HABER

'Bende olmaz' demeyin: Belirti vermez, beklemeye gelmez! 50 yaş üstü erkekler dikkat: Prostat kanseri riski yaşla beraber artıyor!

Prostat kanseri riskinin yaşla birlikte arttığı bilinse de daha erken yaşlardaki görülme oranını hafife almamak gerekiyor. 50 yaş öncesi her 350 erkekten biri bu hastalıkla tanışıyor. 50-60 yaş aralığında 52 erkek, 65 yaş üstünden sonra her iki erkekten biri tanı alıyor. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de erken teşhis çok önemli. Uzmanlar, ailesinde prostat kanseri olanların 40 yaşından itibaren kontrollere başlaması gerektiğini vurguluyor.

'Bende olmaz' demeyin: Belirti vermez, beklemeye gelmez! 50 yaş üstü erkekler dikkat: Prostat kanseri riski yaşla beraber artıyor!

Prostat kanseri, sık duyduğumuz kanser türlerinden biri. Tüm dünyada erkeklerde en sık rastlanan ikinci kanser türü olmasıyla dikkati çekiyor. Yaş, prostat kanseri için önemli bir risk. Araştırmalar; 65 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 60’ında prostat kanseri saptandığını, yani en az iki erkekten birinin bu hastalıkla tanıştığını gösteriyor.

iStock-537528916

Prostat Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle hastalık hakkında bilgi veren Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi Minimal İnvaziv ve Robotik Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural, prostat kanserinin, dünya nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte görülme oranı artan hastalıkların başında geldiğini belirtiyor. Erken saptanmadığında ise, ölümcül sonuçlara yol açıyor. Öyle ki, günümüzde kansere bağlı ölümlerde 5. sırada yer alıyor.

RİSKİ ARTIRAN 3 ÖNEMLİ NEDEN!

Prostat kanserinde riski artıran faktörler var. Bunların arasında genetik risk dikkat çekiyor. Baba ya da baba tarafındaki erkek akrabalarda prostat kanseri varsa, oran daha genç yaşlara iniyor. Irksal özellikler de risk açısından önemli bir faktör. Batı Avrupa ve ABD’de prostat kanseri daha sık görülürken Ortadoğu ve Uzak Doğu ülkelerinde daha az rastlanıyor. Siyahilerde prostat kanserinin daha sık görüldüğü ortaya çıkan başka bir sonuç. Genetik ve ırksal özellikler değiştirilemese de prostat kanserinde kişilerin değiştirebileceği başka bir risk faktörü var; obezite. Zira kolesterol oranı yüksek besinler alan obezlerde prostat kanseri riski artıyor.

4

BELİRTİ VERMİYOR!

Prostat kanserinin en dezavantajlı durumu, erken dönemde belirti vermemesi. Ancak ilerleyen dönemlerde kendini belli ediyor. İleri evrede tümörün büyüklüğü, idrar akışını engelliyor. Hasta idrarını zorlukla yaptığı için doktora başvuruyor. Bunun yanı sıra idrarda ve menide kan gelmesi de belirtilerin arasında sayılıyor. Prostattaki kanser, kemiğe sıçramışsa hastalarda kemik ağrısı da görülebiliyor.

3

ERKEN TEŞHİS İÇİN KONTROL ŞART!

Prostat kanserinin erken dönemde belirti vermemesi, ileri evre saptanmasına yol açıyor ve bu da ölüm riskini artıyor. Ama prostat kanseri riskini erken saptamak ve tedaviye başlamak hayat kurtarıyor. Prof. Dr. Ali Rıza Kural kimlerin, ne zaman kontrole başlaması gerektiği ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Erken tanı için 50 yaşından sonra rutin tetkiklere başlanması gerekiyor. Ancak babada ya da baba tarafından gelen yakın akrabalarda prostat kanseri varsa, risk artıyor. Bu nedenle bu kişilerin 40-45 yaş arasında rutin tetkiklere başlaması erken tanı açısından çok önemli.”

