BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, barış sürecini değerlendirerek, “Süreç bizim için çok önemli bir gelişmeyi içeriyor çünkü savaş baltalarının toprağa gömülmesine doğru gidiyoruz. Halk da böyle bir irade ve arzu belirtti. Bu arzu çok önemli” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi toplantısına katılan BDP Milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, barış süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Belediye Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Süreç bizim için çok önemli bir gelişmeyi içeriyor çünkü savaş baltalarının toprağa gömülmesine doğru gidiyoruz. Halk da böyle bir irade ve arzu belirtti. Bu arzu çok önemli” dedi.
Kürkçü, “Bu çözüm meselesi, onun samimiyeti, bunun ciddiyeti ile ilgili değil, bu nesnel şartlarla ilgili. Başka türlü olmayacağı için böyle oluyor, olması samimi olup olmamaktan daha önemlidir bizim için. Çünkü geri kaçınılamayacağı, son derece somut bir ihtiyaca işaret ettiği için hükümet bu yola girdi. Girilen yol birçok tuzak ve tehlikelerle dolu. Bu yoldan mutlaka ve zorunlu olarak barışa çıkılır diye bir şey yok ama isterseniz, istersek, onu çok kuvvetli ister ve gereklerini yaparsak bunun için gönüllü olmayan bir muhatap ile bile barış yolu katedilebilir. Gençlerimizin hayatlarını kaybetmeden, kendi gelecekleri için birbirlerini öldürmeden çabalayabilecekleri bir yeni koridor ve bir yeni kapı açılıyor. Bu kapıdan geçmek bizim aklımızın, boynumuzun borcu. Bu yoldan geçmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.
Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha başında olduğumuz ve kamuoyunun da ne olduğunu tam olarak anlayamadığı bir süreç var. Biz bu süreçte Meclis’in asıl çözüm mevkii olmasını istiyoruz. Meclis barışın idaresini ele alsın istiyoruz. Elbette hükümet de Meclis’in bir parçası. Meclis seçiyor hükümeti, şöyle ya da böyle biz ona karşı da olsak, sonuçta Meclis’in içinden çıkıyor. O nedenle, 'Hükümetin bu süreçte herhangi bir rolü olmasın' saçmalığına da girecek değiliz. CHP’nin tabiatı itibarıyla, doğası gereği bu süreçte yer alması gerektiğini düşünüyoruz. CHP’nin; bu gençlerin hayatlarını kaybetmeye devam etmelerine rıza göstermek anlamına gelen bu tarafsızlık, tutumsuzluk, sessizlik, dışarıdanlık rolüne son vererek kendi çözümü ile masaya gelmesinden daha iyi bir şey olamaz.”
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise, “AKP’nin barış dediği şey ile bizim barış dediğimiz şey aynı değil" ifadesini kullanarak, "AKP diyor ki, ‘PKK silah bıraksın, PKK’dan kurtulalım, bu iş bitsin.’ Silahlar devre dışına çıksın ama bizim dilimiz, kimliğimiz, kültürümüz, inançlarımız, hak ve özgürlüklerimiz yasa ve anayasal güvenceye kavuşsun. Bu süreçte dile dikkat etmek gerekiyor. Sadece Kürtlerin, demokrasi güçlerinin dile dikkat etmesi değil, hükümetin de yeni bir dil kurması gerekiyor. Terörist dediği ile barışamaz yani. Terörist dediği ile terörle mücadele eder. O zaman biz yeniden bir hukuk kuracaksak, bir arada yaşayacaksak, bu ülkede halkların, inançların bir arada yaşamasını sağlayacaksak, o zaman burada başka bir dil kullanmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
MHP’ye de tepki gösteren Tuncel, “MHP konusunda da şuna dikkat çekmek istiyorum: MHP var gücüyle süreci engellemeye çalışıyor. Özellikle üniversitelerde son dönemlerde yaşanan çatışmaların özünde MHP’nin bu duruşu vardır. En son Kayseri, Muğla, bütün üniversitelerde neredeyse ülkeyi Kürt-Türk çatışmasına götürecek bir süreç yaşanıyor. Her gün öğrenciler bizi arıyorlar” ifadelerini ileri sürdü.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz