BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, kararın izahının olmadığını belirterek, “Bu karar hem hukuk tarihine hem de siyaset tarihine bir facia olarak geçecektir. Hiç bir izahı olamaz. Çok üzgünüz. Doğrusu böyle olmamalıydı. Yani bu şekilde belden aşağı vurmalarla, bu şekilde gayri hukuki yaklaşımlarla bu işler çözülmez” dedi. Demirtaş, “Siyasi olarak ince hesaplanmış bir süreçle karşı karşıyayız. Leyla Zanan ve Hatip Dicle’nin hiçbir hukuki sorunu olmadığına dair elimizde mahkeme kararı var. Bir devlet komplosu ve müdahalesi ile karşı karşıyayız. Bölgeyi AKP’yi bırakma çabasıdır” diye konuştu. “Seçime girmeme ve bütün adayları geri çekme dahil bütün alternatifleri tartışacağız” diyen Demirtaş, parlamentonun derhal toplanması gerektiği ve seçimi 15 gün ertelemesi gerektiğini söyledi.
[
](https://www.mynet.com/ysknin-gerekceli-karari-110100566587)
[
****](https://www.mynet.com/nyt-ysknin-karari-kurtleri-kizdiracak-110100566570)
[
](https://www.mynet.com/siyasilerden-ysknin-kararina-tepki-110100566571)
[
****](https://www.mynet.com/yskdan-bdpye-sok-110100566488)
[
****](https://www.mynet.com/secime-girecek-parti-sayisi-15e-dustu-110100566548)
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı ve Mardin bağımsız milletvekili adayı Ahmet Türk ise, “Türkiye’de eğer böyle bir karar bu şekilde veto ile, bu mantıkla geliştirilirse, bu seçimlere gitmemizi engelleyen bir karar olur” dedi.
Devlet eliyle BDP'nin tasfiye edilmeye çalışıldığını iddia eden Demirtaş, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın hazırlayıp sunduğu "Tarafsız Bölge" aldı programda şöyle konuştu:
"YSK nihayi karar alır. Tek bir istisna var o da itiraz yolu ancak bundan bir sonuç alınabileceğini düşünmüyoruz. Adayların konusunda herhangi bir suç unsuru yok hatta bunu bırakın yargıyla ilgili bir karar yok. Hakkari adayımızla ilgili alınan karar bile şaşırtıcı. Ortada hukuki bir karar yok ve siyasi bir karar var.
Hem BDP bu konuda bir değerlendirme yapacak hem de biz bağımsızlar olarak oturup bir değerlendirme yapacağız.
Bu bir siyasi tasfiyedir. Bölgeyi AKP'ye teslim etme operasyonu. biz sonuna kadar barışçıl mücadeleyi yürüteceğiz dedik. Bu noktadan sonra biz nasıl barışçıl bir mücadele yürüteceğiz. Yapacağımız hukuki itirazlar nasıl değerlendirilecek bilemiyoruz. YSK kararları nihai kararlardır. Bizim seçime girip girmemiz noktasında demokrasiden bahsedilemez. Seçimler ertelenerek yeniden aday belirleme hakkı verilmelidir. Ortada demokrasi falan kalmadı. Bu fatura hükümete çıkar. YSK bağımsızdır diyemez. Biz bu dehşet operasyonunu, bölgede savaş çıkarma kararını tersine çevireceğiz. Bize yapılanların hiç bir şekilde hukuki bir gerekçesi yok. Demokratik olmayan seçime girmeyiz.."
Aysel Tuğluk Habertürk'e yaptığı değerlendirmde “Kürt sorununun Meclis zemininde çözümü için çaba sarf eden kişilerin veto edilmesi çok vahim bir durumdur. Biz bunu sıradan bir karar olarak görmüyoruz. Siyasal bir karardır” dedi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak da “Türkiye, Kürtlere siyaset yapma hakkı vermiyor. Bu siyasi bir karardır” değerlendirmesini yaptı.
Mersin Bağımsız Milletvekili adayı Ertuğrul Kürkçü,
Mersin'den bağımsız aday olan Ertuğrul Kürkçü ise "Bu kararın tam gerekçesini görmemiz lazım. Bir itiraz süreci de var. YSK'nın yeterlilik için saptamış olduğu kriterlerin hepsine kendim adına uyduğumu düşünüyorum, bunlar belgelenmiştir. Bu kararın neye dayanarak verildiğini görmemiz gerekiyor. YSK'nın daha özgürlükçü bir yorum ile hareket etmesini beklerdim. Hakkımızı ararız, bu burda bitmez." dedi.
‘Alsınlar meclislerini...’
BDP’nin adaylarından Sırrı Süreyya Önder, YSK’nın adaylık iptal kararı için “Siyaset yapmanın meşru zemini sadece Meclis değildir. Alsınlar meclislerini ne yapıyorlarsa yapsınlar. Bakalım nasıl siyaset ve hangi meşruiyetle yapacaklarmış. Bu benim kişisel fikrim. İttifak oturur, düşünür ve karar verir. Ne derlerse ona uyarız” dedi. NTV’ye konuşan Önder, “Fırıncılara söyleyin ekmek de vermesin” diye ekledi.
BDP eski Grup Başkanvekili Bengi Yıldız: Bize siyaset yapma iznini verilmediği bir yerde AKP siyaset yapabileceğini düşünüyorsa gaflet içindedir. Evlerinden burunları dışarı çıkartamazlar. Bu karar açıkça Kürtler’e yönelik bir savaş kararıdır. Kürtler’i dağa çıkarma kararıdır. Bu ülkeyi yönetenler savaş kararı vermişlerse o karar başımızın üstündedir. ‘Kürtler’e savaşın’ deniliyorsa, Kürtler de savaşır. Bu kararı verenler bunu bilsin.
Altan Tan: Çok açık net olarak şunu söylemek lazım, birileri Türkiye’nin hayrını istemiyor, Kürtler yasal siyaset yapmak istedikçe önleri kesiliyor, demokratik kanalları açık tutma ve meseleyi Ankara’da tutma işi sabote ediliyor.
"AKP BUNUN FATURASINI ÖDER"
BDP Şırnak Milletvekili Sırrı Sakık, NTV'de katıldığı TV programında şunları söyledi:
Tabii ki bizim yetkili kurullarımız Diyarbakır'da bir toplantı halindeler. Biz de kararı büyük bir şaşkınlıkla izliyoruz. Ben iki gündür buradayım ve YSK'daki tüm dosyaları birer birer inceledik. Bize sadece Ağrı'da bir aday konusunda sorun olduğu söylendi. Buna rağmen bu akşam saatlerinde bir haber geldi. Biz ilk olarak haberin asparagas olduğunu düşündük ancak maalesef haber doğruymuş.
İki milletvekilimiz var. Bunlardan belge bile istemek yanlış ancak bu kez bu arkadaşlarımız yasaklanıyor. Türkiye nereye götürülmek isteniyor. Hiçbir sorun yokken ajanslara neden böyle bir haber düştü. Hepimiz açıkça şunu biliyoruz: Bu kararlar siyasi kararlardır. Türkiye'de kendisini demokratik yollarla ifade etmek isteyen kim varsa bunun önü engellenmektedir.
Hasip Kaplan:
Şırnak'tan Bağımsız milletvekili olan Kaplan, skandal bir karar sosyal ve siyasal sonucu ağır olabilir..Başbakan Erdoğan'ın vekilliği düşmelidir. Ağır sonuçları olur halkımız bunu kaldırmaz.