Belçika Modeli tartışmaları
LEFKOŞA (İHA) - Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'la ilgili müzakere sürecinde, iki ayrı halka dayalı Belçika modelini Avrupa Birliği ile ilişkiler çerçevesinde gündeme getirdiklerini söyledi ve "Hiçbir ülke başka bir ülkenin anayasasını tümüyle alıp kendine mal edemez. Çünkü her ülkenin kendine öz problemleri vardır" dedi.
TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Denktaş, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Dışişleri Bakanları'nın Hartum'da yapılan toplantısında, Kıbrıs'ta konfederal çözümün karar metnine girmesinin memnuniyet verici olduğunu da söyledi.
BELÇİKA MODELİ AB İLE İLİŞKİLERE MODEL Müzakerelerde "Belçika anayasasını tümüyle görüşmeyi talep ettiğine" ilişkin Rum basını kaynaklı haberleri yanıtlayan Cumhurbaşkanı Denktaş, şunları söyledi: "Biz, iki ayrı eşit ve egemen devlete dayalı bir ortaklık kuruluşundan bahsediyoruz. Bunu oluşturmaya çalışıyoruz. Rum tarafı iki ayağa dayalı bir kuruluşun AB'ye giremeyeceğini savunduğu için, iki ayrı halka dayalı Belçika'nın AB ile ilişkilerini tesbit etmek amacıyla bu modele baktık ve sırf bu konuda Belçika'nın bir örnek teşkil edeceği tespitine vararak bunu önerdik. Rum tarafı önerilerimizi savunmak maksadıyla herhangi bir diğer ülkeden örnek gösterdiğimizde 'işinize gelenleri alamazsınız, tümünü alabilirsiniz' yaklaşımını sergiliyor. Çünkü kendi görüşlerinden herhangi bir fedakarlık yapma niyetinde değiller. Halbuki bir ülke kendi iç nizamını tanzim ederken, yasa veya anayasa yaparken, başka ülkelerin neler yaptıklarına bakar ve uygun gördüğü kısımlardan esinlenir. Hiçbir ülke başka bir ülkenin anayasasını tümüyle alıp kendine mal etmez. Çünkü her ülkenin kendine öz problemleri vardır. Anayasa dahil anlaşmalar ve yasalar bir ülkenin kendine öz problemlerini halletmek için yapılır."
"İKÖ KARARI MEMNUNİYET VERİCİ" Cumhurbaşkanı Denktaş, başka bir soruya karşılık da, İKÖ Dışişleri Bakanları'nın Hartum'daki toplantısında Kıbrıs'la ilgili karar metninde konfederal çözümün kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti ve şunları söyledi: "İki ayrı devletin varlığı vurgulanmakta ve devletler arası birleşimde ilk ve gerçekçi adım olan konfederasyon yeniden kabul edilmiş olmaktadır. Bu memnuniyet verici bir gelişmedir. Birleşmek için ayrılığın varolduğunu kabul etmek ve iki ayrı parçanın eşit olduğundan hareket etmek gerekir ki, dengeli bir birleşim olsun. Konfederasyon bu yönde makul bir adımdır."
Görüşmelerde, ortak birim ortaya çıkıncaya dek isim vermeme kararının alındığını da anımsatan Cumhurbaşkanı Denktaş, "Ortak birime müşterek devlet, kurucu birimlere de parça devlet diyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Rumların Ledra Palace Barikatı'nda, "Girne okullarına kayıt" adı altında yaptıkları sembolik eylemleri de değerlendirdi ve "Bu tür sembolik etkinlikler Ortodoks Kilisesi'nin geleneği arasındadır. Kendi kendilerini kandırmaktan başka pratik hiçbir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
KLERİDES'E ZORLUK Rum liderliğinin "geri dönüş yolu Girne'den geçer" söylemlerini sürdürdüğüne de dikkat çeken Denktaş, "Bu hayalle yaşadıkları sürece kendi görüşmecilerine zorluk çıkarmaktan başka birşey elde etmiş olmazlar" dedi. Sözde "Girne Metropoliti"nin, "Kıbrıs meselesi toprakların kurtarılması, göçmenlerin geri dönmesi ve Rum halkının haklarının tesis edilmesidir" sözlerini ise Denktaş, şu sözlerle yanıtladı: "1963-74 arasında silah zoruyla Kıbrıs'ın tümünü işgal etmek için yapılanlar unutulmuş, toprağımızı, haklarımızı, 11 yıl göçmen olarak yaşatılmış insanlarımızı ve gasbedilmiş Türk haklarını kurtarıp devletimizi kurmuş olduğumuzu kaale almıyorlar. Bildikleri yolda yürümede ısrar ediyorlar. Halbuki bu yol Kıbrıs'ı ikiye bölen yoldur. Bizim uğraşımız ise ikiye bölünmüş Kıbrıs'ı iki eşit egemen birime dayalı bir formülle yeniden birleştirmektir. Bizim göçmenlerimiz geri gidemeyeceğine göre, mal-mülk meselesinin tazminatlar ve takas yoluyla halli akıl işidir. Geri dönüş talebi yeni kavgaya davetiye çıkarmaktan başka birşey değildir."
