HABER

"BES ve OKS sürdürülebilir olmalı"

NN Hayat ve Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Emine Sebilcioğlu: - "(BES ve OKS) Sistem açısından sürdürülebilirliğe baktığımızda üç sütun olduğunu görüyorum. Bunları kamu tarafından fonlanan emeklilik sistemi, bireysel emeklilik sistemi ve hayatımıza yeni giren otomatik katılım sistemi olarak sıralayabiliriz. Sistemin sürdürülebilir olması için bu üç sütunun birbirini destekleyici hale getirilerek araya bir de çimento atılması gerekiyor"

İSTANBUL (AA) - NN Hayat ve Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Emine Sebilcioğlu, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve otomatik katılıma ilişkin, "Sistem açısından sürdürülebilirliğe baktığımızda üç sütun olduğunu görüyorum. Bunları kamu tarafından fonlanan emeklilik sistemi, bireysel emeklilik sistemi ve hayatımıza yeni giren otomatik katılım sistemi olarak sıralayabiliriz. Sistemin sürdürülebilir olması için bu üç sütunun birbirini destekleyici hale getirilerek araya bir de çimento atılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

NN Hayat ve Emeklilik'ten yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin iki güçlü örgütü olan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) ve Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), sermaye piyasalarının ekonomiye ve reel sektöre katkısını artıracak eylemleri konuşmak üzere Antalya’da sektör temsilcileriyle buluştu.

Sermaye piyasalarının önemli aktörlerinin de katıldığı zirvenin ana başlığı ise “İtici Güç Olarak Sermaye Piyasalarının Ekonomiye ve Reel Sektöre Katkısı, Fırsatlar ve Gelişmesi İçin Yapılacak Eylemler” oldu.

Toplantının Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Otomatik Katılım (OKS) panelinde NN Hayat ve Emeklilik Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Emine Sebilcioğlu, sisteme ilişkin tavsiyelerini aktardı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Emine Sebilcioğlu, sürdürülebilirliğin kavram olarak çok sevildiğini, ancak kavramı iyi anlamak gerektiğini belirterek, "Öncelikle elimizde ne var onu görmeliyiz. Sistem açısından sürdürülebilirliğe baktığımızda üç sütun olduğunu görüyorum. Bunları kamu tarafından fonlanan emeklilik sistemi, bireysel emeklilik sistemi ve hayatımıza yeni giren otomatik katılım sistemi olarak sıralayabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Sistemin sürdürülebilir olması için bu üç sütunun birbirini destekleyici hale getirilerek araya bir de çimento atılması gerektiğine dikkati çeken Sebilcioğlu, “Acaba kıdem tazminatı fonunu bu harcın içine atabilir miyiz? İşsizlik fonu burada yer alabilir mi? İlaveten, işveren katkısının bu harçta mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum. Yeni Ekonomik Program ile açıklanan modeller içerisinden de bu harca biraz malzeme çıkabilir. Sürdürülebilirlik konusunu sistem açısından ele aldığımda ben en basit şekliyle böyle görüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Sebilcioğlu, BES ve OKS’nin daha sürdürülebilir olabilmesi için hükümetin bir takım yapısal değişiklikler yapmaya hazırlandığını ve sonucun olumlu olacağına inandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Emeklilik Gözetim Merkezi’nin son verilerine göre, OKS’de fon büyüklüğü 4,1 milyar TL’ye, katılımcı sayısı ise 5 milyon kişinin üzerine çıkarken, BES’te toplam fon büyüklüğü 85,5 milyar TL’ye ulaştı ve katılımcı sayısı 6 milyon 900 bin kişiyi geçti. Bu göstergeler son derece iyi olsa da Türkiye gibi genç ve çalışan nüfusun yüksek olduğu bir ülkede ulaşabileceğimiz rakamlar çok daha yüksek olabilir.”

NN Hayat ve Emeklilik olarak, katılımcılar için en faydalı olacağını düşündükleri, performansı, kurumsallığı ve tecrübesiyle sektörün önde gelen portföy yönetim şirketleriyle çalıştıklarını belirten Sebilcioğlu, konunun sadece fon performansıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda portföy yönetimi şirketlerinin ve sermaye piyasası oyuncularının da sürdürülebilirliği ile alakalı olduğunu aktardı.

Sebilcioğlu, şunları belirtti:

"Biz hem teknik olarak performansına güvendiğimiz hem de diğer konularda bize destek olacağına inandığımız güçlü portföy yönetim şirketlerini, bu sistemin içinde görmek istiyoruz. Çünkü bu söylediğim oyunculardan herhangi biri herhangi bir sebeple bu sistemle ilgili iştah kaybı yaşarsa bizim işimiz daha da zorlaşır. Ayrıca ülkemizde, özel sektör tabanlı ve devlet teşvikiyle tasarrufların arttırılmasına yönelik yapılan her çalışmayı kayda değer bir reform olarak görmekteyim. Bu kapsamda yapılan her değişikliğin uzun vadede ülkemize kazanım olarak geri döneceğini düşünüyorum."

En Çok Aranan Haberler