HABER

BDP'li Kaplan, müzakere çağrısı yaptı

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Kayseri Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki patlamanın yürekleri dağladığını ifade etti.

ANKARA (ANKA) -Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Müzakerelere yeniden başlamak için neyi bekliyorsunuz?" dedi.

TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Kaplan, bugün Kayseri Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki patlamanın ardından gelen acı haber nedeniyle üzüntülerini belirterek, "Her gün böylesi haberlerle uyanıyoruz ve maalesef bu çatışma süreci ülkenin her tarafında giderek artmaya devam ediyor. Böylesi bir durumda Meclisin birinci ve acil gündemi bu sorunları konuşmak, bu sorunları çözmek olmalıdır" diyerek şöyle devam etti:

"Maalesef bugün Kayseri'den aldığımız acı haber hepimizin yüreklerini dağladı. Üzüntülerimizi ifade ediyoruz. Ölenlerimize ve ailelerine başsağlığı diliyoruz. Allah'tan rahmet diliyoruz. Her gün böylesi haberlerle uyanıyoruz ve maalesef bu çatışma süreci ülkenin her tarafında giderek artmaya devam ediyor. Böylesi bir durumda Meclisin birinci ve acil gündemi bu sorunları konuşmak, bu sorunları çözmek olmalıdır.

Ancak bir türlü Meclisin gündemine gelmiyor ve AK Parti çoğunluk iktidarı bu sorunların konuşulmasını ve çözülmesini istemiyor. Bizler diyalog ve müzakereden söz ederken, böylesi bir çatışma sürecini nasıl sona erdirebiliriz, siyasi bir parti grubu olarak biz bu konuda nasıl bir rol oynayabiliriz, bu çatışma sürecini durdurup yeni bir anayasa yazma sürecinde daha uygun bir iklimi nasıl hazırlayabiliriz onun gayreti ve çabası içindeyiz. Fakat bu çabalarımıza karşı maalesef Başbakan ve hükümet kapalı davranıyor."

-"ÜLKE GERÇEKLERİYLE YÜZLEŞMESİ GEREKİYOR"-

Başbakan Erdoğan'ın ülke içinde yaşanan bu olaylara yüzleşmesi gerektiğini ifade eden Kaplan, "Ülke gerçekleriyle yüzleşmesi gerekiyor. 5 gün kaybolduğu zaman bakanları arasındaki söylem, düşünce ve zihniyet farklılıkları kamuoyunun gündemini meşgul etmeye başladı. Ne yazık ki biz Uludere katliamını konuşurken talihsiz açıklamalar oldu. Onur kırıcı ve rencide edici açıklamalar oldu" dedi. Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu açıklamalara kendi partisinden de tepki geldi ve kendisi bu konuda noktayı koydu. Sus emrini verdi. Birincisi medyaya verdiği sus emri ve tehdidi. Medyaya bu olayları yazmayın İçişleri Bakanı ne diyorsa Görmeyin, işitmeyin ve yazmayın şeklinde bir tehdit. İkincisi ise muhalefete bir tehdit içeriyordu. Biz Sayın Başbakan'ın siyasi partilerle müzakere edeceğiz anlayışını henüz anlamış değiliz. Nasıl bir müzakere anlayışı var, ne zaman başlatacak anlamış değiliz.

Biz BDP olarak son derece sorumlu davranıp bu kaygı verici gelişmeler karşısında 10 aydır süren İmralı tecridinde, bu olayların önünü alabilmek için önemli bir nokta ve görüşme yeri olarak gördüğümüz için Sayın Adalet Bakanı'ndan avukatlarına yardımcı olmak için bir randevu talebimiz oldu. Sayın Adalet Bakanı bunlara da kapıyı kapattı. Ben Sayın Başbakana sormak istiyorum İşte yaşadığımız olaylar ortada, işte bugün Kayseri'de yaşadığımız olay ortada, MİT Müsteşarının gidip görüşmesi için siz daha neyi bekliyorsunuz? BDP ile müzakere etmek için siz daha neyi bekliyorsunuz? Her gün ülkenin dört bir yanında acılar yaşıyoruz, anaların yürekleri dağlanıyor. Biz bu sorunu acil bir gündemle Mecliste ne zaman konuşacağız? Siyaset kurumu aciz içinde midir? Siyaset kurumu bu sorunun sahibi değil midir? Biz milletin iradesini temsil ediyorsak bunu güvenliğe ve silahlı güçlere havale etmenin 30 yıllık yanlışından ne zaman arınacağız.

-"SORUMLULUKLARIMIZ YERİNE GETİRMELİYİZ"-

Bu çerçevede baktığımız zaman hükümetin devlet ciddiyeti ile bakanların da devlet adamı ciddiyeti ile daha sorumlu davranması gerektiği çok açıktır. Buradan iktidarı ve AK Parti'yi Meclis'in 1. acil gündem maddesi olmak üzere, bu çatışmalar ile ilgili olarak acilen toplantıya çağırıyoruz. Acilen bu sorunları konuşmaya çağırıyoruz. Bunun usulü, yöntemi ve biçimi nasıl olur bilemiyorum ama nasıl olursa olsun bu çatışmaları nasıl sonlandırabiliriz noktasında sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.

Bu konuda Sayın Başbakanı da daha duyarlı ve sorumlu olmaya çağırıyorum. Sayın Başbakan'a şunu da sormak istiyorum. Sayın İçişleri Bakanı'nın erdemli bir şekilde istifa etmesi noktasında ne tür bir suç işlemesi gerekiyor, ne tür bir yanlış yapması gerekiyor. Bu insanlık suçu karşısında mağdur ailelerini ve çocuklarını yitiren insanlara kin ve nefret söylemi ile yaklaşım bir istifa nedeni değil midir? Yine buradan Sayın Başbakan'a şunu söylemek istiyorum siz Uludere katliamında son noktayı koyabilirsiniz ancak biz BDP ve ailelerini kaybeden insanlar olarak bu katliamın failleri cezalandırılıncaya kadar bu olayın peşini bırakmayacağız."

En Çok Aranan Haberler