HABER

Bekir Bozdağ: Olay yerinde bir tane deforme olmuş mermi çekirdeği bulundu

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır’da çıkan çatışmada hayatını kaybeden Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’ye evinde başsağlığı ziyaretinde bulundu.

Bozdağ, olay yerinde deforme olmuş bir mermi çekirdeğinin bulunduğunu söyledi.

Sur İlçesi’ndeki Dört Ayaklı Minare önünde geçen cumartesi günü basın açıklaması yaptığı sırada PKK’lı teröristler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada hayatını kaybeden Tahir Elçi için Diyarbakır’a gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, beraberindeki Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ile birlikte Elçi’nin eşi Türkan Elçi’yi evinde ziyaret etti.

"OLAY YERİNDEKİ BÜTÜN DELİLLERİN TESPİTİ YAPILMIŞTIR"

Basına kapalı yapılan görüşmenin ardından gazetecilere, Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili sürdürülen soruşturma hakkında bilgi veren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 3 defa yapılmak istenen olay yeri inceleme çalışmalarında, aralarında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’ın da yer aldığı heyete PKK’lı teröristler tarafından saldırı yapıldığını söyledi.

Bozdağ, "Dün sabah saat 06.00 sıralarında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcımız, Başsavcı vekilleri, uzman olay yeri inceleme ekipleri, Diyarbakır baromuzun değerleri avukatları, olay yerini incelemeye geldiler. Olay yerinde 83 noktada delil tespiti yaptı, işaretlemeler yapıldı.

Olay yeri görüntüleri çekildi, krokisi çizildi ve oradaki 83 delilden 43’ünün içerisinde ayrı nüve toplandı. Tam saat 06.58 sıralarında terör örgütü mensuplarınca yapılan saldırı esnasında kısa süreli çatışma çıktı. Çatışmanın çıkmasıyla olay yerinde bulunanlarının güvenlik riski taşıdığı gerekçesiyle tutanak tutularak olay yerinden ayrıldı. Ancak şu aşamada yapılan soruşturma kapsamında, olay yerindeki bütün delillerin tespiti yapılmıştır. 83 delilden 43’ü alınmış. Bu 43 delil arasında 73 nüve soruşturmayı yürüten savcılarımız tarafından tespit edilerek incelenmek üzere uzmanlara teslim edilmiştir" dedi.

"SAVCILAR GİZLİLİK KARARI ALMAYI DÜŞÜNMÜYOR"

Bakan Bozdağ, olay yerinde olan polis, avukat ve görgü tanıklarının ifadelerinin alındığını dile getirerek, soruşturmayı sürdüren Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmada gizlilik kararı almayı düşünmediğini söyledi. Bozdağ, "O gün orada bulunan polis, avukatlar, baro personeli ayrıca görgü tanıklarının ifadeleri alınmıştır. Olay yerinde, olay mahallini gören binalardaki bütün kamera kayıtlarının incelenmesi için tedbirler alınmış. Olay günü olay yerinde bulunan basın mensuplarının görüntü kayıtları alınmıştır. Soruşturma bugüne kadar büyük bir şeffaflık içerisinde yürütülmüştür. Soruşturmanın her aşamasında Diyarbakır Barosu’nun değerli avukatları bulunmaktadır. Gizli olan, saklanmış olan, örtülmüş olan, ihmal edilmiş olan herhangi bir şey söz konusu değildir. Soruşturma gayet açık ve net, şeffaf bir şekilde yürütülecektir. Herhangi bir gizlilik kararı alınmamıştır. Bundan sonraki süreçte de aynı açıklıkta yürütüleceği söz konusu olacak. Cumhuriyet savcıları soruşturmayı bir gizlilik kararı almayı düşünmüyorlar" dedi.

"GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKMASINDAN RAHATSIZ OLAN ÇEVRELER VAR"

