Attığı her adım haber konusu. Ama o ortalarda görünmeyi hiç sevmiyor. Berrak Tüzünataç 1.5 yıl aradan sonra ekranlara 'Filinta' ile geri dönerken konuşmayı kabul etti. Hayatının son 10 yılda nasıl değiştiğini, yeni işini, siyasete bakışını ve Türkiye'de k
Muhteşem Yüzyıl'ın ardından yine bir Osmanlı dizisinde 'Filinta'dasınız (TRT 1). Nedir bu Osmanlı merakı?
- İnandırıcılık adına herhalde döneme uyan bir yüz olmak önemli. Ama Farah karakteri zaten "Hayır" demesi güç bir roldü.
Neden?
- Çok küçük yaşlarda ailesinden koparılan bir grup çocuk dinüstü bir inanç sistemiyle suikastçı olarak yetiştiriliyor. Ama Farah ailesinden koparıldığı anları arada hatırlıyor. Sistemdeki bir virüs gibi kimse sorgulamazken sistemi sorguluyor. Dövüşürken bile vicdanı olan bir karakter.
Karakter için dövüş eğitimleri aldınız. Şimdi dövüşsek beni yere serer misiniz?
- Hiç denemedim, ben de merak ediyorum. Bu kadar dövüş sahnesinden sonra ya dayak yiyeceğim birinden ya da birini döveceğim. Çekimler sırasında işin tekniğini, duruşunu, koreografisini öğrendim. Bıçak ve kılıç kullanmak için eğitim aldım. Ata bindim.
'Elveda Rumeli'den bu yana tarihi yalayıp yuttunuz mu?
- Öyle dersem İlber Ortaylı falan beni öldürebilir. Ama eğitim sisteminin verdiğinden çok daha fazla bilgiye sahip oluyorsun. Osmanlı tarihinin özellikle çalıştığım kısımlarına hâkimim diyelim.
Osmanlı'ya dair iyisiyle kötüsüyle ne öğrendiniz?
- Bu kadar büyük bir şeyin bile sonu gelmiş. Kimse kendi gücüne ve o andaki pozisyonuna güvenip bütün enerjiyi domine edebileceğini düşünmemeli. Değişime uyumlanmayan her şeyin sonu gelir.