SPOR

"Beşiktaş ip üstünde oynayan cambaz gibi"

Fenerbahçe kötünün iyisi... Beşiktaş ip üstünde oynayan cambaz gibi. Düştü, düşecek diyorsun, hedefe varıyor. Galatasaray sezon başı olmasına rağmen sanki “bıkkın, yılgın” gibi... Hakemler kötü de, takımlar çok mu iyi... Bir faul için, bir maç sinir harbine döner mi? Çok öfkeliyiz. Çok sertiz, çok anlayışsızız.

"Beşiktaş ip üstünde oynayan cambaz gibi"

Lig daha yeni başladı. 3. haftayı kapadığımız bir dönemde, sanki son haftalarda yaşanan stres, tartışma, kavgalar var. Kime dokunsan parlıyor. Kiminle konuşsan, negatif elektrik veriyor.

Üstelik futbol yok, takımların hiç biri şimdilik göze hoş gelmiyor. Üstüne üstlük hakemlerin bariz hataları da buna eklenince, ortaya “Süleyman Seba Sezonu” değil, bir “Kaos Ligi” çıkıyor. Ustamız Şansal Büyüka ile işte bu ortamı konuştuk, konuşmadık dertleştik.

Haftanın kısa bir değerlendirmesini yapabilir misiniz?

Fenerbahçe kötünün iyisi... Beşiktaş ip üstünde oynayan cambaz gibi. Düştü, düşecek diyorsun, hedefe varıyor. Galatasaray sezon başı olmasına rağmen sanki “bıkkın, yılgın” gibi... Trabzonspor’un hangi maçta ne oynayacağı belli değil; ne çıkarsa bahtına.... Seyirciye gelince; Passoligciler, bu kadar seyirci kaybına rağmen , uygulamayı çok pratik yöntemlere çevirmek için daha ne bekliyorlar anlamıyorum.

En ilkel yol

Ya hakemlere ne diyeceksiniz?

Sevgili Bilal, hakemler kötü de, takımlar çok mu iyi? Biraz da özeleştirini yapacaksın. Her şeyi hakeme fatura etmek, bu işin ilkel ve en kolay yolu... Bir faul için, bir maç sinir harbine döner mi? Çok öfkeliyiz. Çok sertiz, çok anlayışsızız. Futbol iklimi berbat denecek kadar kötü...

Fenerbahçe neden kötü ya da başka bir deyişle yavaş oynuyor?

Ben Fenerbahçe’nin son Gaziantepspor maçında kötü oynadığını düşünenlerden değilim. Hatta ilk yarıda Gaziantepspor’un da karşılık vermesi ile bu sezon lig ortalamasının üstünde bir oyun oynadı. Bence sorun, bu baskıya rağmen pozisyon ve gol bulmakta takımın zorlanması. Trabzon maçında çok daha iyisin, atamıyorsun. Gaziantepspor maçında iyisin, penaltı golüyle üç puanı kurtarıyorsun. Sıkıntı çok açık, bağırıyor. Bunu çözmek, çare bulmak hocanın elinde...

Kolay değil

İsmail Kartal, sizce sistemini ve otoritesini oturttu mu?

Bilal, hocanın takım içi otoritesini soruyorsun, bilemem. Ancak, Trabzon maçında Sow-Diego gerginliği, son maçta Emre-Diego tartışması, sadece takım içi hırs ile açıklanamaz. Fenerbahçe, her hoca için yönetilmesi zor bir takım. Ustası çok, şöhreti çok, kaprisi çok. Kolay değil... Ben mesela bu hafta merak ediyorum, İsmail Hoca, cezası biten usta kaleci Volkan’ı mı, yoksa Gaziantepspor maçını kurtaran genç Mert’i mi oynatacak.

Oyundaki temel problem Diego’nun gelişi mi?

Diego’ya gelince... Takımı çok iyi bilen eski hocası Aykut Kocaman da söyledi, çok şey katabilir, sistemi de bozabilir. Ama bu gol sıkıntısının Diego ile ne bağlantısı var? Şunu unutmayalım; Sow ile Emenike olabilecekleri kadar formsuz. Bundan daha formsuz olamazlar. Fenerbahçe’yi bugün, orta sahada Emre ile Mehmet Topal’ın müthiş formu ve dinamizmi ile iki beki ayakta tutuyor.

Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı nedir?

