunanlar, artık zaman yitirmeden hükümetin şu anda sürdürdüğü savaş ve çözümsüzlük siyasetine karşı 'artık bahane kalmadı' diyerek karşı çıkmalıdırlar.