BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bunların hırsızlıklarına ortak olmayın. Sandıkta oy alarak kendilerini temizlemeye ve oylarınızla hırsızlığın üstünü örtemeye çalışacaklar. Bunun hesabını sormak için 30 Mart bir fırsat" dedi. Demirtaş ve beraberindekiler, kent girişinde seçim otobüsünü karşılayan atlı grup eşliğinde, partisince Ulu Cami önünde düzenlenen miting alanına geldi. Burada halka hitap eden Demirtaş, Başbakan, AK Parti milletvekilleri ve bakanlarının ellerine mikrofonu aldığında burada çok sayıda yatırım yaptıklarını ve Bitlis'e trilyonlarca para döktüklerini ifade ettiklerini belirtti. "Bunlar yalan. Yalan olmazsa bu yatırımın bir kuruşu da sizin cebinize girerdi" diyen Demirtaş, şöyle konuştu: "Bunlar 2002 yılında iktidara geldiğinde malınız, mülkünüz ve cebinizdeki para 12 yıl sonra ne kadar oldu? Diyor ya 'Biz Türkiye'ye sıçrama yaptırdık ve servet kazandırdık, gayrisafi milli hasılayı 2 katına çıkardık'. Peki sizin cebinizdeki para iki katına çıktı mı? Peki bu paraların bir yere gitmiş olması lazım. Yani ayakkabı kutularına girmiş. Bitlis'te birilerinin cebine girmiş. Halkın cebine girmediğine ve meydanlarda olmadığına göre, paralar kilerler de birikmiş. Parayı kilerler de saklamışlar. Bunun hesabını sormanız lazım. AK Parti ve değişik partilerden milletvekili olanlar yıllardır buraları yiyor ve giderek Ankara'da keyfine bakıyor. Hala Bitlis, Türkiye'de en çok göç veren 6'ncı il. Burada iş ve güç olmamasından dolayı, Bitlisli gençler ve köylüler toprağını bırakıp göç etmek zorunda kalıyor." "Hırsızın da türlüsü var. Ancak bunlar en utanmazı" diyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu kalabalıkta bir hırsızı kolundan yakalasanız yüzü kızarır. Ya bunları suçüstü yakalamışlar, paralar evde balya balya. Bunların yüzleri kızarmıyor. Hala mağdur biziz diyor. Sanırsın ki o gün paraları taşıyarak mağdur olmuşlar. Başbakan 'herhalde niye bize bu zahmeti çektirdiniz akşama kadar para taşımak zorunda kaldık. Herhalde bu yüzden mağdur olduk' diyor. Başbakan en çok buna kızıyor. Vallahi yazık. Bilal'e de yazık. İşte hırsızlar var. Bu Allah'tan reva mıdır. Bu soygun ve hırsızlık düzeni ilelebet böyle gidecek değil. Bu halk er geç ayağa kalkacaktı ve kendi iradesine sahip çıkacaktı. Bunların yaptıkları en büyük zarar da dinimizedir. İslamiyet ve başörtüsü kimliği altında bunları yaptılar. En büyük zararları bu. DYP, CHP, ANAP, MHP'si inanın hırsızlık yapmayanı yok. Ama bunlar gibi din ve İslamiyet adına yola çıkıp da bu kadar haksızlık yapan olmadı. Bu kimlikle bunu yapmaları dinimize en büyük haksızlık ve hakarettir." İslamiyetin 'Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir" diyen bir din olduğunu, BDP'nin de böyle bir dinin ve peygamberin takipçisi olduğunu ifade eden Demirtaş, İslamiyet, ahlak, toplum, analar, gençler adına ve bugüne kadar adalet için adaletsizlik yapanlardan hesap sormak gerektiğini dile getirdi. Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti: "Önümüzde bir fırsat var. Evinizde ve iş yerinizde bir hırsızı suçüstü yakalasanız kendisine sen kadar evimizi ne güzel soymuşun ve merak etme bir de sana oy vereceğiz diyor musunuz? Bunlara da demeyin. Suçüstü yakaladınız. Bunların hırsızlıklarına ortak olmayın. Sandıkta oy alarak kendilerini temizlemeye ve oylarınızla hırsızlığın üstünü örtemeye çalışacaklar. Bunun hesabını sorun. 30 Mart bunun için bir fırsat. Bitlis evliyalar, seydalar, Şeyh Saidi Kurdi'nin ve Bedüzzamanın diyarıdır. Buradan hırsızlara oy çıkmaz ve hırsızın arkasında durmak bize yakışmaz deyin. Hırsıza ve soyguncuya değil oy, selam bile vermeyiz. Burada miadınız doldu. Burada artık çalacak ve çırpacak yeriniz olmayacak. BDP geliyor, Halkın yönetimi geliyor." Bitlis halkını mahcup etmeyeceklerini ve halkın karşısına çıkmak için gece gündüz çalışacaklarının sözünü veren Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "BDP'ye oy veren şehirler artık uyandı ve bu halk toparlanarak birlik oldu. Biz bu halkı kandıramayız diyerek mecburen yatırım getiriyorlar. Korkmayın. BDP'ye oy verdiğinizde mecburen yatırım gelecek. Çünkü aslanlar gibi hem Ankara'da muhalefet yapıyoruz hem de yerelde aslanlar gibi iktidar oluyoruz. Bu tabloyla 30 Mart'ta sonuçlar netleşmiş ve Bitlis bugün kararını vermiş durumda. Ama bu son haftayı da durmadan ve dinlenmeden çalışarak geçirmemiz lazım. Bu haftayı da iyi değerlendireceğiz. İkna olmayan ve yanlışın yanında kim varsa ikna edeceğiz." BDP'nin belediye başkanlarının, yöneticilerinin, ve eş başkanlarının bugüne kadar hırsızlıkla, rüşvet ve soygunla yargılanmadığını bildiren Demirtaş, bu konuda başlarının dik olduğunu ve halkın karşısına mahcup şekilde çıkmadıklarını vurguladı. Demirtaş, şunları ifade etti: "Artık yeni bir yeni yönetim anlayışı olacak. Belediye başkanı burada kendisini ağa, paşa sanmayacak ve yürüyüşünü değiştirmeyecek. Burada yürürken, halk önünde önünü iliklesin ve elini öpsün pozisyonları kalkacak. Belediye başkanı halkın hizmetkarı ve kölesi olacak. Bunun dışında hiçbir anlayış kabul görmeyeceğiz. Siz en büyük müfettişsiniz, yukarıda da Allah bizi en büyük denetleyendir. Buna inanarak ve güvenerek söylüyorum. Tek bir yanlışları, hataları, kusurları olursa, nasıl seçtiyseniz gidip o koltuğu geri alacaksınız. Bu sizin emanetinizdir. Onların malı değil." Ardından Demirtaş, Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Bitlis Belediye Başkan adayı Hüseyin Olan ve Eş Başkan adayı Nevin Daşdemir Dağkıran, seçim otobüsünden vatandaşlara karanfil attı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz