ANKARA (ANKA) - Koç "BDP öncelikle siyasi irade koyması gereken bir parti. Şu anda İmralı-Kandil arasında kuryelik yapmaktan başka bir işe yaramıyor. CHP ile ilgili fikir yürüteceklerine kuryelik görevini yapsınlar" yanıtını verdi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. MYK toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenleyen Koç, Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup konuşmasında açıkladığı şehit aileleri ve yakınları ile gazilere yönelik düzenlemeleri hatırlattı. CHP'nin bu konudaki Başbakan'ın söylediği talepleri dile getiren kanun tekliflerini TBMM'ye daha önce sunduğunu belirten Koç, "Burada bir süreç işliyor ve siyaseti bir alış veriş temelinde gören bir Başbakan mantığı var. Yani, "Şimdi sizin ses çıkartmamanıza ihtiyacım var. Ben size bunları vereceğim, yeter ki siz susun, bu dönemde tepki göstermeyin.' Mantık bu şekilde olunca demokrasi açısından sakat bir temele oturuyor. Alışmışlar her şeyi bir alış veriş mantığıyla değerlendiren siyaset jargonuna. Al 250 lira askere giden vatandaşın ailesine ya da şehidi olan aileye iki tane istihdam Başbakan'ın parayla satın alamayacağı bazı kavramlar olduğunu çok iyi bilmesi lazım. Acılı yürekler parayla satın alınamaz" diye konuştu.
-BAŞBAKAN'A ÇÖZÜM SÜRECİ SORULARI-
Başbakan'ın çözüm konusunda ise CHP'yi samimi olmamakla suçladığını ifade eden Koç, "Biz anlatmaktan, sormaktan yorulduk. Ama göz görmüyor, kulak duymuyor, dil konuşmuyor. Vicdan kapalı, mühürlü" diye konuştu. Başbakan'a seslenerek bazı sorular yönelten Koç şöyle devam etti: "Sayın Başbakan senin muhatapların kimler? Toplumsal siyasal uzlaşma zemininde buluşmuş Türk milleti mi? Yoksa PKK terör örgütünün silahlı temsilcileri mi?
Altına girdiğin yük, hukuk devleti kurallarının dışında yürünen bir yol olduğunun hala farkında değil misin?
Hükümetine yapılan telkinlerle senin asıl hedefin ne Türkiye'nin gerçekten demokratikleşmesi, ne de Kürt sorununun çözümü. Senin asıl hedefin işgallerle, halk hareketleriyle yeniden yapılandırılmakta olan Orta Doğu'da, Türkiye'yi de bu düzenle uyumlu hale getirecek bir devlet yapısına göre yeniden kurgulamaktır" diye konuştu.
-"KANLI MI KANSIZ MI?"-
Başbakan'ın süreçle ilgili, "basit, boş demagojiler" dışında konuşmadığını öne süren Koç, "Başbakanın bu süreçteki niyeti ve görüşmeleri hangi strateji ile yürüttüğü açık ve şeffaf değildir. Ama muhatabı, yol arkadaşı olarak seçtiği PKK'nın stratejisi açık, net, nihai hedefi bellidir. Kimsenin burada saf olamaması gerekir" dedi. Koç, "masa"da ise Anayasa pazarlığı ve başkanlık beklentilerinin dışında, terör tehdidi altında bir şantajın olduğunu ifade ederek, PKK'nın "Benim istediğim noktaya kanlı mı geleceğiz, kansız mı geleceğiz" tehdidinde bulunduğunu savundu.
-"HERKES AHMAK, BEYEFENDİ ÇOK AKILLI"-
Siyasal uzlaşma zemini oluşturulmasının bizzat Başbakan tarafından engellendiğini belirten Koç, "Bir program çerçevesinde kendisi yürütüyor. Hukuksuzluğa battı, şimdi ne olacağını herkes huzursuzlukla bekliyor" değerlendirmesinde bulundu. Koç, TBMM'de AK Parti tarafından önerilen komisyonun ise "parmak hesabının iktidarda olduğu" bir komisyon olacağını belirterek, "Ve bu komisyon Başbakanın görüşlerini, meclis komisyonunun görüşü olarak sunacak. CHP de bu komisyon raporunun altında meşruiyetini sağlayacak. Herkes ahmak, beyefendi çok akıllı" ifadelerini kullandı.
-BAŞBAKAN'A NAZIM'LI CEVAP-
Koç, Başbakan'ın CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nu tarih bilmemekle suçladığını ifade ederken, "Kurtuluş savaşı, sadece işgal güçlerine karşı verilmedi. İçerideki sarayından, basınına, her türlü yerli işbirlikçilerine karşı da verildi. Yani CHP'lilerin ve Sayın Genel Başkanının ne bugünkü Damat Ferit fotokopilerinden, ne de Ali Kemal benzeri muharrirlerinden alacakları ders yoktur. Tam tersine; yakın tarihin gerçeklerini onlara hatırlatma ve aynı yanlışlara düşmemeleri noktasında CHP'lilerin onlara verecekleri dersler vardır" diye konuştu.
