HABER

"Beni ilgilendirmez" demeyin! Başkasının dertlerini dinlemek beyni güçlendiriyor

Pandemiyle birlikte bireysel aktiviteler artarken, bireyselliğin beyne etkisi ise uzun vaade de iyi sonuçlar getirmiyor. Uzmanlar, rutinlerin beynin bir tür düşmanı olarak tarif ederken, sorunlar karşısında kolay yolu seçmek de beyindeki sınırlı sayıda bulunan sinir hücrelerini daha az işe yarar hale gelmesine neden olduğunu belirtiyor.

"Beni ilgilendirmez" demeyin! Başkasının dertlerini dinlemek beyni güçlendiriyor

İş, okul, ev değişiklikleri ya da eş, sevgili gibi ayrılıklarda insanların yaşadığı değişimlerin bilişsel esneklik açısından önemli olduğunu söyleyen Nöroloji ve Sinirbilim Uzmanı Doç. Dr. Selen Gür Özmen, “Bir başkasının problemlerini dinleyerek, o deneyimleri yaşamadan da çözümlere ulaşma şansımız var. Sorunlar karşısında geliştirilen bu deneyim de bilişsel esnekliğe neden olarak beyni güçlendirir” dedi.

iStock-1273728379

Rutinlerinden şaşmayan insanların daha fazla unutkanlık, bilişsel sorunlar, depresyon ve anksiyeteyle mücadele ettiğini ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Nöroloji Uzmanı ve Sinirbilimci Doç. Dr. Selen Gür Özmen, bir başkasının sorunlarını dinlemenin de beyne yararlı olduğunu söyleyerek, beyni geliştiren maddeleri sıraladı.

"RUTİNLER BEYNİN DÜŞMANI"

Beynin rutinleri evrimsel olarak tercih ettiğini ifade eden Doç. Dr. Selen Gür Özmen, kişinin kendisini daha güvende hissedebilmesi için genelde kolay yolu seçebildiğini söyledi. Bu kolay yolun beyindeki sınırlı miktarda bulunan hücreleri daha az işe yarar hale getirdiğini ve beynin birbirleriyle bağlantı yollarını kapattığını söyleyerek, rutinden çıkan kişilerin beyin hücreleri nöronlar arası sinaptik bağlantı yollarını arttırarak beyin sağlığına fayda sağladığını dile getirdi. Aynı zamanda beynin daha fazla aktif kullanılması hem psikolojik hem de nörolojik hastalıklardan uzak kalınmasına neden olmaktadır.

"BAŞKALARININ SORUNLARINI DİNLEMEK BEYNİN İŞLEVİNİ ARTTIRIYOR"

Bir başkasını dinlemenin bilişsel esneklik konusuyla ilgili olduğunun altını çizen Özmen, şunları söyledi; “Bilişsel olarak esnek olmak, farklı durumlar karşısında farklı çözümleri üretebilmeyi anlatır. Daha önce işe yarar bir çözüm artık işe yaramıyorsa yeni bir alternatif üretebilmeyi ya da başka bir konuda, problemde kullandığımız çözümü tamamen başka bir konu ve başka bir durum karşısında kullanılabilir hale getirmek olarak görebiliriz. Bütün bunları ve de bunları hızlı ve başkalarına ihtiyaç duymadan yapabilmek bilişsel esnekliktir.

iStock-1304824707

Bir de dış faktörlere adapte olabilmek, iş, okul, ev vb. gibi değişimler aynı zamanda eş ya da sevgili ayrılıkları insanın hayatındaki önemli değişimlerdir. Tüm bunlara adapte olabilmek, bilişsel esnekliktir, adapte olamamak da katılıktır. Sonuçta hayatta yaşamadığınız birçok alternatif bulunmakta. Bu alternatifleri başkalarının deneyimlerini dinleyerek, okuyarak, gözlemleyerek o deneyimleri yaşamadan da çözümlere ulaşma şansımız var. Daha önce başkasının anlattığı, yaşadığı bir çatışma veya problemde, alternatif yolların nasıl sonlara ulaştığının biz başkalarından dinler, öğrenir ve sindirirsek aynı problemle karşılaştığımızda, alternatif çözümlerin nelere yol açtığını daha önceden bildiğimiz için çok daha kolay doğru yolu seçme ve yönlenme şansımız olabilir”

FİZİKSEL AKTİVİTELER HAFIZAMIZI GÜÇLENDİRİYOR

Fiziksel aktiviteler ile zihinsel egzersiz arasında ciddi bir ilişki olduğunu dile getiren Özmen, uyku öncesi ve sakin olduğumuz zamanlarda öğrenmeye daha kapalı olunduğunu ve hareketli olunan anlarda ise üreticiliğin arttığını söyledi.

En Çok Aranan Haberler