Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep mitingindeki konuşmasında Berkin Elvan’la ilgili, “Yüzünde poşu, elinde sapanla demir bilye atan çocuğu bakkala ekmek almaya gidiyordu diye kandırıyorlar. Babası da mezarına bilye atıyor neyin mesajını veriyorsun? Bakın biz başka bir baba da tanıdık. DHKP-C oradan geçerken gecenin karanlığında Burak yavrumuzu orada şehit ediyorlar. Burakcan’ın elinde sapan silah yoktu. Sadece evinin önünde olan o yavruyu orada şehit ediyorlar ve sokakta toplanan kovan sayısı 42. Bunlar o teröristlerle iş tutuyorlar. Burak yavrumuz şehit edenler Kılıçdaroğlu’nun illegal cellatlarıdır” dedi.
Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, +1 TV’de Can Dündar’ın sunduğu Canlı Gaste programına katıldı. Programa Burakcan’ın babası Halil Karamanoğlu da katılacaktı ancak bağlantı kesildi. Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan şunları söyledi:
KANDAN BESLENEN İNSAN
“Kandan beslenen bir insanı, bu şekilde yani, başka türlü zannetmiyorum yani. Böyle bir şey yok. Yani biz evladımızı kaybetmişiz. Karşımda da acılı bir baba. Bugün ben bu babayla görüştüm. Ben de bir babayım. O da bir baba. Biz bu evlatları kolay yetiştirmedik. Bu evlatlar kolay gelmedi bu yaşa. Bizim ne şartlarda, hangi şeylerde nasıl yetiştirdiğimiz gördü mü kendisi? Biz onun gibi gidip de, onun bunun parasını çalıp da veya onun bunun şeyini yapıp da, onun bunun arsalarını yani devletin, devletin arsalarını parselleyip de evlatlarımıza yedirmiyoruz. Biz helal sütümüzü, helal paramızı yediriyoruz.
BUNDAN BAŞBAKAN MAŞBAKAN OLMAZ
Bundan Başbakan maşbakan olmaz. Şu an sizinle konuşamıyorum adamın dedikleriyle. Yani o kadar. Nasıl bir şey ben anlamadım. Böyle bir şey yok ya. Bir insan, annesi. Annesi ki evladını kaybetmiş. Orada adamın konuştuğu kelimelere bak. 14 yaşındaki çocuğu sen nasıl gidip de bir başka şeylere şey yapabilirsin. Çocuk ekmek almaya gitmiş, isabet ederek, direkt nisan alarak çocuğu vurduruyorsun. Senin emir verdiğin polisler bu çocuğu vuruyor.
UTANDIRACAĞIZ O İNSANI
Karşımdaki insan da yani o kadar acılı bir insan ki. Bugün o insanla görüştük. Halil Abiyle görüştük. Taziyelerimi ilettim kendisine. O da bana aynı şeyi söyledi. İstanbul’a dönünce de ben o abimle, Halil Abi’mle birlikte biz el ele, kol kola girip utandırıcaz o insanı. O insanı utandırıcaz, başka da bir şey diyemiyorum.
OYNASIN DİYE MİSKET KOYDUK
Misket oynama zamanı. Misket oynayacak yaşta çocuk. Onun için, misket oynasın diye bilye koydu benim çocuğumun mezarına. Öyle bir şey varsa, ben bilmiyorum ama görmedim çünkü o şeyle, kargaşayla yok karanfil maranfil. Biz çocuğumuzu zaten dünya, Türkiye’yi bırak dünya bir şekilde uğurladık. İnsallah o nur içinde yatacak. Benim oğlumun ismi yaşayacak. Ama o insanın benim oğlum gibi olacağını sanmıyorum zaten. Böyle bir şey olamaz zaten. Bu ülkeyi ne hale getirdiği belli zaten. Gerçi benim o kadar siyasi bilgim yok ama. Yani… Şu an dilim tutuldu konuşamıyorum sinirden.
İNSANLARI BİRBİRİNE KIRDIRMAK İÇİN
Nasıl anlatayım bilmiyorum ama insanları birbirine kırdırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor bu insan. Başka bir şey söyleyemeyeceğim. Konuşamıyorum sinirden.
GEREKİRSE GİRESUN’A GİDECEĞİM
Ama Halil Abiyle İstanbul’a geldiğinde, gerekirse bilnmiyorum ama yarın sabah kalkıp Giresun’a gideceğim. Halil abinin elini öpeceğim. Birlikte biz el ele kol kola Giresun’dan buraya geleceğiz yani. Bu akşam gerekirse gideceğim Giresun’a. Böyle bir şey yok ya. Bu ülkeyi ne yapmaya çalışıyor bu adam. Biz acımızı bile paylaşamıyoruz. Acımızı yaşayamıyoruz. İnsanın yaptığı şeye bak. Ne istiyorlar bu ülkeden ya, ne istiyorlar bu insanlardan. 8 tane can almış hala doymamış mı. Kandan besleniyor bu insan. Böyle bir şey yok.
OYUNA GELMEYECEĞİZ
Benim çocuğum 14 yaşında. Hiçbir siyasi düşüncesi yoktur. Hiçbir siyasi gücü arkasında yoktur: Biz hiçbir siyasi gücün arkasında değiliz. Bunu açık ve net olarak söyleyeyim. O okuması gereken bir çocuk. Hala bunlardan nemalanan karşımızda da bir insan var. Onun için şunu söylemek istiyorum. Ne Halil Abi, ne ben ne bir başkası biz bunların oyununa gelmeyeceğiz. Bunu içtenlikle söylüyorum. Ben bu güne kadar duruşumu koydum.
BENİM DE CAN GÜVENLİĞİM YOK
Çocuğum 9 aydır hastanede yatıyor. Bugüne kadar biz hep sağ duyulu, hep insancıl, topluma hep barışçıl mesajlar vermeye çalıştık. Bu akşam adam benim bütün sinirlerimi gerdi. Yani böyle bir şeyi anlayamıyorum. Nasıl bir başbakanımız var. Ülkeyi ne hale getirmek istiyorsun sen kardeşim. Sen kimsin. Sen neyin nesisin. Ben anlamadım. Nasıl bir insansınız ya. Yarın bir gün ben de sokağa çıkıyorum belki benim kafama da bir tane sıktıracak. Belli değil yani. Şu an benim de can güvenliğim yok.
HASTANEDE 9 AY BOYUNCA İZLENDİM
Ben 9 ay boyunca hastanede takip edildim. Sanki çocuğumu ben vurmuşum gibi. Katil benmişim gibi. Yani yolda çocuklarımı dershanede, orada burada polislerin taciz etmesi. Biz bunları dile getirmedik. Biz bunlara şey yapmadık. Ülkede barış olsun,sevgi olsun kardeşlik olsun biz böyle bir şey yapmadık. Ama şu insanın yaptığı şeylere bak. Konuştuğu kelimelere bak.
EŞİM DOĞRU DİYOR
Benim eşim doğru söylüyor. Aynen doğru söylüyor. Çünkü benim çocuğumu Allah öldürmedi. Allah almadı. Başbakan aldı. Onun katilleri aldı. Onun emir verdiği polisler aldı. Onun için benim çocuğum en azından halk gözünde şehit. Acaba o mezarında yatabilecek mi. Onun altını da çiziyorum.