Olay yeri inceleme heyetine 3 defa saldırı yapılmasını, olayın aydınlatılmasına engellenmeye yönelik olarak hedeflendiğini değerlendiren Bozdağ, hükümet olarak bu olayın aslının ortaya çıkarılmasını samimiyetle arzu ettiklerini kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu olayı kimler yaptıysa, bunun da ortaya çıkması, nasıl bu ölüm hadisesi meydana geldiyse, bunun bütün boyutuyla aydınlatılması bizim temel arzumuzdur. Gerçeğin ortaya çıkmasından rahatsız olan çevreler var. Onları da görüyoruz. O nedenle biz gerçeğin kısa sürede ortaya çıkarılması, Türkiye kamuoyuna paylaşılması, temin için yasal çerçevede yapılması gereken ne varsa, bunların yerine getirilmesi için hükümet olarak yakın takipçisiyiz. Olay yeri incelemesine gelen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı, savcılarımız, olay yeri inceleme konusunda uzman personel ve baro temsilcilerinin bulunduğu heyete saldıran PKK terör örgütü, olay yerini sağlıklı bir şekilde incelenmesini engellemiştir. Delillerin sağlıklı toplanmaması için elinden gelen her türlü çabayı ortaya koymuştur. Olayın aydınlatılmasından kimsenin korkmaması lazım. Eğer olayın aydınlatılması, gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyorsak, o zaman bu tür yolların kimsenin tevessül etmemesi lazım. Olay günü olay yerine roket ve otomatik silahlarla, bombalarla saldıracak, ertesi gün gelen polise yine saldırılacak, 3’üncü gün yine gelen heyete saldırı yapılacak, ondan sonra da biz olayın aydınlatılmasını istiyoruz diye açıklama yapılacak. Bu gayri samimi bir yaklaşımdır. Ondan sonra devlet, hükümet, bu işin üstünü örtüyor diye değerlendirme yapılacak. Olay yerini incelemeyi engellemek isteyenler, gerçeğin de ortaya çıkmasından korkanlardır. Gerçeğin bilinmesinden rahatsız olanlardır. Gerçeğin bilinmesinden rahatsız olmuyorsak, o zaman bu tür yollara kimsenin tevessül etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Biz olayın aslını ortaya çıkarılması için devletin imkan ve kabiliyetleri çerçevesinde yapılması gereken ne varsa, hepsini kararlı bir şekilde bundan sonra yapmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın ellerindeki bilgi, belgeyi cumhuriyet başsavcılığımıza getirmelerinde fayda var."

İşte vurulma anından sonraki o dakikalar...

"1 TANE DEFORME OLMUŞ MERMİ ÇEKİRDEĞİ VAR"

Bakan Bozdağ, olay yeri inceleme çalışmalarında bir adet deforme olmuş mermi çekirdeğinin bulunduğunu belirterek, elde edilen bulguların inceleme çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. Bozdağ, "Bu saldırı hem Diyarbakırımızın huzuruna ve güvenine dönük bir saldırıdır, hem de Türk milletinin huzuruna, birliğine, kardeşliğine barışına dönük bir saldırıdır. Şu an bulunan deliller arasında 2 tane kovan var. 1 tane de deforme olmuş mermi çekirdeği var. Bunların balistik incelemeleri devam ediyor. 1 tane de kaçan teröristlerin kullandığı tespit edilen silah var. O silahın içerisinde de mermiler var. Bunların da incelenmeleri devam ediyor. Elde edilen delillerin balistik, adli tıp incelemeleri, pek çok yönü var. Bunların hepsi tamamlandıktan sonra, olayın aydınlatılmasına dönük bir değerlendirme yapma imkanımız olur. Şu an kesin bir bilgi verme imkanımız yok" diye konuştu.

"DEVLETİN YAPTIĞINI SÖYLEYEN KİM VARSA, ELİNDEKİ BİLGİYİ SAKLAMASIN"

Bazı çevrelerin Tahir Elçi’nin ölüm olayın olmasının hemen akabinde, ölüm şekli daha tespit edilmeden devleti suçladığını hatırlatan Bozdağ, kimin elinde ne belge varsa açıklamaları gerektiğini söyledi. Bozdağ, "Özellikle terör örgütü, ona müzahir çevreler, devleti hemen katil ilan ettiler. Ankara’daki terör saldırısından sonra da aynı şeyler yapıldı. Halbuki olayın oluşu yeni, daha oluş şekline dair belgelere kimse ulaşmadan, onları değerlendirme imkanı bile olmamış, o aşamada her hangi bir bilgi, belgeye sahip olmadan bunu itham etmek isteyenler kullanırlar. Özellikle terör örgütü çevresi, o açıklamayla ölüm hadisesiyle irtibat kurmak suretiyle vatandaşın zihnini bulandırmak için gayret ediyorlar. Bunu söyleyen herkese şunu diyorum; devletin yaptığını söyleyen kim varsa, elindeki bilgiyi, belgeyi, delili saklamasınlar. Cumhuriyet Savcıları burada, getirsinler savcılarımıza versinler. Yok savcılar değilse, medyaları var, medyalarında çıkarsınlar. Türkiye’nin ulusal kanalları var, bu kanallara çıkıp söylesinler. Kimse bir delil göstermiyor. Buradan suçlamaya kalkıyorlar. Böylesi büyük bir hadise üzerine gerçek bilgiler üzerine konuşmamız gerek. Yalanla, dolanla ya da önyargıyla hareket edersek gerçeğin ortaya çıkmasına değil, aksine gerçeğin gizlenmesine, gerçeğin ortaya çıkmamasına hizmet etmiş oluruz. Onun için bilgisi olan ortaya koysun, konuşmasın. Sayın Selahattin Demirtaş, Ankara’daki saldırıdan sonra da, olay yerine polis yeni intikal var, yaralılar var, orda da devleti katil ilan etti. Bunu söyleyen herkes, elinde ne varsa ortaya koysun" ifadelerini kullandı.

