Halis, Meclis Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, 5681 Sayılı Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanunu’nda 2 Haziran 2007 tarihinde yapılan son değişiklikten bu yana, polis tarafından sokaklarda ve gözaltı merkezlerinde 79 sivil silahsız insanın öldürüldüğünü söyledi.
TİHV Raporuna göre, sadece 2009 yılı 1 Haziran – 1 Kasım tarihleri arasındaki beş ayda 292 kişinin hak ihlali ve kötü muameleye maruz kaldığını, ikisi gözaltında olmak üzere, gösteri, ev baskınları ve dur ihtarına uyulmaması gerekçesiyle toplam 15 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Halis, “Milletvekilleri bile aynı hukuksuz yönelim ve uygulamalardan payını almıştır. Yine polisin ülke yurttaşları ve sosyal kesimleri arasında taraflı davranıp, Kürtlere, Romanlara, solculara, emekçilere, üniversite öğrencilerine, taş atan çocuklara, genelde tüm muhaliflere aşırı - orantısız güç kullanırken, bu kesimlere karşı linç girişiminde bulunan silahlı, sopalı, satırlı kişilere hoş görüyle yaklaştığını hemen hemen her gün televizyon ekranlarında görmek olanaklıdır. Bir yandan ‘demokratik standartlar yükseliyor’ denilirken, bir yandan da polisin yetkilerini arttırmak açık bir çelişki olarak gözler önündedir ve kamuoyunu rahatsız etmektedir“ dedi.
Şerafettin Halis, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a şu soruları yöneltti:
“Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nda bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz? Polisin orantısız güç kullanma, taraflı davranma, işkence ve kötü muamelede bulunması üzerine bir eğitim sistemi oluşturmayı düşünüyor musunuz?Yaklaşık iki yıl içinde 79 insanın ölümü ve yüzlerce insanın kötü muamele ve işkence görmesi sistematik bir uygulama olarak değerlendirilebilir mi?Son yıllarda yaşanan yaşam hakkı başta olmak üzere, insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak kaç polis hakkında soruşturma ve yargılama yapılmıştır? Yargılanıp, ceza alan polis sayısı kaçtır?“
ANKA