Büyükşehir Belediyesi Beceri ve Meslek Edindirme Kursları’nın, hızlandırılmış 2 aylık yaz dönemine katılan Başkentli kadınlar, yeteneklerini keşfedip, yeni hobiler edinmenin mutluluğunu yaşıyor.Normal eğitiminin yanı sıra her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz dönemi kurslarıyla Ankaralı kadınların adresi olan BELMEK’lerde, çiniden mefruşata, sır altı boyamadan gümüş takı yapımına, mozaikten resime kadar 16 farklı branşta el işi ve sanatsal eğitim veriliyor.Başkentli kadınların yoğun ilgi gösterdiği yaz dönemi kurslarına, özellikle tatilini Ankara’da geçirenler, çalıştıkları için uzun dönem kurslarına gidemeyenler veya uzun dönem kurslarında öğrendiklerini pekiştirmek isteyenler katılıyor. Temmuz ayı başında başlayan ve 2 ay süren kurslar, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ilgi gördü. 31 Ağustos Perşembe günü sona erecek kurslarda, bin 956 Başkentli kadın, 72 merkezde usta öğreticilerden eğitim görüyor.Balgat BELMEK’te geleneksel Türk sanatlarıBELMEK’lerdeki geleneksel ve modern sanatın sihirli dünyasına giren Başkantli kadınlardan; kimi içinde kalan yeteneği keşfetmiş, kimi sosyalleşmiş, kimi boş zamanlarını değerlendirmiş, kimi de biraz olsun acılarını unutmuşFarklı nedenlerle başladıkları kursların kendileri için “vazgeçilmez bir tutku, yaşamlarının bir parçası” olduğunu anlatan kursiyerler, kendilerine bu imkanın tanınmasından dolayı duydukları memnuniyeti, Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek belirtiyorlar.Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, bünyesinde hizmet veren Balgat BELMEK’te, insanlık tarihi kadar eski sanatlara ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyasının süsleme sanatlarından seramik, çini ve vitray; BELMEK’lerde yetişen yeni ustaların elinde can buluyor. Yaklaşık 8 bin yıl öncesine dayanan seramik sanatı; “Toprağın, ateşle, desen ve boyalarla raksı” olarak tanımlanırken, zamanla çok çeşitlilik faklı boyutlar kazanarak günümüze kadar gelmiş.BELMEK, “Sır Altı Boyama” hocası Hayriye Oktay, sır altı boyama sanatını gelecek kuşaklara taşıyacak mahir ellere rehberlik ediyor. 16 yıllık BELMEK hocası olan Oktay’ın, Osmanlı dönemine ait, “tığ” ile cam ardı boyama tekniğini bilen iki kişiden biri olduğunu öğreniyoruz.Sır altı boyama tekniğinin; üzerine desen oturtulmuş cam objenin iç kısmından “tığ” yardımıyla boyama tekniği olduğunu ifade eden Oktay, sır altı boyama atölyesinde, kursiyerlerin zevklerine göre vazo, tabak gibi dekoratif süs eşyalarının yanında sehpa gibi işlevsel eserler ortaya çıkardıklarını söyledi.Sır altı boyama kursuna devam eden Nuran Aras’ın kendisi de atölyesi ve öğrencileri olan bir cam altı boyama hocası olmasına karşın, yeni teknikler öğrenmek amacıyla BELMEK’lere devam ettiğini ifade ediyor. Bir diğer kursiyer Sema Özcan, 1,5 ay önce kamudan emekli olmasının ardından BELMEK’le tanıştığını belirterek, çalışma hayatından emekliliğe geçişi kurslarda yeni şeyler öğrenip, üreterek sağladığını kaydediyor. Resim kursuyla başladığı BELMEK sanat kurslarını, seramik ve cam altı kurslarıyla sürdürdüğünü kaydeden emekli memur Emine Sanlı, “Buraya adım attıktan sonra bir daha ayrılmak mümkün olmuyor” diyerek düşüncelerinin dile getiriyor.El yapımı gümüş takılar göz alıyorTarihte neredeyse başlangıcı bilinmeyen takı sanatlarından gümüş işletmeciliği, BELMEK’te hayat buluyor. Günümüz modern dünyasında makineleşen takı sanatına inat, BELMEK gümüş işleme atölyesinde, gümüş plakalar, büyük sabır ve incelikle elle işlenerek birbirinden güzel takılar ortaya çıkarılıyor. BELMEK Gümüş İşletmeciliği hocası, Şeref Naz Serhatoğlu, levha halinde aldıkları gümüşlerin ısıtıldıktan sonra kıl testere ile kesilerek ajur (delikli ve desen motifli) tekniği ile işleme tabi tutulduğunu ifade ederek, tesfiye ve cilalama yapıldıktan sonra kursiyerlerin gümüşleri yetenekleriyle birleştirerek, titiz el işçiliğiyle birbirinden güzel takıları yaptıklarını söyledi.Unutulmaya yüz tutan telkari sanatı için yeni ustaların yetiştiği gümüş atölyesinin kursiyerlerinden emekli bankacı Nevin Kumlu, telkari yapımını öğrenerek başladığı gümüş işlemeciliği kursunun müdavimi olmuş. Kumlu, her biri büyük yetenek isteyen göz kamaştıran takıları sergilerken, oldukça masraflı olan kurs giderlerinin karşılanması amacıyla düzenlenecek pazarlamalara destek istediklerini söylüyor. Arkadaşlarının tavsiyesi ile 2,5 yıl önce Gümüş atölyesine adımını atan Sanem Yağcı, severek geldiği atölyede