Mevsim dönümlerinde bebeklerde burun tıkanıklığı ve akıntısı yaygınlaşmaya başlıyor. En kötüsü de düzgün nefes alamadıkları için memeyi düzgün ememiyor ve beslenemiyorlar. Bebekler ve çocuklarda yaşanan burun tıkanıklığı sorunu önlenmediği takdirde akciğer solunum kapasitelerinin düşmesine de sebep olabiliyor. Central Hospital'dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öznur Yılmaz Gondal, bebeklerde burun temizliğinin önemi hakkında anneleri bilgilendiriyor.
İlk yıl bebekte burun kanallarının açık olması neden önemli?
Burun içi hava yolu, yeni doğan bebeklerde ve çocuklarda yetişkinlere nazaran dardır. Bu yüzden burada oluşan herhangi bir problem, bebekte ciddi sıkıntılara yol açabilir. Burun solunumu yani nazal solunum, özellikle ilk aylarda ağızdan solunum içgüdüsü bulunmayan bebekler için hayati önem taşır. Emmenin devamlılığı için, meme ağızdayken bebeğin nefes alışverişini burundan sağlaması gerekir.
Burun tıkanıklığı, bebeğin emmesini de büyük ölçüde engeller. Burun aynı zamanda havanın nemlendirilmesi, ısıtılması, temizlenmesi, basıncının ve akış hızının düzenlenmesi, koku alma ve orta kulağın havalandırılması fonksiyonlarına da sahiptir. Burnun tıkalı olduğu tarafta, akciğer solunum kapasitesi de düşük olur.
Bebekler sümkürebilir mi?
Bebekler sümküremez ve burunlarını temizleyemezler. Sümkürme sonradan öğrenilen bir harekettir. Sümkürme eylemini gerçekleştirmek için çocuğun solunum kaslarını kontrol etmeyi öğrenmiş olması gerekir. Bu sebeple yeni doğan ve bebeklerin yaptığı çoğu eylem refleks şeklindedir. Bu koordinasyon en erken 2 yaşında, çoğunlukla da 2,5-3 yaş arasında kazanılır. Bir çocuğun sümkürme yetisini kazanabilmesinde aile ve çevresel faktörler de etkili olur. Çocuklar bu davranışı genellikle ebeveynlerini örnek alarak öğrenirler.
Bebeklerde burun içi temizliği nasıl yapılmalı?
Sağlıklı bir bebekte burundan nefes alıp verirken sıkıntısı yoksa rutin burun temizliği gerekli değildir. Fakat bebeğin nefes alıp verirken burnundan ses geldiği duyuluyorsa, uykuya dalmakta zorlanıyor, uyurken sık sık uyanıyor, emerken bırakıyor ve ağlıyor ise burun içi temizliğinin yapılması gerekir. Burun temizliği en rahat banyo sonrası yapılır. Banyo sırasında burun içerisine giren su, burun içindeki mukus kalıntılarını yumuşatarak atılmasına yardımcı olur. Banyo sonrası bu kirler yumuşak bir kağıt mendil, kulak çöpü, tülbent veya burun aspiratörleri yardımıyla alınabilir. Bunun dışında burunda tıkanıklık devam ediyorsa, serum fizyolojik içeren solüsyonlar bebeğin burnuna damlatılabilir. Bununla bebek rahatlamıyorsa serum fizyolojikle yıkama sonrası mukus tıkaçları burun aspiratörleriyle temizlenebilir.
Bunlar pompa şeklinde olan aspiratörler ve nefesle çalışan burun aspiratörleri olarak iki türlüdür. Nefesle çalışan aspiratörün bir ucu bebeğin burnuna yerleştirilir, diğer uçta temizlik yapan kişinin ağzındadır ve nefesle bebeğin burun salgıları çekilir. Bu metot pompa şeklinde olan aspiratörlere göre daha etkilidir. Bu her iki metot, bebeğin burnunun daha fazla tahriş olmaması için sık yapılmamalıdır. Bebeklerin burun içi mukozaları çok hassas olduğundan temizlerken zorlamak ufak kanamalara sebep olabilir. Serum fizyolojiğin yeterli olmadığı durumlarda tuz içeriği daha yüksek olan hipertonik solüsyonlar kullanılabilir fakat bu solüsyonların da fazla miktarda tüketilmesi sıvı elektrolit dengesizliği oluşturabileceğinden doktorun tavsiye ettiği miktarlarda kullanılmalıdır. Yüksek basınçlı burun spreyleri bebeklerde önerilmez.
Burun tıkanıklığının hastalıklarla ilişkisi
Yeni doğan bebekler burundan nefes alıp verirler. Ağız beslenme aracıdır. Bu nedenle emzirmenin rahat bir şekilde devam ettirilmesi için bebeğin burnunun açık olması çok önemlidir. Bunun yanında havayı nemlendiren, ısıtan ve filtre eden burun tıkalı olduğunda ağızdan nefes alıp vermek soğuk kirli kuru havanın akciğerlere kolayca ulaşmasına yol açtığından alt solunum yolu enfeksiyonu riskini de artırır.
Bebek ve çocuklar en çok mevsimsel olarak sık rastlanan solunum yolu enfeksiyonları yüzünden burun tıkanıklığı yaşarlar. Bu enfeksiyonlar burun salgısında artışa ve burun tıkanıklığına sebep olur. Burun tıkanıklığı devam ederse orta kulak iltihabı ya da sinüzit gibi daha ciddi üst solunum yolu enfeksiyonları, akciğer kapasitesinde azalmaya bağlı alt solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlık oluşabilir. Ayrıca burun tıkanıklığının kronik olması durumunda ise uzun dönemde ağız-diş yapısında, çene ve yüz gelişiminde bozulmalar olabilir. Kronik oksijen azlığı ileri evrelerde kalp ve akciğer sağlığını da olumsuz yönde etkiler.
Burun tıkanıklığının uykuyla ilişkisi
Burnu tıkalı olan bebek rahat uyuyamaz, sık sık uyanır ve daha da önemlisi, ağızdan solunumu devam ettiremedikleri için solunum duraksaması yani apne riski taşırlar. Bu durumun kronikleşmesi halinde bebeğin büyüme ve gelişmesi de etkilenebilir.
Beslenmeyle ilişkisi
Bebeklerin emzirme sırasında sorun yaşamaması için burun yolları açık olmalıdır. Eğer bebeğin burnu tıkalıysa düzgün ememez ve burunda oluşan sekresyon akarak genzine yapışır. Bu sebeple bebek yeterince beslenemez, huzursuz ve neşesiz olur. Beslenme sırasında fazla hava yutmaya bağlı gaz sancıları da olabilir.
Burun tıkanıklığının oyun ve öğrenmeyle ilişkisi
Burun tıkanıklığı tedavi edilmediği takdirde ilerleyen yaşlarda çocuklarda fiziksel ve zihinsel bazı problemlere yol açabilir. Dikkat dağınıklığı ve öğrenme güçlüğü bunların başında gelir. Burnu tıkalı olan ve rahat nefes alamayan bebekler huzursuz olurlar. Bu durumda onların günlük yaşantıdaki hareketlerini yapmalarında sorun yaratır. Keyifsiz ve zor nefes aldıklarından oyun oynamak istemeyebilirler.
Öğrenecekleri yeni bir durum veya oyun karşısında ilgisiz olabilirler. Bebeğin sağlıklı gelişimi için öğrenme becerilerinin gelişmesi gerekir. Bu sebeple bebeğin rahat nefes alması sağlanmalı, gerekli tedavi yöntemleri kullanılmalıdır.