Geylani TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinde, yüzde 10’luk seçim barajının dünyanın hiçbir yerinde uygulanmadığını kaydetti. Teklifin gerekçesinde ülke barajı uygulamasının yalnızca Türkiye’ye özgü bir uygulama olmadığı, AB ülkelerinin çoğunluğunda seçim barajının yüzde 5 olarak uygulandığı ifade edilerek şöyle denildi:
“Son altı milletvekili seçimlerinde 1987’de yüzde 19.5, 1991’de yüzde 0,5, 1995’te yüzde 14, 1999’da yüzde 18.5, 2002’de yüzde 45 son olarak 2007’de yüzde 13 geçerli oy, parlamentoya yansımamıştır. 1987’de 4,6 milyon, 2002’de 14 milyon seçmenin oyu baraj nedeniyle değerlendirme dışında kalmış meclis iradesine yansımamıştır. Tek parti iktidarını destekleyerek siyasi istikrarın ülke genelindeki yüzde 10 seçim barajı ile sağlanamayacağı 1983 sonrasındaki her bir hükümetin gerek çalışma süresi gerekse siyasi ortamda yaşanan tartışma süreçleriyle ortaya çıkmıştır. Mevcut sistem, barajı aşan partiler arasında da eşit bir temsiliyet getirmemekte yalnızca en çok oyu alan partiyi desteklemektedir. O nedenledir ki 2002 seçimleri dünyadaki nispi temsil sistemlerinde 1995 Rusya seçimleri dışında milletvekilleri bakımından en yüksek orantısızlık değerini taşımaktadır.”
Seçim sonuçlarının yüzde 10’luk ülke barajının ‘temsilde adalet’ ilkesinde ne kadar büyük yaralar açtığını ortaya koyduğu ifade edilen teklifte ayrıca, “Yüzde 10 baraj nedeniyle seçim ve temsil esasına dayalı demokratik sistem uygulanamamaktadır. Baraj sistemi demokrasinin vazgeçilmez ilkelerinden olan çoğulculuk ilkesinin hayata geçmesini de önlemekte, parlamentoda aşkın temsiliyetin oluşturduğu çoğunluğun iktidarını dayatmaktadır. Yüzde 10’luk baraj sistemi aynı zamanda seçimlere katılım oranında düşüşün yaşanmasına da neden olmaktadır. Seçim barajının seçmende yarattığı psikolojik baraj oy kullanma oranına katılımın düşmesi olarak yansımaktadır” denildi.
Teklifte, 2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nda Değişiklik yapılarak yüzde 10 olarak uygulanan seçim barajının yüzde 3’e indirilmesi öngörüldü.
ANKA