yaptıklarını sosyal medyada yayınladığını, çok beğenildiğini, bunun da kendini ayrıca mutlu ettiğini kaydediyor.Kem gözlere karşı nazarlıklarBELMEK Balgat yaz dönemi kurslarının en renkli atölyelerinden biri de neredeyse insanlık tarihi kadar eski, inanışların başında yer alan, kendilerini kötülüklerden koruyarak, evlere bolluk ve bereket getirdiği düşünülen simge objelerin (nazarlık) işlendiği; “El Nakışı ve Keçe Atölyesi”Hemen hemen her toplumda aynı amaç ama farklı simgelerle “kem gözlerden” korunmak için kullanılan nazar objelerini yaptıklarını ifade eden BELMEK El Nakışı ve Keçe İşleme hocası Nefise Diren, “Tamamen doğal ipler, keçeler, camlar, taşlar ve boncuklarla aslına uygun olarak nazarlıklar işliyoruz. Bunlar, genellikle hepimizin bildiği ve evinin en görünen yerinde duran mavi boncular, üzerlikler, üçgen nazarlıklar, baykuşlar, filler ve daha birbirinden farklı birçok objeden oluşuyor” dedi.Keçe atölyesi kursiyerlerinden iş kadını Evrim Akçelik, zamanı kısıtlı olduğu için yaz dönemi kurslarını takip ettiğini ifade ederek, keçe ve otantik nazarlıkların her zaman ilgisini çektiğini belirterek, toplumların kendilerini korumak için simgeleştirdikleri (nazarlık) objelerini tanımanın ve işlemenin kendini mutlu ettiğini söylüyor.Bir diğer kursiyer Hatice Karaosmanoğlu, 13 yıl önce kaybettiği evladının acısıyla yaşadığı sıkıntılı günlerini BELMEK’te yer alan kurslara yaz-kış devam ederek atlattığını belirterek, “Arkadaşlarımı seçme şansım oldu. Hocalarım ve arkadaşlarım bana çok destek verdi. Burası beni yeniden hayata bağladı” dedi.-Resim kursunda hayaller, tuvallere aktarılıyorSanatların içinde resim, taş duvarlara çizildiği günden itibaren yaşamın içinde var olmuş, geçmişle günümüz arasında da köprü vazifesi görmüştür. BELMEK resim hocası Seher Demir, Ankara’da her yaştan, her meslekten kadının resim kurslarını tercih ettiğini ifade ederek, kursiyerlerin hayallerini, yetenekleriyle buluşturarak tuvale aktardıklarını kaydetti.Kursiyerlerden Kezban Işık, çalışma hayatının içerisinde bulunduğunu ama tatilini BELMEK yaz dönemi resim kurslarında geçirdiğini vurgulayarak, kursun kendisi için bir terapi, dinlenme ve yeteneğini geliştireceği bir yer olduğunu söyledi. Ankaralı kadınlara sunulan en güzel imkanların başında BELMEK’lerin geldiğini kaydeden ev kadını Elif Yılmaz, yaptığı resimlerle bir çok sergiye katıldığını belirtti.3 bin yıllık sanat; MozaikTarihi Sümerlere ve Romalılara kadar dayanan, ülkemizde de bir çok örneği bulunan mozaik sanatı, günümüze kadar gelmeyi başarmış en önemli sanat dallarından biri. Birbirinden farklı şekilde küçük taşların, bir araya getirilerek resim yapılması olan mozaik sanatı, BELMEK Mozaik Sanatı hocası Burcu Sarı eğitmenliğinde gelecek kuşaklara aktarılıyor. Sarı, mozaik sanatının 3 bin yıl önce Sümerlerin Nil Nehri’nden çıkardıkları çamurları, duvara işlemesiyle başladığını ifade ederek, zemin üzerine seramik, mermer, taş, cam veya tuğla gibi malzemelerden oluşan küçük renkli parçaların yan yana yapıştırılmasıyla elde edilen resimler olduğunu söyledi.Mozaik atölyesinde tamamen renkli doğal taşların elmas ve kerpeten yardımıyla kesilerek zımparalandıktan sonra ahşap tutkallarıyla hazırlanan desen üzerine yapıştırıldığını ifade eden Sarı, atölyede kursiyerlerin birbirinden estetik ve güzel eserler ortaya çıkardığını anlattı.Mozaik atölyesi kursiyerlerinden Hürriyet Önder, emekli olduktan sonra tanıştığı Mozaik sanatının, kendisi için vazgeçilmez bir tutku haline geldiğini belirterek, “Cam ve taş tutkum oldu. Mozaik sanatı emek ve vizyon isteyen bir sanat. Kişinin yaratıcılığını en çok ortaya çıkaran sanat olduğunu düşünüyorum” dedi.Gelin olacak kızların çeyizi mefruşat kurslarındaBELMEK mefruşat kursları genellikle evlilik çağında çocuğu olan anneler ile büyük annelerin tercih ettiği kursların başında yer alıyor. 23 yıllık Mefruşat ve Dantel Anglez Hocası Emine Acar, geleneksel el işi ürünlerinden danteller, kanaviçeler, nakışlar başta olmak üzere ev tekstiline yönelik olarak çok farklı çeşitte ürünlerin kursta üretildiğini ifade ederek, kursiyerlerin ise genellikle çocuklarına çeyiz yapmak isteyen anneler ile büyükannelerden oluştuğuna dikkat çekiyor.Mefruşat kursunda yeni doğan bebeğe; zıbından battaniyeye, gelinlik kıza yatak örtüsünden, mutfak ve salon takımına kadar birbirinden şık ve güzel ev tekstil ürünleri el işi göz nuru dökülerek büyük emeklerle hazırlanıyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz