Kadın Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Ekiz, “Çoğul gebelikler, tekil gebeliklere göre daha riskli ve daha sıkı takip edilmesi gereken hamileliklerdir. Günümüzde çoğul gebeliklerin görülme sıklığı ise yaklaşık %1 civarındadır.
Öte yandan 35 yaşından sonra anne olma oranlarının artması sebebiyle, çoğul gebelik oranları da artmaktadır. Özellikle yardımcı üreme yöntemleri günümüzde çoğul gebelikleri yaygınlaşmıştır” şeklinde konuştu.
Nefes Zorluğu ve Karın Ağrısı...
Çoğul gebeliklerin takibinde tekil gebeliklere göre önemli farklılıklar bulunduğunu belirten Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Ekiz, “Özellikle çoğul gebelik yaşayan anne adaylarının bulantı, kusma, uyku eğilimi, midede yanma ve yorgunluk gibi gebelik belirtileri daha şiddetli ve sık görülmektedir.
Çoğul gebelikte ilerleyen gebelik ile birlikte anne karnındaki büyüme beklenenden daha fazla olması nedeniyle anne adayında nefes almada güçlük ve karın ağrısı gibi durumlar tekil gebelik anne adaylarına göre daha sık görülmektedir“ dedi.
Her Gebeliğin Kalori İhtiyacı Farklı
Her insan için önemli olan beslenme düzeninin, gebeler ve özellikle çoğul gebelik yaşayan kişiler için de büyük önem taşıdığının altını çizen Ekiz, “Çoğul gebelik yaşayan anne adayları, birden fazla bebeğin beslenmesini sağlamaktadır. Bu nedenle bu anne adayları, kilo alımına ve beslenmelerine çok daha fazla dikkat etmelidir.
Özellikle ikiz gebelik durumlarında, genellikle anne adaylarının 2800 kalori almaları önerilse de, beslenme alışkanlıklarının bir uzman tarafından belirlenmesi çok daha sağlıklı olacaktır. Çünkü her ikiz gebeliğin günlük kalori ihtiyacı aynı değildir. Bu dönemde alanında deneyimli bir beslenme uzmanına görünmek ve yönlendirmelerine uymak çok önemlidir” sözlerini ifade etti.
Komplikasyon Riskinde Artış!
Doç. Dr. Ali Ekiz, “Anne adayının birden fazla bebeğe hamile olması durumunda, komplikasyon riski de komplikasyonun tipine göre değişmekle birlikte artış göstermektedir. Özellikle çoğul gebelikler, tekil hamileliklere kıyasla daha erken doğum ile sonuçlanmaktadır.
Genellikle anne adayları 37. haftadan önce doğum yapmaktadır. İkiz gebeliklerin % 60’ı ve üçüz gebeliklerin % 80’i, 37. gebelik haftasından önce dünyaya gelmektedir.
Çoğul gebeliğe bağlı olarak doğum 24 haftadan daha erken dönemde de meydana gelebilir ve bu durumda bebeklerin maalesef yaşam beklentileri yoktur. Bunun gibi durumlara karşı gebelik riskleri gebeye özel olarak değerlendirilmeli, takip sıklığı ve gereken testler bireyselleştirilmelidir. Ancak bu sayede olası komplikasyonlar öngörülerek önlem almak mümkün olabilir.” dedi.
Riskler Neler???
“Yukarıda saydıklarım dışında, çoğul gebelerin yaşayabilme ihtimali bulunan farklı risklerde vardır” diyen Ekiz, bu riskleri sıraladı.
Kaybolan ikiz (vanishing twin) sendromu da ikizlerde gebeliğin başında görülen komplikasyonlardan biridir. Hem tanı konmasının zorluğu hem de sonrasında genetik tarama testlerinin doğruluğunu etkilemesi nedeniyle basit gibi görünen ama önemli bir durumdur.
Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi), çoğul gebeliklerde daha fazla görülmektedir. Özellikle baş ağrısı, karın ağrısı, görme bozuklukları gibi belirtiler gebelik zehirlenmesinin belirtileridir. Bu gibi durumlarda doktor ile direkt iletişime geçmek gerekmektedir.
Çoğul gebeliklerde doğumun sezaryen ile olma ihtimali daha fazladır.
Monokoryonik ikizlik yani (Tek Yumurta) ikizliği çok özel bir durumdur, neredeyse hiçbir durumdan (ırk, ailede ikiz sıklığı ve anne yaşı gibi) etkilenmeden dünyadaki sıklığı standart olarak 350 gebelikte bir görülür. Çok özel bir mekanizma ile kendine has komplikasyonları (İkizden ikize transfüzyon sendromu gibi) vardır.
Tek yumurta ikizlerinde neredeyse %30 oranında bu komplikasyonlardan biri ortaya çıkmaktadır.
Tam da bu nedenle tek yumurta ikizlerinin takibi ya perinatoloji uzmanı tarafından ya da perinatoloji uzmanı ile birlikte yapılmalıdır.