2. Olağanüstü Kongresi sonrasında yeni yönetimini belirleyen BDP, hükümetin Kürt kazanımlarını yok etmek için Genelkurma’yla anlaşarak savaşa kararı aldığı gerekçesiyle alanlara iniyor. Öcalan’a tecrit uygulanması ve sınır ötesi harekât olasılığını gerekçe gösteren BDP, birçok kentte kitlesel eylem ve gösteriler yapma kararı aldı. BDP’nin, 1 Ekim’de Meclis’e gidip gitmeme kararı konusunda milletvekillerinin alacağı kararın arkasında olacağı ifade edildi.
Parti Meclisi (PM) toplantısında oluşan MYK kendi içinde görev dağılımı yaptı. Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve Eşbaşkan Gültan Kışanak başkanlığında yapılan toplantıda eski Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Filiz Koçali, Meral Danış Beştaş, Hamit Geylani, Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Van Milletvekili Nazmi Gür, Selami Turhan ve Yüksel Mutlu eşbaşkan yardımcılıklarına getirildi. Görev dağılımı yazılı açıklama ile duyuruldu.
çıklamada, Ak Parti hükümetinin sorunları şiddet temelinde bastırma politikası ile çözmeye çalıştığı, içeride ve dışarıda Türkiye’nin adım adım savaşa sürüklendiği belirtilerek Kürt kazanımlarının yokedilmeye çalışıldığı ileri sürüldü.
Bu hak Kürtlere ait!
Açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden sonra aldığı yüzde 50 oyla, sadece silahı olanları değil silahsız sivil insanları da savaşta hedef tahtasına koyduğu ileri sürülen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Kürt sorununun çözümünü dağı taşı bombalayarak bastırmakta arayanlara, ‘Kürt sorunu bitmiştir’ diyenlere açıkça diyoruz ki; Kürt sorunu çözülmemiştir, vardır. Kürt sorunu ancak Kürtler; ‘bizim bir halk olarak sorunumuz kalmadı’ dedikleri zaman biter. Kürt sorunu bitmiştir deme hakkı yalnız Kürt halkına aittir. Kürt sorunu Türkiye’nin en temel sorunudur ve pek çok sorunun çözümü de Kürt sorununun demokratik çözümüne bağlıdır.”
Bedeli ne olursa olsun
Savaş politikalarına BDP’nin alanlara inerek yanıt vereceği ifade edilen açıklamada, “AKP hükümeti, zorla başlattığı bu savaştan başarıyla çıkamaz, bu savaşın kazananı olamaz. Erdoğan da devletin bütün diplomatik, askeri ve istihbarat güçleri de bu gerçeği biliyor. Savaş Türkiye’yi yıkıma sürükler. Hepimiz sadece bu savaşın faturasını öderiz, acılarını yaşarız. Bu nedenlerle, önümüzdeki dönemim temel ve en acil görevinin savaşa karşı barış cephesini güçlendirmek olduğu ortadadır. AKP ve devlet vesayetini geriletecek, ezilenlerden yana bir odak oluşturacak, Türkiye demokrasi güçlerinin birliği için, AKP’nin savcısıyla, medyasıyla, icraatlarıyla partimize karşı geliştirdiği topyekûn savaşa karşı topyekûn karşı durmak için, her alanda halkımızla birlikte, bedeli ne olursa olsun mücadelede kararlılığını ilan etmiştir” denildi.
Açıklamada, BDP’nin, 1 Ekim’de Meclis’e gidip gitmeme kararı konusunda milletvekillerinin alacağı kararın arkasında olacağı ifade edildi.