Hep söylüyorum, kötülerin iyisi Fenerbahçe... Şu görüntüsüyle şampiyonluğun en büyük adaylarından biri.

Çıkararak da futbolcunuzu korursunuz

Emenike’ye gösterilen taraftar tepkisi ve Emenike’nin tribünlere cevabını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sevgili Bilal... Emenike aykırı bir oyuncu. Bunu kendisi de söylüyor. Takım oyuncusu olduğu da söylenemez. Kişisel oyunu her zaman daha önde tutuyor. Saha içi tartışmalar her takımda, her zaman oluyor. Burada farklı olan, seyircinin Kaptan Emre’nin yanında yer alıp, Emenike’ye tepki göstermesiydi. Kaptan elbette haklı. Uyarıları gerekirse bundan sonra da yapacaktır. Ancak kaptan, saha içinde arkadaşlarını uyarırken, mümkün olduğunca seyircinin dikkatini çekmeyecek şekilde bunu yapmalı.

Siz olsanız Emenike’yi oyundan alır mısınız?

İsmail Hoca’nın Emenike’yi çıkarmasını doğru buluyorum. Bazen oynatarak, bazen de çıkararak futbolcuyu koruma altına alırsınız.

Sözümün arkasındayım

Hadi Prandelli tepeden tırnağa hatalı, takımı kötü oynatıyor. Peki “yavaş oynayın, tempo yapmayın, hızlı hücum etmeyin” diye de Prandelli mi söylüyor? Sözümün arkasındayım; Florya düzelmeden, Galatasaray düzelmez.

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde de, Süper Lig’de de beklenenin çok altında görünüyor. Balıkesir yenilgisi her şeyin üzerine tuz biber ekti. Buna bir de seçim ortamı eklenince Cim-Bom’da işler iyice ters gitmeye başladı. Duayenimiz Şansal Büyüka‘dan sarı-kırmızılılar ile düşüncelerini de alalım.

Galatasaray’da Balıkesir maçıyla beraber Prandelli’ye yönelik eleştirilerin dozu arttı. Sizce İtalyan nerede yanlış yapıyor?

Bilal, Galatasaray’da kötü gidişi sadece Prandelli’yi bağlamak doğru değil... Hadi Prandelli tepeden tırnağa hatalı, takımı kötü oynatıyor. Peki “yavaş oynayın , tempo yapmayın, hızlı hücum etmeyin” diye de Prandelli mi söylüyor? Hadi kötü oynadın; hırsın nerede, isteğin nerede, mücadele gücün nerede? Ortada bir başarısızlık varsa, Prandelli kadar, bu işin içine futbolcuları da katmak gerekiyor. Ama bağırarak, çağırarak, onların ellerini-ayaklarını birbirine dolaştırarak değil... Sözümün arkasındayım; Florya düzelmeden, Galatasaray düzelmez.

Galatasaray ileride Drogba’yı arıyor mu? Çünkü top tutamıyor göründüğü kadarıyla...

Bilal, Drogba varken, iyi oynamıyordu ama potansiyel bir tehlikeydi. İleride top tutuyor, rakip savunmanın güvenini bozuyordu. Bazılarının varlığı, yokluğunda belli olurmuş. Drogba da öyle... Hoca, Olcan ‘ı kesti diye eleştiriliyor. Ama Olcan’ın Florya ‘da takındığı tavırları duyuyoruz. İyi transfer yapmak, ilk on birde oynayacağın anlamına gelmez.

Etkilenecekleri kesin

Kulübün girdiği seçim ortamından futbol takımı olumsuz etkilenir mi? Seçimle ilgili öngörünüz nedir? Bu kadar kısa sürede diğer adaylar hazırlanabilir mi?

Seçim ortamından takım etkilenir mi? Çok profesyonel olsalar etkilenmezler. Ama bizim ülkenin ortamında, olumsuz anlamda etkilenecekleri kesin. Galatasaray’da da bu kadar sık kongre kararı alındığını ilk defa görüyorum. Başkan tek aday giriyor, buna rağmen yaptığı ekipten tatmin olmayıp kısa sürede yeniden seçim istiyor. Ünal Başkan devam eder, ama dilerim bu defa yine bir yıl sonra seçime gideceği bir yönetim yapmak zorunda kalmaz.

Hava durumu gibi!

Beşiktaş, Bursaspor karşısında ikinci yarıdaki futboluyla sonuca giderken, yine taraftarının kalbini hoplattı. Ustamız Şansal Büyüka’dan Kartal’ı yorumlamasını istedik.