Koç, Başbakan'ın Kılıçdaroğlu'na "Mazi kalbimde yaradır" şarkısıyla gönderme yapmasına ise Nazım Hikmet'in dizeleriyle yanıt verdi. Koç, "Sevdalıyız biz bu vatana Sayın Başbakan, öfke doluyuz satana. Bu memleket bizim. Biz adımlarını tarihin akışına uyduran, temelleri çökmüş emperyalizme vuran ve yarınları kuranlarız Sayın Başbakan. O duvar, o duvarınız vız gelir bizlere" diye konuştu.
-"HESAP SORACAK KİŞİ ASIL HESAP SORULMASI GEREKEN ADAM OLMAMALIDIR"-
Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 57. Hükümet dönemine ilişkin Meclis araştırma komisyonu kurulacağı yönündeki açıklamasına ilişkin "Apaçık şantaja başvuran bir başbakan. Siyasi şantaj yapan ve bu yolu yöntemi kullanan bir başbakan. Mecliste sadece 57. Hükümeti değil, 1994-2013 arası yolsuzlukları araştırmak için daimi bir komisyon kuralım. Kurulacak bu komisyon bugüne kadar görev yapmış tüm milletvekilleri, tüm üst düzey bürokratlar ve Başbakan Erdoğan'ın mal varlıklarını masaya yatırsın" dedi. Başbakanın eski defterlere geri döndüğünü ifade eden Koç, "Eğer bir kişi hesap soracaksa, öncelikle o kişinin kendi hesabını verebilecek cesareti olmalıdır. O kişinin üzerinde, savcılık ifadesi ile söylüyorum, kalpazanlıktan açılan bir dava dosyası olmamalıdır. Hesap soracak kişi asıl hesap sorulması gereken adam olmamalıdır" diye konuştu.
-FAZIL SAY'A HAPİS CEZASI: "BÜTÜN BUNLAR TÜRKİYE ÜZERİNDE BİR YÜK"-
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasında da değinen Koç, konunun ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu'nun 3 hafta önce 16 maddelik bir demokratikleşme paketi açıkladığını hatırlatan Koç, "Eğer o konuda adım atılabilmiş olsa, ifade özgürlüğü önüne konan bir takım ceza maddeleri bugün ünlü bir sanatçının bir mahkumiyet kararına sebep olmayacaktı. Bütün bunlar Türkiye üzerinde bir yüktür" dedi.
-"ÖZELLEŞTİRME ADI ALTINDA ELDE AVUÇTA NE VARSA SATILDI"-
Başbakanın CHP'yi taş üstüne taş koymamakla da suçladığını ifade eden Koç, AK Parti iktidarı dönemindeki özelleştirmelerle ilgili getirdiği bazı belgeleri basın mensuplarına gösterdi. Koç, "Tam 124 tane çeşitli büyüklükte, hepimizin ortak malı olan kurumlar. Son 10 yılda, 171 milyar dolarlık bütçe açığı var. Özelleştirme adı altında elde avuçta ne varsa satıldı. Elde gelir ise son Boğaz Köprüsü ve otoyol satışı ile ancak 41 milyar dolar. Bu satış 10 yılda verilen bütçe açığının ancak yüzde 23'ünü karşılayabildi" dedi.
-BDP'YE "CHP DE SÜRECE KATILSIN" YANITI-
Koç, açıklamalarının ardından bir gazetecilerin sorularını yanıtladı. Koç, BDP'nin "CHP de sürece katılmalı" çağrısının hatırlatması üzerine, "BDP öncelikle siyasi irade koyması gereken bir parti, legal bir parti. Şu anda İmralı-Kandil arasında kuryelik yapmaktan başka bir işe yaramıyor. Yani siyasi görevini alsın, siyasi muhatap haline gelsin, bir süreç varsa o sürecin siyasi tarafı olsun. Ama şu anda sadece bir kurye görevi yapıyor. CHP ile ilgili fikir yürüteceklerine kuryelik görevini yapsınlar. Şimdilik siyasi irade taşımıyorlar" dedi.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili iddianamenin kabul edildiğinin hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine ise Koç, "Yaşadıklarımızın tümünü dikkate aldığımız zaman, hangi iddianamenin senaryo, hangi iddianamede gerçek payları var. Bunlar Türkiye'de sorgulanır hale geldi. Yaşadığımız genel hukuk iklimi açısından bir değerlendirme yapacak durumda değilim" yanıtını verdi.
Koç, Hava-İş'in aldığı grev kararının sorulması üzerine de, THY'nin işten çıkartılan işçilere verdiği sözü yerine getirmediğini belirtti. Koç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "THY'nin yanındayız" sözlerine de, "O zaman biz de söylüyoruz, Hava-İş ve Hava-İş' e bağlı emeğinin karşında dik duran, onun peşinde koşan, hak emekçiler de yalnız değildir" karşılığını verdi.