2

KANDAN SAPTANAN RİSK

Prostat kanseri riskini saptayan tarama testi için yalnızca kan verilmesi yeterli. PSA yani Prostat Spesifik Antijen denilen kan analizi yapılıyor. Bu test, kesin sonuç için değil, risk oluşup oluşmadığına dair fikir veren bir tarama testi. Yaşa özgü PSA değerinin yüksek bulunması veya yıllar içerisindeki artış hızı kanser şüphesi oluşturuyor. Uzmanlar, rektal muayene de yapıyor, muayenede sertlik bulunması PSA değerinden bağımsız olarak da kanser şüphesi için bir sinyal anlamına geliyor.

1

KESİN TEŞHİS İÇİN İLERİ TEKTİK GEREKİYOR

Prostat kanseri teşhisinde en önemli tetkik, Multiparametrik Prostat MR. Bu MR’da adeta prostatın yüksek çözünürlüklü bir fotoğrafı çekiliyor. Kanser şüphesi olan bölgeyi gösterebildiği gibi hedefe yönelik biyopside (MR-TRUS füzyon biyopsi) istenilen yere ulaşabilmek için de kullanılıyor. Böylece eskiden olduğu üzere gereksiz tekrar tekrar biyopsi yapmaya gerek kalmıyor.

MİLİMETRİK HASSASİYETLE BİYOPSİ YAPILIYOR

Prostat kanserinin kesin tanısı için biyopsi yapmak, gereksiz ameliyatları önleyen önemli bir yöntem. Öncelikle prostattaki tümör şüphesi olan noktalar bulunuyor ve oradan örnek alarak patolojik inceleme yapılıyor. Son yıllarda uygulanan “MR-TRUS füzyon biyopsisi” olarak bilinen yeni yöntemde, şüpheli noktaya milimetrik hassasiyetle doğrudan ulaşılabiliyor. İşlem sırasında hastadan daha önce çekilen MRI görüntüleri kullanılıyor. Görüntüler, transrektal ultrasonografi görüntüleriyle üst üste getiriliyor. Bir tür navigasyon yöntemi sayesinde biyopsi iğnesi şüpheli noktaya yöneltiliyor. Böylece milimetrik sapma ile şüpheli noktadan biyopsi alınıyor.

PSA’DA HER YÜKSEKLİK KANSERDEN KAYNAKLANMIYOR

Her PSA yüksekliği prostat kanseri varlığı anlamına gelmiyor; çünkü prostat iltihabı da PSA’yı yükseltebiliyor. Özellikle iltihap olduğu düşünülen zamanlarda çekilen multiparametrik prostat MRI kansere benzer görüntüler ortaya koyabiliyor. Bu nedenle şüphe oluşması halinde MRI’ın en az 8-10 hafta sonra çekilmesi gerekiyor. Kronik prostatit oluşan hastalarda da benzer bir durum görülebiliyor. Ancak farklı fazlarda alınan görüntülerle deneyimli bir radyolog bunları ayırt edebiliyor.

FARKLI TEDAVİLER UYGULANIYOR

Prostat kanseri saptanan hastaların tedavisinde farklı yöntemler uygulanıyor. Klinik olarak saptanan ama kanser ilerlemesi açısından riskli sayılmayan hastalarda, hiçbir tedaviye gerek duyulmadan “Aktif İzlem” denilen yöntemle; aralıklı PSA ölçümleri ve MR çekimleri ile takip ediliyor. Tetkiklerde tümör saptanmış hastalarda eğer başka organlara sıçramamış, yalnızca prostatla sınırlı kalmışsa, cerrahi yöntemler tercih ediliyor. Genç hastalarda kanser robotik cerrahi ile ameliyat edilirken, daha ileri yaşlardaki hastalarda cerrahi yerine radyocerrahi yani ışın tedavisi uygulanıyor. Başka organlara yayılmış ileri evre kanserlerde ise hormon, kemoterapi gibi hastanın durumuna uygun tedaviler yapılıyor.

En Çok Aranan Haberler