Bursa karşısındaki Beşiktaş için düşünceniz nedir?

Beşiktaş ‘ın son Bursa maçı günümüzün hava durumu gibiydi . Bir güneş gibi parladı, bir Bursa sağanağına uğradı. Ancak kötü oynasa da, Bursa maçının ilk yarısı gibi çok kötü oynasa da takım dayanışması iyi Beşiktaş ‘ın... Bu takım sonuca gitmek istiyorsa, ne Demba Ba, ne bir başkası; Gökhan Töre ile Olcay’ı her şartta hazır tutmalı... İkisi de Beşiktaş’ı çok hızlı rakip kaleye götürüyor, çok iyi adam eksiltiyor. Oğuzhan dikkat... Sosa da geldi, kendine bak, iyi çalış, kayba koşma.

Son Bursa maçının koşu mesafelerine baktım, Kartal yine rakibinden fazla koşmuş ve bu mesafeyi takımın birçok oyuncusu paylaşmış . Böyle koşu üstünlüğü olan  takımda Sosa da gerçek anlamda oyun kurucu özelliğini sahaya yansıtırsa, Beşiktaş’ın şimdiki “kırılgan” görüntüsü, yerini sağlam, taş gibi  bir görüntüye bırakır.

Beşiktaş, Atatürk Olimpiyat Stadı’ndan memnun kalmadı. Şimdi, daha önce sizin de söylediğiniz gibi Başakşehir Stadı’na yöneldiler.

Beşiktaş ‘ın doğru yolu bulduğuna inanıyorum. Yani Başakşehir Fatih Terim Stadı’nı.. Geç bile kaldılar. Bilic buna çoktan evet demeliydi. “Olimpiyat zemini bize uygun değil” diyor. Şimdi mi böyle oldu? Hep böyleydi. Başakşehir’de zemin müthiş. Işıklandırma öyle. Yirmi bin Kartal’ı da doldurdun mu o çimin üstündeki Beşiktaş’ın tadından yenmez. Şimdiye kadar kaybettikleri puanların tamamına yakınında

Olimpiyat Stadı’nın olumsuz etkisi var. Başakşehir, Beşiktaş’ı şampiyonluğa çok ciddi ortak yapar, en büyük adaylardan biri yapar.

Cardozo niye yedek?

Başakşehir ile berabere kalan Trabzonspor’u nasıl buldunuz?

Trabzonspor’a şaşırdım. İki nedenle... Her maça çok farklı bir on birle çıkıyor. İkincisi, istikrarı hiç yakalayamıyor. Avrupa maçları ile lig maçlarında çok farklı bir performansı var. Başakşehir performansı, lig için, şampiyonluk için yetmez. Belkalem’e, Medjeani’ye, Waris’e inanamadım. Bu kadar düşüş olur mu? Cardozo niye yedek? Hâlâ fizik gücünü bulamadı mı? Trabzoınspor bu kadar yatırım yaptıysa, bu kadar umut sağladıysa, böyle bir oyuncunun etinden, sütünden, her şeyinden faydalanacaksın. Gençlere saygı duyuyorum ama Fatih Atikleri, Ferhat Yazganları kurtarıcı diye sahaya süremezsiniz. Son maçta Konstant neden çıktı onu da anlamadım. Bana göre Trabzon’un en iyisi... Eğer bir sakatlığı yoksa, maçın her dakikasında görev yapmalı. Bir de Zeki’nin hakkını teslim edelim. Bosingwa büyük oyuncu. Ama Zeki böyle oynarsa Bosingwa’ya takımda yeni bir yer açılabilir. Halilhodzic de sıradan bir faul için sahadan atılacaksa, bu takımın başında saha içinde nasıl kalabilecek?

Kaleci Onur’un, “Futbolu bırakma noktasına geldim” sözünü nasıl yorumluyorsunuz?

Kendi ifadesinden de anlaşılıyor, bu Başakşehir maçının değil, milli maçtan sonra uğradığı, ölçüyü aşan eleştirilerin tepkisi... Ancak şurası kesin; Başakşehir maçında kırmızı karttan hakem aczi ile kurtuldu. Onur bu ülkeye gerçekten çok lazım. Onur’u morallendirmek sadece Trabzonsporlulara değil, hepimize düşen bir görev..

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler