UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki Beşiktaş-Benfica maçı uzun yıllar unutulmayacak bir mücadeleye sahne oldu. Karşılaşmayı değerlendiren spor yazarları ilk yarıda 3 gol yiyen Beşiktaş'ın ikinci devrede nasıl şahlanıp 3 gol attığını yazdı...
ALİ ECE - HÜRRİYET
İlk yarı bitiminde oynadıkları berbat oyuna rağmen taraftarlar oyuncuları tribünlere çağrıldılar. Tribün adeta hayat öpücüğü verdi. 2. yarıda Cenk’in şahane vuruşunun yanı sıra ilk yarıya göre çok daha iyi bir Beşiktaş izledik. Devler Ligi’nde 3-0’dan geri dönmek hem de Benfica kadar güçlü bir takım karşısında bunu başarmak bir Türk takımı için devasa bir iş. Peki bu muhteşem son 30 dakikayı oynayabilecek güçte bir takım ilk 30’da nasıl bu kadar kötü oynadı? Sorunun cevabını bulmaktansa Kiev’deki 3 puanı tercih ederim.
KENAN BAŞARAN - HÜRRİYET
Şenol Güneş de yaptığı değişikliklerle, 4’ü, 5’i de yemeyi göze alıp bir golün peşine düştü. Haftalardır eleştirdiğim Cenk Tosun, Semedo’nun golünü de gölgede bırakıp sessizliği bozdu diyeceğim, ancak tribün o 1 dakikadan sonra hiç susmadı ki. Bu maçı tribünden izlediğim için daha fazla işin teknik ve taktiğine giremeyeceğim. Atmosfer buna el vermedi. Kusura bakmayın ama duygusal olmak zorundayım. Helal olsun size siyah beyaz Kartallar... Bana “Benfica maçı ilk yarım saatte bitirdi” diye yazdığım ilk 45’teki yazımı çöpe attırdınız.
MEHMET DEMİRKOL - FANATİK
İkinci yarıda Cenk Tosun'un driplingleri Benfica’nın şeklini bozmak konusunda önemli silah oldu. Tabii Aboubakar’ın formsuzluğunu da o kapattı. İnler’in dahliyle pas ritminin artmasıysa işi değiştirdi. Oyunu nihayet geniş alana yayabildiler. 3 net kontra açığı verme riskini alarak 3 gol bulmayı başardı Beşiktaş. Böyle bir geri dönüş Şampiyonlar Ligi standardında kolay gerçekleşecek bir şey değil. İlk yarıda anormal bir dinamizmle Beşiktaş’ı felç eden genç Benfica çok iyi kaçtı. İkinci yarıda, bu çok da ekonomik olmayan enerji kullanımından yararlanan tecrübeli Beşiktaş yakaladı. Unutulmazdı. Her anlamda...
ERMAN TOROĞLU - SABAH
Bu maçın dönmesindeki en etkili adam Cenk Tosun. Kendisine inanılmaz güvenli, "Ben bu takımda bazı şeyler yapacağım kardeşim" der gibi. Aferin ona... Bundan evvel hep tedirgin oynuyordu. Dün yere sağlam basa basa oynadı. "Bu takımda oynarım kardeşim" der gibi bağırıyordu. Aferin Cenk, aynen devam. Gökhan Gönül sahte oynadı, devrede Şenol Güneş de kemendi attı. Aslında Şenol'a da bir şey diyemiyorum. Çünkü Caner ve Talisca'nın sakatlanması, geçen seneden gidenler, kolay iş değil.
METİN TEKİN - SABAH
Bu puan, o kadar önemli ki; belki Şampiyonlar Ligi'nde son maçta bir üst tura çıkacaklar. Futbolda bu tarz geri dönüşleri kolay kolay yakalayamazsınız. Saha içi doğrularının yanında sizi oraya taşıyan büyük bir tribün coşkusu da gerekir ki bu dün Vodafone Arena'da fazlasıyla vardı. Hakikaten bu tip sonuçlarda taraftarın nasıl bir katkı yaptığını zaman zaman tartıştığımızda bir kez daha görmüş olduk. Diğer gördüğümüz şey de teknik anlamda bir rakibe karşı gardımı farklı alacağım derken takımın doğrusundan vazgeçmek çok pahalıya mal oluyor. Sanırım Şenol Hoca da bu anlamda farklı düşünecektir. Artık herşey Kiev'de Beşiktaş'ın ne yapacağına bağlı.