Berlin Film Festivali'nin açılış törenini geçen yıllarda olduğu gibi Almanya'nın tanınmış film ve televizyon yıldızı Anke Engelke sundu.
Elinde yazılı bir metin olmadığı gibi, kulağında da kulaklık yoktu ama yine de hiç hata yapmadan, hiçbir ismi yanlış söylemeden, güzel esprilerle töreni sundu. Salonda bulunan İçişleri ve Dışişleri Bakanlarını, festivalin büyük sponsorlarının temsilcilerini kibarca selamladı. Onlar da oturdukları yerden selam verdiler. Kimse sahneye davet edilmedi. Berlin Belediye Başkanı her nedense törene katılmamıştı, nedeni belirtilmedi. Bir küslük olup olmadığını bilemedik.
Türkiye ile kıyaslandığında Almanların sahne ve mikrofon merakının pek olmadığını söyleyebiliriz. Engelke'nin sahneye çağırdığı Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı yaptığı kısa konuşmada önemli mesajlar verdi. Bakan "Her şey politikleşiyor, biz de politikacılar olarak kültürün özgürlüğünü savunmalıyız. Kültür cesaret ister, bu da filmlerde ortaya çıkıyor. Politik, eleştirel ve güzel bir festival diliyorum. Bizi mutlu etmek zorunda olmayan sanatçılar ve entelektüellere ihtiyacımız var" dedi. Daha sonra sahneye Festival Yönetmeni Dieter Kosslick ve jüri üyeleri çıktı.
En ön sırada açılış filmi 'Grand Budapest Hotel'in yönetmeni Wes Anderson ve oyuncular Ralph Fiennes, Willem Defoe, Bill Murray, Edward Norton ve Tilda Swinton oturuyordu. Son yılların en eğlenceli açılış filmi olarak değerlendirilen 'Grand Budapest Hotel', çok güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip, hızlı tempolu bir komedi. Törene katılan oyuncuların yanısıra Jeff Goldblum, Jude Law, Owen Wilson ve Adrian Brody gibi ünlü isimlerin de yer aldığı film, Doğu Avrupa'da yer alan hayali bir ülkede, iki dünya savaşı arasındaki zaman diliminde geçiyor. Bir canlandırma filminin temposuna sahip olmasına ve patlamış mısır eşliğinde hızlıca tüketilmesine karşın Avrupa'nın o dönemdeki politik durumuna da önemli göndermelerde bulunuyor. Ne de olsa senaryo Stephan Zweig'ın hikayelerinden yola çıkarak yazılmış.
'Kuzu'dan iyi başlangıç
'Kuzu' filminin Berlin Film Festivali'ne Almanya adına başvurduğunu bilgisine ulaşmış ve bunu yazmıştım. Kutluğ Ataman, İstanbul 'dan aradı ve konuya açıklık getirdi. Berlin bir Alman festivali olarak kabul edildiğinden bir film Almanya adına başvuruda bulununca uluslararası ilk gösterimini yapmamış sayılıyormuş ve böylece diğer A grubu festivallere başvuru hakkı saklı kalıyormuş. Akıllıca bir taktik.
Bu arada 'Kuzu'nun ilk gösterimi dün yapıldı. Berlin Büyükelçimiz Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun Kültür Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Nihat Gül için verdiği öğle yemeğine katıldığım için gösterime gidemedim. Ama gösterimden sonra karşılaştığım Venedik, Kudüs ve Festroia film festivallerinin yöneticileri filmi çok beğendiklerini söylediler. Ataman'ın dediği gibi 'Kuzu'nun A gurubu festivallere katılma hakkı hala saklıysa filmin Venedik'in ana yarışmasına seçilme şansı yüksek görünüyor. Son koltuğuna kadar dolu 700 kişilik salonda yapılan gösterimden sonra, hem filmin bitiminde hem de jenerik aktıktan sonra iki kez alkışlanmış 'Kuzu'. Sinemamız için Berlin'de iyi bir başlangıç.
Kutluğ Ataman'ın Erzincan'da doğduğu köyde çektiği çocukluğundan izler taşıyan 'Kuzu'da Nesrin Cavadzade, Cahit Gök, Mert Taştan, Sıla Lara Cantürk, Nursel Köse, Güven Kıraç, Şerif Sezer ve Nalan Kuruçim gibi isimler rol alıyor. 'Kuzu'nun Berlinale'deki dünya galası 12 Şubat'ta yapılacak.