Yıldırım Demirören'den 650 milyar TL civarında borçla adeta bir enkaz devralan Fikret Orman arkadaşları ile birlikte büyük bir özveri içinde çalışarak bu borçların büyük bir bölümünü temizledi. En büyük icraatlarından biri de 1 yıl önce UEFA tarafından Avrupa Kupaları'ndan men edilen kulübün yeniden bu hakkını elde etmesi oldu. Ayrıca yıllardır bir hayal olarak görülen, 'yıkılamaz' denilen İnönü Stadı'na da ilk kazma vuruldu. Orman döneminde tabiki futbol takımı konusunda bazı hatalar da yapıldı. Özellikle teknik direktör seçimi ve devre arasında yapılan bir takım transferler tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Ancak 'futbol direktörlüğü' kavramının kazandırılması ve bu görev için çok uygun bir seçim olan Önder Özen'in seçilmesi akılcı ve mantıklı bir hamleydi. Özen bu misyonuyla göreve gelecek teknik direktörün yükünü büyük oranda azaltacak. Bir dönem takımın ağabeyi rolünü de aynı zamanda yüklenmiş olacak.
Aynı zamanda TJK başkanlığını da yürüten Serdal Adalı sürpriz bir şekilde seçime gireceğini açıkladı. Ancak bu kararı nasıl bir fizibilite çalışması ve ön planlamadan sonra aldı, işin o tarafı biraz şüpheli. Adalı sanki bu kararı biraz alacele almış gibi gözüküyor. Çünkü ortaya çok önemli, insanda heyecan uyandıracak bir proje koyamıyor. Seçim öncesi yaptığı konuşlar, futbolun taraftara yönelik bildik söylemleri... Zaten adaylığını açıklar açıklamaz, Fikret Orman’a karşı saldırgan bir tutum takınmasını insan düşünmeden geçemiyor. Buraya harcayacağı enerjisini plan ve projelere harcasa çok daha verim alabilir. Türk sporunun mihenk taşlarından 110 yıllık Beşiktaş’ın geleceğini önemli ölçüde şekillendirecek olan bu seçimin sonucu ya geleceği kurtaracak ya da...