HABER

Bedri Baykam İstanbul Adliyesi'nde

İSTANBUL (İHA) - Müstehcenlik unsuru taşıdığı gerekçesiyle hakkında toplatılma kararı çıkarılan "Aum" adlı kitabın yazarı Murat Hiçyılmaz ile yayınevi sahibi Bedri Baykam'ın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, dava konusu "Aum" adlı kitabın yayıncısı tutuksuz sanık Bedri Baykam ve avukatı Tayfun Akça hazır bulunurken, Amerika'da yaşayan Türk yazar Murat Hiçyılmaz duruşmaya katılmadı. Sanık Bedri Baykam, "Aum" adlı kitap kendisine geldiğinde okuduğunu ve yayınlamaya değer bulduğunu belirterek, "Kitabın içinde gerçek üstü tatlar içeren hikayenin akışında cinsellik öğesi az ve yerinde kullanılmıştır. Düşünce özgürlüğü kavramı çerçevesinde yazarların ve eser yaratıcılarının tasarımlarına ve yaratımlarına hiçbir müdahale getirilmemesini esas almış bir insan olarak bu toplatma kararını onaylamam mümkün değildir. O yüzden para cezasını ödemedim ve konunun mahkemeye intikal etmesini istedim. Günümüzde bir edebiyat eserinin toplatılması için bütün uydu sistemlerinin ve internet erişiminin kaldırılması gerekir" dedi.

"GEMİNİN KIÇINI NASIL YARGILAYACAĞIZ" Avukat Tayfun Akça ise kitabın bir bütün olduğunu ve cımbızla ayıklamanın söz konusu olamayacağını ifade ederek, "Başbakanlık Küçükleri Muzur Neşriyattan Koruma Kurulu idari bir yapıdır. Yargıya hükmetme amacı içerisinde olan bu kurul anayasaya aykırıdır. Ayrıca bu kurul, küçükleri korumak yerine büyüklerin müstehcenliklerini irdeliyor" dedi. Şair Can Yücel'in bir kitabında "kıç" dediği için 3.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığını hatırlatan Akça, "Ticaret Kanunu'nda 'geminin kıçı' diye bir kavram vardır. Peki bunu nasıl yargılayacağız?" ifadelerini kullandı.
Duruşma, dava konusu kitabın mahkeme hakimi ve savcı tarafından okunarak incelenmesi ve duruşmaya katılmayan sanık Murat Hiçyılmaz'ın ifadesinin alınması için ertelendi.

Davanın iddianamesinde, Murat Hiçyılmaz tarafından yazılan ve Bedri Baykam'ın sahibi olduğu Piramit Yayıncılık tarafından yayınlanan "Aum" adlı kitapta, TCK'nın 426. maddesinde belirtilen müstehcenlik unsurunun bulunduğu düşünülerek, kitabın Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'na gönderildiği belirtildi. Kurulun hazırladığı raporda, romanın sapkın fanteziler zinciri üzerine kurgulandığı, lezbiyen, grup ve sadomazo cinselliğin en uç pratiklerinin bir mizansen içinde ve gösteri hüviyetinde sergilendiği anlatıldı. Kitabın bu haliyle hiçbir bilimsel ve edebi yanının bulunmadığı, anlatımların halkın ar ve haya duygularını incitici, cinsi arzuları tahrik ve istismar edici nitelikte olduğu da kaydedildi. İddianamede, yayıncı Bedri Baykam'ın Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun edebi bir eserin müstehcen sayılıp sayılamayacağı konusunda görüş belirtecek nitelikte bulunmadığını ileri sürerek, yasal süresi içerisinde asgari para cezasını yatırmadığı, bu nedenle sanıklar hakkında TCK 426. maddesine muhalefet etmek suçundan dava açıldığı belirtildi.

En Çok Aranan Haberler