Aylin Yazan
BBC Türkçe
Beşiktaş, dün akşam UEFA Avrupa Ligi 2. tur maçı için Liverpool karşısına çıktı.Siyah beyazlılar maçı son dakikalarda gelen penaltı golüyle kaybetse de Beşiktaş taraftarları Anfield stadında varlıklarını fazlasıyla hissettirdi. Aylin Yazan'ın izlenimleri:
Soğuk, yağmurlu bir İngiltere gününde sadece yayalara açık bir alışveriş caddesindeyim. Arada bir, hatta sıklıkla, yanımdan geçen insanlarla Türkçe selamlaşıyorum. Ne ben onları tanıyorum ne onlar beni, selamın nedeni ise üzerimizdeki siyah beyaz renkler.
Beşiktaş'ın UEFA Avrupa ligi 2. tur maçı için Liverpool'dayız. Beşiktaşlı taraftarların bir kısmı İstanbul'daki karlı hava nedeniyle gelememiş. Gelebilenler heyecanlı. Ben de Türkiye'den gelmiş bir ekibe dahil oluyorum.
Etraftaki barlara, kafelere dağılmış halde irili ufaklı Beşiktaşlı gruplar var.
Beşiktaşlı taraftarlar maç öncesinde takımın oteline kadar yürüyerek tezahüratlara devam etti.
Arada Liverpool'lu taraftarlar yanımıza gelip şakalaşıyor. Konu acaba 2007'deki 8-0'lık mağlubiyete gelir mi diye biraz gerilmiyor değiliz. Ama bizim karşılaştığımız hiç kimse 6 Kasım 2007 faciasını yüzümüze vurmuyor.
O sırada sokaktan gelen Türkçe tezahürat sesini duyanlar, bulunduğu yerlerden çıkıp tezahürat eden gruba katılıyor. "Fareli köyün kavalcısı"nı takip edercesine takılıyoruz biz de grubun peşine.
Beşiktaşlı futbolcuların kaldığı otelin önünde buluyoruz kendimizi. Maça daha 5 saat var. Bazı futbolcular camlardan el sallayarak bu desteği kabul ediyor. Maç saati yaklaştıkça çevremdeki taraftarların heyecanı strese dönüşüyor.
Liverpool futbol takımının maçlarını oynadığı Anfield Stadyumu'nda üzerinde "You will never walk alone" (Asla yalnız yürümeyeceksin) yazan kapının altından geçip kale arkasında Beşiktaşlı taraftarlara ayrılmış yere gidiyoruz.
Girişe "Hoşgeldiniz Beşiktaş hayranları" yazan bir tabela asmışlar. Yazı biraz kırık bir Türkçe'yle de olsa taraftarları mutlu ediyor. Konuk takım taraftarlarına yaklaşık 2 bin 500 koltuk ayrılmış.
Anfield'da maç boyunca Beşiktaş taraftarlarının sesi daha çok duyuldu.
Biletlerin tümü satılmış olsa da, hava muhalefeti nedeniyle gelemeyen, ya da ancak ikinci yarıya yetişebilenler var.
Benim Avrupa'daki ilk maç tecrübem. Giriş çıkışın bu kadar düzenli ve sorunsuz olması, alışkın olduğum bir maç manzarası değil. Liverpool koltukları ise bu düzene alışkın Liverpoollular tarafından son 15 dakikada dolduruluyor.
Karşımızda üzerinde 8 yazan bir bayrak dalgalanıyor. Ama taraftar umutlu, "bu kez farklı olacak" diyorlar.
Maç başlıyor, Liverpool taraftarı koltuklarında, çoğunlukla sessizce oturuyor. Televizyondan izlediğim maçlarda görüp de inanamadığım bir sakinlik hakim ev sahibi takımın taraftarlarına. Beşiktaş'ın bu sezon İngiltere'de oynadığı diğer Arsenal ve Tottenham maçlarına da gitmiş olan Sait bu şaşkınlığımı görüyor: "Bunları cezalarla mum etmişler zamanında" diyor.
Ben yine de bir dönem holiganlıklarıyla nam salmış İngiliz taraftarların sakinliğine şaşırmadan edemiyorum.
Beşiktaş taraftarı ise hep ayakta, tezahüratlar durmuyor. Ama İstanbul'dan gelmiş bazı taraftarlar, tribünlerin performansından memnun değil, "Avrupa'dan gelenler İnönü atmosferini bilmiyorlar" diye yakınıyor yanımdaki bir başka Beşiktaşlı.
İnönü Stadyumu'nun inşaatının bir an önce bitmesini istiyorlar, ama bu sezon sonuna yetişeceğine pek inamıyorlar.
Beşiktaş taraftarı geçen hafta Tarsus'ta tecavüz girişiminin ardından öldürülen Özgecan Aslan'ı da unutmuyor. Açılan bir pankartta "Yasta değil isyadayız"ın İngilizcesi yazılı.
85. dakikada Liverpool'un penaltıdan attığı gol, Beşiktaş tribününü biraz daha ateşliyor. Tezahüratlar daha sesli söylenmeye başlıyor. Ama geride kalan dakikalar Beşiktaş'ın gol buşmasına yeterli olmuyor.
Stadı sakince terkediyoruz. Liverpool'a verilen penaltı haklı mıydı haksız mıydı tartışması sürüyor bazı grupların arasında. Oynanan futboldan çok memnun olunmasa da çoğu Beşiktaşlı İstanbul'da 26 Şubat'ta oynanacak rövanş maçı için umutlu.
Hava soğuk, herkes çok üşümüş… Yeniden "Asla yalnız yürümeyeceksin" yazan kapının altından geçiyoruz, ve Beşiktaşlılar bağırıyor "Bölünür senin için uykular, gidilecek çok deplasman var".