LEFKOŞA (İHA) - Türkiye'de 3 Kasım'da yapılan seçimlerin galibi AK Parti'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin Belçika modeli temelinde bir çözümü desteklediği açıklamasına yönelik olarak Rum tarafından gelen tepkilerin çeşitli olduğu bildirildi.
POLİTİS'in haberine göre, Rum Yönetimi, Rum Sözcü Mihalis Papapetru aracılığıyla, Türkiye'de herşeyin normal gelişmesi durumunda, ilk kez istikrarlı bir hükümet olacağı görüşü üzerinde odaklanmayı tercih etti. Papapetru, Erdoğan'ın açıklamasının özüne inmekten kaçındı. Papapetru, Rum tarafının son zamanlarda kamuoyuna yapılan açıklamaları ilgiyle dinlediğini kaydetti.
Gazete, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile Rum-AB Müzakere Grubu Başkanı Yorgo Vasiliu'nun, Erdoğan'ın Yeni Yunan Televizyonu'na (NET) yansıyan açıklamasına çok daha açıklayıcı yaklaştıklarını yazdı.
Gazeteye göre Papandreu, bunca yıl sonra yaşayabilir ve işleyebilir olarak kabul edilen bir model temelinde ilk kez çözümden bahsedildiğini, Erdoğan'ın açıklamasının çok önemli olduğunu, sözlerin pratiğe dökülmesi halinde Kıbrıs sorununun yaşayabilir bir çözüm sürecine gireceğini söyledi.
KİSOS Başkanı ve Rum Başkan adaylarından Yannakis Omiru, Erdoğan'ın açıklamasını temkinli karşıladı ve Türkiye'deki nihai sahnenin şekillenmesini beklemeleri gerektiğini söyledi.
"Türk siyasi sisteminde yetki kaynağının Milli Güvenlik Kurulu ve Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu" da savunan Omiru, sonuçlar çıkarmadan önce Türkiye'de hükümetin oluşturulmasının, ordunun kesin tavrını kesinleştirmesinin beklenmesi gerketiğini kaydetti.
Öte yandan ALİTHİA, dün akşam Brüksel'den Güney Kıbrıs'a geri dönen Rum Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides'in Baf Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, Belçika modelinin belçika ölçülerinde işleyebilir bir anayasa olduğunu ancak Türklerin bu modelden bahsederken ne kastettiklerini bilmediğini söylediğini yazdı.
Gazeteye göre Kasulides, Türkiye'deki yeni siyasi sahne konusunda ise, sonuçlar çıkarmakta acele edilmemesi gerektiğini, şuana kadar yapılan açıklamaların iyiniyet ortaya koyduğu ancak Türkiye'nin ulusal konulardaki kararlarının askerlerin ağırlıkta bulunduğu Milli Güvenlik Konseyi tarafından alındığını savundu.
FİLELEFTHEROS ise ilgili haberine "Erdoğan Kıbrıs'ta Endişeye Neden Oldu" başlığıyla yansıttı. Gazete, Rum tarafının endişelerinin ana nedeninin Erdoğan'ın Rumlarca çok az tanınıyor olması ve dış politikanın Milli Güvenlik Kurulu tarafından belirlendiğine olan güçlü inancı olduğunu yazdı. Gazete buna paralel olarak, Rum siyasi partilerinin Kıbrıs sorununa Belçika modelini temkinli ve dirençle karşıladıklarını kaydetti.
Gazete, DİKO Başkan Vekili Panayotis Dimitriu'nun Erdoğan'ın açıklamasını, "birdenbire ortaya çıkan birşey" olarak niteleyip, Türk tavrındaki değişikliği şartların değişmesine bağladığını yazdı.
Gazeteye göre Dimitriu, "Türkiye'nin yeni güçlü adamının sözlerinin düşüncelere ve kafa yormalarına neden olduğunu," ancak temel sonucun, yeni bir düşünce kanalının açılması olduğunu söyledi.
DİSİ ise Erdoğan'ın Kıbrıs konusu başta olmak üzere, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çeşitli konuları göğüslerken Avrupai bir dil kullandığını kaydetti. DİKO Genel Sekteri Andreas Angelides, Belçika modelinin Kıbrıs için en uygun model olmamasına rağmen, Türkiye'nin bu modeli talep edecek rezerv siyasi düşünceleri bulunduğunu gösterdiğini belirtti.
Angelides, Türkiye'de hükümetler değişsin ya da değişmesin, Türkiye'nin hakkı olduğuna inanmak istediği jeostratejik alanla ilgili dış politikasının değişmez olduğunu da iddia etti.