DİYARBAKIR (İHA) – Diyarbakır’da Barış ve Demokrasi Partili (BDP) Sur Belediye Başkanı Seyit Narin, çocukları PKK tarafından dağa kaçırılan aileleri ziyaret etti. Narin, oğlunu bir süre önce dağda kaybettiğini ifade ederek, “Ben bu annelerin barış umuduna ortak olmak için buraya geldim. Çocukların dağa gitme koşullarını ortadan kaldırmamız gerekiyor” dedi.Ailelerin çeşitli tarihlerde PKK tarafından kaçırılan çocukları için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattıkları oturma devam ediyor. Aileleri bugün ziyaret eden BDP’li Sur Belediye Başkanı Seyit Narin, kendisinin de evlat acısını yaşadığını belirterek, hiç kimsenin bu acıyı yaşamamasını diledi. Çözüm sürecinde yaşanan rahat ortamın değerini bilemediklerinden dolayı sorunlar yaşandığını belirten Narin, eve dönüşler için yasal sürecin başlatılması gerektiğini söyledi. Narin, “BDP’nin barış sürecini tıkatabileceği bir durumu bizler kabul etmeyiz. Herkesten önce bu anneler kabul etmez. BDP’nin barış istememe gibi bir tutumu asla olamaz. BDP siyasi bir partidir. BDP’den önce Abdullah Öcalan’ın belirlemiş olduğu bir irade vardır. BDP’nin amacı Öcalan’ın başlattığı barış sürecini sahiplenmektir. Eve dönüşler için yasal sürecin başlatılması lazım. 1,5 yıldır hepimiz çok rahatız. Ama üzülerek belirtmek istiyorum ki hiçbirimiz bu rahatlığın değerini bilemedik” dedi.“BEN O ACIYI YAŞADIM, BU ANNELER YAŞAMASIN”Annelerin acılarına ortak olmak için burada olduklarını dile getiren Narin, çocukların geri gelmelerinin muhatabının hükümet ve KCK olduğunu söyledi. Narin, “Her iki tarafa da çağrımız, gelip bu anneleri dinlesinler. Ben evladımı kaybettim. Hiç kimseye bir kinim, nefretim yok. Ben bu annelerin barış umuduna ortak olmak için buraya geldim. Buraya gelmek için kimseden bir izin almadım, almamda. Bu annelerin sesine kulak verelim. Bu annelerin barış taleplerini siyasi malzeme yapmayalım. Bir annenin çocuğu onun geleceğidir. 50 bin geleceğimizi toprak altına gömdük. Bir ülke geleceğini inşa ediyorsa, gençliğiyle inşa eder. Bizim çektiğimiz acıyı bir başkası çekmesin. Bu ülke yeterince acı çekti. Gençlerimiz bu ülkenin geleceğidir. Hiçbiri cahil değildir, hepsi bizden daha aydındır. Hepsi eğitimli insanlardır. Genel Merkezimiz üzerine düşeni yapıyor. Ama bu durum daha önce kaçırılan asker, öğretmenlerin, sivilleri hangi yöntemlerle getirilmişse onlar da bu yöntemle getirilir. Bu durumlar, basın açıklamalarıyla, davul zurna çalarak olmuyor. Hiçbir anne baba, çocuğunun onlardan izin almadan gitmesini istemez. Hiçbir çocuk da annesinden babasından izin alarak da gitmemiş. Bu çocukları BDP dağa götürmüş bir algı var. Bu kesinlikle yanlıştır. Benim eşim BDP yöneticisi, ben de BDP’li belediye başkanıydım, benim çocuğum dağa gitti. Çocuğum hiçbirimizden izin almadan gitti. Benim çocuğum da dağa çıktığında sizin çocuklarınızın yaşındaydı. Bir ay önce çeteler tarafından katledildi. Çocukların dağa gitme koşullarını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu çözüm sürecinde çocuklar dağa çıkıyorsa bunu sorgulamamız gerekiyor. Biz bu süreçte barış sürecini geliştirseydik, bugün binlerce gencimiz aramızda olacaktı. Önceliğimiz dağda olan hepsinin geri dönüşünü sağlamamız lazım. Oğlunu dağda kaybetmiş bir baba olarak, barış için bu ailelerin yanında duruyorum. Ben o acıyı yaşadım, bu anneler yaşamasın. Acı üzerinde siyaset yapılmaz, birbirimizi affedelim” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz