Cilt, vücudumuzun en büyük organı. Kapladığı alanla doğru orantılı olacak şekilde görevleri de büyük ve önemli. Bir kere cildimiz, vücudumuzun savunma sisteminin öncü birliği konumunda; her türlü dış etken önce cildi aşmak zorunda. Cilt başta solunum sistemi olmak üzere, dolaşım, bağışıklık, boşaltım sistemlerinin en önemli parçasıdır. Bizse çoğu zaman ona sadece bir tuval gibi davranır, çeşit çeşit boyalarla güzel bir yüz çizmeye uğraşırız. Güzel yüzler çizmeyi ressamlara bırakıp, cildimizin sağlığıyla ilgilenmeye başladığımızda ise kazancımız sadece güzel bir yüz değil, her yönüyle sağlıklı bir vücut olacak.
Aslında cildiniz kendini yeniler, siz ayarını bozmayın yeter. "Cildimi nasıl yenileyebilirim?" diyorsanız iyi haber; cildinize iyi baktığınız takdirde 1 ay sonra aynaya baktığınızda göreceğiniz cildiniz, bugünkü ile aynı olmayacak. Çünkü cilt kendini yaklaşık olarak ayda bir kere yeniler. Kullandığınız yanlış cilt bakım ürünleri ve sağlıksız bazı yaşam alışkanlıklarıyla dengesini bozmazsanız, cildiniz kendi kendini arındıracak, ışıldayacak potansiyele sahiptir.
Cildin bozulan ayarını da sadece sürdüğünüz kremlerle, losyonlarla, makyaj malzemeleriyle düzeltemezsiniz. Çok daha ucuz, çok daha kolay ama daha kapsamlı, daha derin bir özen ister cilt bakımı. Her yönüyle düzenli ve doğal yaşam alışkanlıkları ister. İyi bir uyku, düzenli ve sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve bol oksijen.
Su, %80'ini kapladığı vücudumuzun temel besin kaynağıdır. Tıpkı yağmurun toprağı canlandırdıktan sonra buharlaşıp tekrar göğe dönmesi ve yeniden yağmur olup yere düşmesi ve böylece tabiatın devrini sürdürmesi gibi, içtiğimiz su da vücudumuzun canlılığını sürdürmesi için çok ama çok gereklidir. Güne 1 bardak suyla başlamayı alışkanlık haline getirin mesela. Su içmeyi cazip hale getirmek için içine limon suyu ekleyebilir ya da taze, ferahlatıcı otlarla suyunuzu renklendirebilirsiniz.
Her türlü besin maddesini dengeli biçimde tüketmelisiniz. Vücudunuzun ve cildinizin ihtiyacı olan vitamin ve mineraller, doğal besin maddelerinde yeterince bulunur. Eğer sindirim sistemine bağlı bir rahatsızlığınız yoksa, bu besinlerden takviyeye gerek olmadan ihtiyacınız olan her şeyi alabilirsiniz. Bazı besinlerin cildinize iyi gelmediğini, sivilce yaptığını düşünüyorsanız aslında sorun sindirim ya da bağışıklık sisteminizle ilgili olabilir. Sebze ve meyve ağırlıklı olmak üzere dengeli ve çeşitli beslenmeye özen gösterin. Katkı maddeli, ambalajlı ve işlenmiş ürünlerle aranıza mesafe koyun.
Emeksiz ekmek olmaz, terlemelisiniz. Bunun için kapalı spor salonlarına gitmenize, avuç dolusu paralar harcamanıza da gerek yok. Küçük mutfak alışverişlerinizi mahallenizin bakkalından, kendiniz yapın. 1 ekmek için bakkala telefon etmeyin, gidip kendiniz alın. İşe giderken ya da akşam eve dönerken arabanızı biraz uzağa park edin ya da 1 durak önce inin otobüsten.
Siz sadece burnunuzdan nefes aldığınızı düşünüyorsunuz ama aslında burun sadece ciğerlerinize oksijen gitmesini sağlıyor. Oysa cildinizdeki gözenekler, tüm iç organlarınızın nefes almasını sağlıyor. Cildi arındırmanın ilk adımı da gözeneklerin her daim açık olmasını sağlamak. Nefes alan bir cilt ışıltılı, parlak olur. Tıkalı gözenekler ise siyah noktadır, yağ bezesidir, sivilcedir, renk farklarıdır. Gözenekleri açmak için sert ve aşındırıcı ürünlerle ovalamayın. Sadece kan dolaşımını sağlamanız bile gözeneklerin açılması için yeterli olabilir. Bunu da en basit şekilde, sabahları uyandığınızda yüzünüze soğuk su çarparak sağlayabilirsiniz.
Uyku sırasında vücudumuz çalışmaya devam eder. En yoğun hücre yenilenmesi uykudayken gerçekleşir. Beynimiz salgıladığı hormonlarla vücudumuzun şikayetlerini dinler, dertlerine çare bulur, arızalarını giderir. Sağlıklı bir cilt için sağlıklı bir uyku çok önemli. Her gün aynı saatlerde yatmaya ve en az 7 saat uyumaya özen gösterin.
Her biri yıllarca süren araştırmalar ve çalışmalarla, bilim adamları tarafından geliştirilmiş olduğu söylenen kozmetik ürünlerin, önünde sonunda birer kimyasal olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Evet, kimya doğanın kendisinde de var. Fakat laboratuvarlarda üretilen bu kozmetik ürünler, doğayı olsa olsa taklit edebilir, asla doğal olamaz. Tabii burada, doğada bulduğumuz her şeyi yiyebiliriz ya da cildimize sürebiliriz demek istemiyoruz. Ne kadar doğal, ne kadar organik olursa olsun bir üründen yarar sağlamanız, vücudunuzun o ürüne doğru yanıtı vermesine bağlıdır. Her ürün herkeste aynı etkiyi göstermez. Peki bozulan cilt nasıl düzelir? Aslında cildinizin bakımı ve arınması için en doğru uygulamaların uzman bir cilt doktoru tarafından değerlendirilmesi en doğrusudur. Cilt tipinizi bilmeli, buna uygun ürünler seçmelisiniz.