Bdp'li Kurkçü'nün Basın Toplantısı

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Gezi Parkı olayları ile ilgili Türkiye’deki durumu gözden geçirecek bir incelemeyi yapmaları amacıyla Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği’ne başvuruda bulunduklarını söyledi.

Kürkçü, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Gezi Parkı olaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gezi Parkı olaylarıyla ilgili tutuklamaların sayısının arttığını belirten Kürkçü, “Başbakan’ın fütursuzca sürdürdüğü kışkırtmalar sonucunda parklarda, bahçelerde Gezi olaylarını tartışan ve kendi geleceklerini gözden geçirmek isteyen pek çok gruba, tartışma forumlarına karşı hükümetten güç alan topluluklar saldırılara başladılar. Resmi şiddetin yanı sıra gayri resmi şiddetin de devreye girmeye başladığını görüyoruz. Yani Başbakan çağrısına uyan yüzde 50'lik dilimdeki kimi unsurlar, kendilerini düşünce ve ifade özgürlüğü karşısında sınırlamış ve caydırma rolüyle donanmış olarak görüyorlar. Biz bu rolleri kabul etmeyiz” dedi.

Kürkçü, Türkiye’deki durumu gözden geçirecek bir incelemeyi yapmaları amacıyla Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği’ne başvuruda bulunduklarını söyledi. Kürkçü, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın “BDP’nin Gezi Parkı ile ilgili fırsatçılık yaptığı”na ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine Kürkçü, “Başbakan teşekkür ediyor, Akdoğan 'fırsatçı' diye eleştiriyor. Bence ikisi de doğru değil. BDP, seçmenlerinin olduğu yerde olmak zorundadır. BDP ve HDK bileşenleri bu gösterilerde yer aldılar. Bunların haklı ve meşru olduğu konusunda en ufak tereddüt yok. BDP'nin tutarsız biçimde davranması Akdoğan beyefendiyi mutlu edecekmiş ama bundan sonra mutsuz bir hayat yaşayacak, çünkü öyle bir şey olmaz” diye konuştu.

Sosyal medyaya yönelik yasal düzenleme hazırlığıyla ilgili bir soru üzerine de Kürkçü, “Bunların hepsi beyhudedir. Çünkü genel olarak günümüzde iletişim teknolojinin vardığı nokta; her bireye dünyanın herhangi yerindeki bireyle bağlantı kurma hakkını sağlıyor. Bugüne kadar oraya konulan filtreler, engeller, yine aynı teknoloji sayesinde aşılabildi. Bunlar nispeten bu teknolojilere hakim olmayan insanları korkutmak için. İnternet filtrelerinden geçemeyecek hiçbir aktivist olacağını sanmıyorum. Başbakan engeller söz konusu olduğunda, yasaklı sayfalar olduğunda ‘Ben giriyorum siz de girin’ demişti. Dolayısıyla bu Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi; kapıya kilit asıyorsunuz ama pencere açık. Bunlar boşuna" dedi.