"Ben üniter devletten yanayım"

ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, 7.Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in eyalet sistemine ilişkin açıklamalarını, "Ben üniter devletten yanayım ama bunları tartışır herkes ona bir şey demem" sözleriyle değerlendirdi.

Ağar, Evren'in Kürt kökenli vatandaşların siyasete girmesine ilişkin görüşlere ilişkin olarak da, "Kürt kökenli vatandaşların zaten siyasette ve her partide bulunuyor. Bizim karşı olduğumuz etnik temelde yapılan siyasettir" diye konuştu. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk, Ağar'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Ağar, AB konusunu iç siyaset malzemesi dışında gördüklerini ifade ederek, AB konusunun gündemden düşmesinin nedeninin, reformların dış baskılar sonucu yapılmasına bağladı. Ağar, AB müzakere sürecinin Türkiye'ye yaraşır bir şekilde sürdürelmesi gerektiğini vurguladı. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ağar, ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın 'Kürdistan' açıklamasına ilişkin bir soru üzerine, yarar getirmez dedikleri koordinatörlük meselesinin sınırlarının ne şekilde çizildiğini herkesin gördüğünü belirterek, "6 ay önce söylediğimizin 6 ay sonra ne ölçüde doğru çıktığı bizi sevindirmedi. Türkiye kendi inisiyatifi dahilinde halledeceği meseleleri kendi inisiyatifinin dışına çıktığının farkında bile değildir, mesele odur. Esas önemli olan nokta orasıydı yani" dedi. 7.Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in 8 eyalet oluşturulması ve seçim barajının düşürülmesine yönelik açıklamaların anımsatılması üzerine Ağar, "Ben üniter devletten yanayım ama bunları tartışır herkes ona bir şey demem" dedi. Eyalet meselesinin geçmişte 'Ekonomik Bölge Valilikleri' biçiminde gündeme geldiğini hatırlatan Ağar, "Biz buna daha farklı modeller geliştiriyoruz. Türkiye'nin 20 iline yaygın cazibe merkezleri yapıp onların etrafındaki illere bir müşterek projeler biçiminde müşterek kalkınmayı, gelişmeyi sağlamaya çalışan projelerimiz var, mesele bu" diye konuştu. Kürt kökenli vatandaşların zaten siyasette ve her partide bulunduğunu belirten Ağar, "Bizim karşı olduğumuz etnik temelde yapılan siyasettir. Türkiye Anayasası herkese bu imkanı vermişse, Türkiye'nin temel değerleri üzerinden, Türkiye'nin birlikteliği üzerinden, Türkiye'nin kardeşliği üzerinden kimin önünde engel var? Buyurun herkes yapsın siyaset, millete kendini anlatsın" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE GEÇMİŞE TAKILMAMALI, GELECEĞE BAKMALI' Ağar, '28 Şubat süreci 10. yılında da tartışılıyor. Bu tartışmaların odağında da süreç hale devam ediyor mu etmiyor mu sorusu yer alıyor. Ayrıca, Türkiye'de bugün 1 Mart tezkeresinin reddedilişinin yıldönümü. Kimi çevreler 'eğer tezkere kabul edilseydi Türkiye'nin şu an eli daha güçlü olurdu' diye yorumlar yapıyor. Bu iki kritik tarihle ilgili değerlendirmelerinizi alabilir miyiz" sorusu üzerine, şunları söyledi: "Türkiye geçmişle yaşayamaz. Türkiye geleceğe bakmak zorundadır. Geçmişte yaşananlardan ders çıkaran bir Türkiye'nin önü daha aydınlık olacaktır. Bunları tartışmanın Türkiye'ye getireceği hiçbir yararı yoktur. Türkiye dediğimiz gibi demokrasi içinde, hukuk temelinde yükselerek yoluna devam edecektir, büyüyerek yoluna devam edecektir. Bu bakımdan bence hiç geçmişe takılmayalım. Geçmişin meselelerinden derslerimizi çıkararak geleceğe bakalım. Millet bizden bunu bekliyor".

Başbakan'ın Genelkurmay Başkanı'nın Kuzey Irak'taki liderlerle görüşülmesi yönündeki açıklamalarını kişisel düşünceler olarak değerlendirdiği ve bu konuda son kararı hükümetin vereceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine Ağar, "Benim burada hükümetin dışarıya karşı Türkiye'nin tek bir ağızdan konuşması lazım. Bunun sorumluluğu hükümettedir. Bu meseleler oturulur, tartışılır, konuşulur. Buradan da bir sonuç ortaya çıkar" dedi. Irak meselesinin Türkiye'nin güvenliği açısından fevkalade önemli bir mesele olduğuna işaret eden Ağar, şöyle devam etti:

"Hükümet kendi devlet kurumlarıyla askeri ve sivil bürokrasiye de danışarak buradan bir politika çıkaracaktır. Burada tanışacağız en temel meseledir. Irak Kıbrıs gibi meseleler. Herhalde askeri bürokrasinin danışma alanı içerisindedir. Ben daha da bir adım ileri gidiyorum. Diğer partilerle de böyle bir mekanizma hükümetinin kurulması lazım. Türkiye burada bu meselede yek vücuttur, tek vücuttur ve birlikte hareket etmek basiretini göstermelidir".

Lagendijk ise Türkiye'deki siyasi durumu daha iyi anlamak için Ağar'ı ziyaret ettiğini belirterek, AB ile ilgili konular üzerindea fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi. Özellikle AB politikalarında görüş birliği içinde olduklarını görmekten duyduğu memnuniyeti diye getiren Lagendijk, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye'nin AB üyeliğinin popüler olmadığını biliyorum. Ama Türkiye AB yolunda devam etmeli. Çünkü ortak değerlerler ve menfaatler sözkonusu. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda şüpheler olduğunu da biliyorum. Bu yüzden AB üyeliğine odaklanmak büyük önem taşıyor. AB konusu gazetelerin gündeminde bulunmuyor. Kısa vadeli seçim menfaatlerinden çok, uzun vadede Türkiye'nin çıkarları düşünülmelidir".