"HER İHTİMAL EN İNCE AYRINTISINA KADAR SORUŞTURULACAK"

Bir gazetecinin olayda kaza ihtimalinin olup olmadığını sorusu üzerine Bazdoğ, "Bu ihtimallerin hepsi araştırılacak. Kaza ihtimali, başka ihtimaller, aklınıza ne kadar soru geliyorsa, bu soruların hepsi soruşturulacak, incelenecek, delillerle bunlar doğru mu eğri mi, bakılacak. Hangisi doğruysa onun gereği yapılacak. Her ihtimal en ince ayrıntısına kadar soruşturulacak, incelenecek, gereği neyse yapılacak. Bu şahidi de bütün Türkiye kamuoyu olacaktır" dedi.

"İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI"

Güvenlik zafiyetinin olup olmadığı sorusu üzerine de Bozdağ, İçişleri Bakanlığı tarafından idari soruşturmanın başlatıldığının ifade ederek, "Bununla ilgili İçişleri Bakanlığımız hemen idari bir soruşturma başlattı. İdari soruşturmanın içerisinde elbette tüm bu sorular var, cevabını bulacaktır. Şu anda idari soruşturma devam etmektedir" dedi.

"DEMİRTAŞ, BİLGİ VE BELGEYLE KONUŞURSA DAHA SAĞLIKLI OLUR"

Bir gazetecinin, Tahir Elçi’nin cenaze töreninde konuşma yapan Selahattin Demirtaş’ın, ’Tahir Elçi’yi devlet değil, devletsizlik öldürdü’ sözlerini sorması üzerine Bozdağ, "Sayın Demirtaş’a benim tavsiyem; bilgi ve belgeyle konuşsun. Şimdi de devlet öldürdü diye açıklama yapılıyor, hangisine inanalım. Biz de bu açıklamaya şaşırdık. Demirtaş, bir genel başkandır. Bilgi ve belgeyle konuşursa daha sağlıklı olur. Yoksa sadece olayları manipüle ederek konuşursa, o zaman ortaya çıkan hadiseler kendisini daha önceki konuşmalarında tekzip etmeye devam ettiği gibi bundan sonra da eminim ortaya çıkan bulgu ve belgeler onu yanıltmaya devam edecektir" dedi.

"TÜRKAN ELÇİ HANIMEFENDİNİN BANA SÖYLEDİKLERİ, BANA EMANETTİR"

Bakan Bozdağ, ziyarette Türkan Elçi ile neler konuşulduğununun sorulması üzerine "Türkan Elçi hanımefendinin bana söyledikleri, bana emanettir. Onun izni olmadan, basın önünde konuşmam doğru olmaz. Aile mahremiyeti içerisinde konuşulmuş bir konudur. Kendisi açıklamak isterse onun takdiridir" dedi.

TAHİR ELÇİ’NİN MASASI BAŞINDA DUA OKUDU

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bakanlık Müsteşarı Kenan İpek, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adalet Komisyonu Başkanı Cihan Kart ve yargı bürokratları ile birlikte Diyarbakır Barosu’na taziye ziyaretinde bulundu. Bakan Bozdağ’ı bina girişinde Diyarbakır Barosu Başkan yardımcısı Ahmet Özmen ve yönetim kurulu üyeleri karşıladı. Baro Yönetim Kurulu üyelerine başsağlığı dileyen Bakan Bozdağ ilk olarak Tahir Elçi’nin kapısında fotoğrafının da asıldığı odasına girdi. Elçi’nin makam odasında bulunan çiçeklerle döşenmiş çalışma masasının başına gelen Bozdağ, burada bir süre durarak dua okudu. Elçi’nin masası başında yaklaşık 2 dakika dua okuyan Bozdağ daha sonra beraberindekilerle birlikte toplantı salonuna geçti. Baro Yönetim Kurulu ve avukatlara başsağlığı dileyen Bozdağ daha sonra kısa bir açıklama yaparak üzüntüsünü paylaştı. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. (DHA)

TAHİR ELÇİ KİMDİR?

Tahir Elçi 1966 yılında Cizre’de dünyaya geldi,ilk ve orta öğrenimini aynı yerde tamamladı. 1991 yılında D.Ü.Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1992 yılından beri Diyarbakır’da serbest avukatlık yaptı,mesleki faaliyetleri ceza ve insan hakları hukuku alanında yoğunlaştı.

Kamuoyu gündeminde de kalmış bir çok davada mağdurları yurt içindeki mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde temsil etti. Tahir Elçi Almanya’da bulunan Avrupa Hukuku Akademisinde (ERA) uluslar arası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi gördü, bir çok ulusal ve uluslar arası toplantı ve konferansa konuşmacı olarak yer almış, tebliğ sundu.

Tahir Elçi 1998 yılından beri staj eğitimi ve meslek içi eğitimlerde ceza ve insan hakları hukuku alanında seminerler verdi. 1998-2006 yılları arasında Diyarbakır Barosunda yöneticilik yaptı. Halen Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi de olan Tahir Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesi ve bir çok sivil toplum örgütünün kuruluşu ve çalışmalarında yer aldı. Tahir Elçi, evli ve iki çocuk babasıydı.

En Çok Aranan Haberler