"Ben ilkokul mezunuyum, ByLock falan kullanmadım"

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Düzceli Sanayici ve İşadamları Derneği (DÜSİAD) yöneticisi ve üyelerinin de aralarında bulunduğu 3'ü tutuklu 52 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, aralarında "İsmail'in Yeri" et lokantalarının sahibi İsmail Çolak'ın da bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmada savunma yapan Çolak, cezaevinde yattığı 11 gün içerisinde 2 konuda aklına bir şeylerin geldiğini söyledi.

Çolak, bir önceki ifadesinde "Örgüte sadece patates, soğan verdim" dediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Ben Almanya ve Hollanda'da iltica teklifini kabul etmedim, ülkemin adaletine güvenerek buraya geldim. Bildiğim her şeyi anlatacağıma söz vererek geldim. Tutuklandıktan sonra 2 konu aklıma geldi. 2003-2004 yıllarında Düzce'de cemaatin Karabacak yurdunun arsasını ben almıştım. Örgüte bu arsayı ben verdim, onlar da üzerine yurt yaptı. Bir de Düzce'nin Bölge ağabeyi A.A'ya çocuk okutmak için aylık bin 500 lira para veriyordum. İçeride yatarken bunlar geldi aklıma. KOAH hastası olduğum için yeni aklıma geldi bunlar."

Mahkeme heyetinin, üzerine kayıtlı olan telefonunda, örgütün gizli haberleşme sistemi olan ByLock'un tespit edildiğini belirtmesi üzerine Çolak, "Bu söylediğiniz telefon iş yerimde duran telefondur. Orada bu telefonu herkes kullanıyordu. Ben ilkokul mezunuyum, ByLock falan kullanmadım." dedi.

Çolak'ın avukatı da müvekkilinin hastalığı dolayısıyla tahliye edilmesi gerektiğini savunarak, "Dosyadaki delil durumu ve müvekkilimin kaçma şüphesinin bulunmaması dolayısıyla tahliye talep ediyoruz. Müvekkilim, Polonya'da oturum izni olmasına rağmen beni arayarak, 'Ben ülkeme gelmek istiyorum.' diyerek buraya geldi. Bu konunun göz önüne alınmasını istiyoruz. Ayrıca esas hakkında daha açık savunma yapmak için süre talep ediyoruz." diye konuştu.

Tutuklu sanık S.Ş. de dosyanın mağduru olduğunu öne sürerek, "İddia makamının mütalaasını kabul etmiyorum. Ben hiçbir örgüte üye olmadım, tahliyemi talep ediyorum. 27 aydır da tutukluyum." dedi.

Tutuksuz sanık T.K. da heyetten beraatini talep ederek, "Devlete 3,5 milyon borcum var. Bu borcu kapatmak için yurt dışına satış yapmak zorundayım fakat yurt dışına çıkış yasağım var. Bu yasağın kaldırılmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.

Diğer tutuksuz sanıklar da yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.

Sanık avukatları da esas hakkındaki mütalaaya karşı yazılı savunma yapmak için süre talep etti.

Heyet, duruşmaya yaklaşık 10 dakika ara vererek, tutuklu sanıklar S.Ş. ve E.S'yi tutuklu bulundukları süre kapsamında yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye etti.

Tüm tutuksuz sanıkların yurt dışına çıkış yasağı talebini reddeden heyet, tutuklu sanık Çolak'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 7 Mart'a erteledi.

Duruşmada, esas hakkında mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, firari sanıklar Eyüp Çakır, Fisun Çelik, İbrahim Çelik, Murat Güner ve Samet Yılmaz'ın dosyalarının ayrılmasını, İsmail Çolak ile 29 sanığın "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, aralarında Çolak'ın da bulunduğu 17 sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılmasını, 17 sanığın da beraatine karar verilmesini talep etmişti.

- İddianameden

Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, DÜSİAD çatısı altında örgüt faaliyetleri yürütüldüğüne yer veriliyor.

İddianamede, 52 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak", "örgüte finansal destek sağlamak" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" suçlamalarıyla 15'er yıl hapis cezası talep ediliyor.