Samsun'da hastalıklı doğan 1 yaşındaki kızı Özge Hancı'yı tedavi gördüğü hastane odasında ağzını ve burnunu kapatarak boğarak öldürmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanmasına başlanan 26 yaşındaki Fatma Hancı, suçlamaları kabul etmeyerek, "Özge'yi öldürmeye teşebbüs etmedim. Bir anne evladını öldürmez. Kızımın atak geçirmesi için ağzını ve burnunu kapattım. Daha sonra da düğmeye basıp doktorları ben çağırdım. Kızımın ağzını öldürmek için değil teşhis konulması için kapattım" dedi.
İddiaya göre Fatma ile Arslan Hancı, 2007 yılında Antalya'nın Serik İlçesi'nde tanışarak evlenmek üzere Samsun'un Vezirköprü İlçesi'ne kaçtı. Fatma Hancı, Vezirköprü İlçesi'ne bağlı Teberük Köyü'nde eşinin anne-babası, kardeşi Halil Hancı ve onun çocukları ile birlikte yaşamaya başladı. 2008 yılı Mayıs ayında çiftin 'Selma' adını verdikleri kızları dünyaya geldi. Aile, kalça çıkığı bulunması sebebi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdükleri çocuklarının, felç geçirdiğini ve bir daha yürüyemeyeceğini öğrendi.
2009 yılı Ekim ayında çiftin ikinci çocukları olan 'Özlem' dünyaya geldi. Ancak, bu çocukları da sağlık sorunları olduğu, ateş, öksürük ve morarma bulunduğu tespit edildi. Bir süre Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören Özlem'e teşhis konulamadığı için aile alıp köylerine gitti.
2 KIZINI DA BOĞARAK ÖLDÜRDÜ İDDİASI
2009 yılı Ekim ayında, Fatma Hancı eşiyle birlikte aynı odada yatarken, kızları Özlem beşik içerisinde uyuduğu sırada, iddialara göre bebeğin ağzını ve burnunu eli ile yarım saat kadar kapattı. Hareketsiz kalınca da hiçbir şey olmamış gibi uyudu. Sabah uyandığında ise bağırarak ailenin diğer fertlerine haber verdi. Özlem'in öldüğünü anlayan aile herhangi bir doktor kontrolü yaptırmadan bebeği köy mezarlığında toprağa verdi. Zaten hasta olduğu için de kimse durumdan şüphelenmedi.
2.5 yaşında olan ve yürüyemeyen Selma'yı da iddiaya göre anne Fatma Hancı, televizyon izlerken ağzını ve burnunu 5 dakika kadar kapattı. Küçük çocuk hareketsiz kalınca da yakındaki cami inşaatında çalışan eşini çağırdı. Eve gelen Arslan Hancı, kızının yüzüne su dökünce Selma kendine geldi. Arslan Hancı, tekrar çalışmaya gitti. Fakat Fatma Hancı, iddialara göre tekrar küçük kızın ağzını ve burnunu eli ile kapatıp nefessiz bıraktı. Hakeretsiz sırt üstü düşünce de yine eşine haber verdi. Bu kez su dökülmesine rağmen Selma kendine gelmedi ve aile kızlarını İlçe Devlet Hastanesine götürdü. Doktorlar Selma Hancı'nın öldüğünü söyleyince, o da köy mezarlığında toprağa verildi.
ÖZGE'Yİ BOĞMAK İSTERKEN KAMERALARA YAKALANDI
Çiftin 2012 yılı Temmuz ayında 'Özge' adını verdikleri bir kızları doğdu. Ancak, o da sağlık sorunları nedeniyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırıldı. Kalbinde delik olduğu tespit edilen Özge'nin tedavisi sürerken, annesi ve babası yanında refekatçı olarak kalmaya başladı. 22 Ekim 2012 günü, kızının yanında tek başına kalan anne Fatma Hancı, iki eliyle bebeğin ağzını ve burnunu kapatarak öldürmeye çalışması, odadaki güvenlik kameralarına takıldı. Kamera kayıtlarına göre Fatma Hancı, yatakta yatan ve uyanık olan Özge'nin burnunu kısa süreli parmaklarıyla oyun oynar gibi kapattı. Daha sonra odadan çıkan Fatma Hancı, yaklaşık 1.5 dakika sonra geri gelip yataktaki bebeğinin ağzını ve burnunu iki eliyle kapatıp, 30 saniye kadar nefes almasını engelledi. Bir ara elini çektikten sonra bebek ağlayınca da tekrar dışarıya çıkan genç kadın, daha sonra bir şey olmamış gibi geri gelip telefon açtı. Hastane personelinin kameralardan olayı görmesi üzerine polise şikayette bulundu. Polis tarafından gözaltına alınan Fatma Hancı ilk ifadesinde, daha önce de iki kızını öldürdüğünü, diğerini de öldürmeye çalıştığını itiraf etti. Adliyeye sevk edilen anne tutuklanarak cezaevine gönderildi.
TEŞHİS KONULSUN DİYE AĞZINI VE BURNUNU KAPATMIŞ
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde öz kızını öldürmeye tebşebbüs ettiği gerekçesiyle hakkında 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Fatma Hancı'nın yargılanmasına bugün başlandı. Mahkeme heyetine ifade veren Fatma Hancı, "Olay günü polisler gece saat 02.00 sıralarında gelip beni aldılar. Bana işkence yaptıkları için iki kızımı öldürdüğümü bu kızımı da öldürmeye teşebbüs ettiğimi söyledim. Ancak bu doğru değil. Benim iki kızım hastalıkları nedeniyle ecelleriyle öldü. Özge de iki kardeşi gibi hastalıklı doğdu. Ankara'ya tedaviye götürdük. Geri döndüğümüzde tekrar hastalanıp morarmaya başlayınca hastaneye yatırdık. Burada bana doktorlar 'atak geçirmeden hastaya teşhis koyamayız' dedi. Kızımı iki gün yoğum bakımda kaldıktan sonra servise aldılar. Kızımın atak geçirmesi için ağızını ve burnunu kapattım. Daha sonra da düğmeye basıp doktorları ben çağırdım. Kızımın ağzını öldürmek için değil, teşhis konulması için kapattım. Kızımı öldürmeye teşebbüs etmedim. Bir anne evladını öldüremez. Canımın bir parçası o. Tahliyemi istiyorum" dedi. İfadenin ardından mahkeme heyeti sanığa poliste verdiği ifadesini hatırlattı. Bunun üzerine sanık polislerin kendisine işkence yapması nedeniyle böyle bir ifade verdiğini tekrarladı.
'EŞİM BÖYLE CANİ BİRİ OLAMAZ'
Daha sonra mahkemeye ifade veren Fatma Hancı'nın eşi 31 yaşındaki Arslan Hancı ise, "Eşim bana Özge'nin rahatsızlandığını söyledi. Daha sonrada hastane personeli bana söz konusu görüntüleri izlettirdi. Eşim çocuğumuzun ağzını kapatıp bırakıyordu. Öldürmek isteseydi öldürürdü. Benim eşim böyle cani biri olamaz. Diğer çocuklarımın da ecelleriyle öldüğüne inanıyorum" diyerek bir daha duruşmalara katılmak istemediğini belirtti. İfadelerin ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanığın Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne gönderilerek müşahade altında tutulduğu ve akıl hastalığı bulunmadığı yönünde rapor geldiğin açıkladı.
Mahkeme heyeti sanığın tahliye talebinin reddine, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan randevu alınarak dava dosyası örneğiyle ile birlikte sevki yapılıp işlediği iddia edilen küçük çoçuğu öldürmeye teşebbüs suçu ile bu fiilin anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığını, akıl hastalığı olup olmadığının gerekçeli rapor istenmesine karar verip duruşmayı erteledi.
DİĞER 2 ÇOCUĞUN DOSYASI VEZİRKÖPRÜ'YE GÖNDERİLDİ
Öte yandan soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, Fatma Hancı'nın 2 çocuğunu öldürmek suçundan olan dosyayı ise olay yeri olan Vezirköprü İlçesi'ne gönderdi. Fatma Hancı'nın, Vezirköprü'de açılan davada ise çifte cinayet suçundan 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile yargılanacağını belirtildi.