AFYONKARAHİSAR, (DHA) - Atalay, "Onun zararını telafi etmeye çalışıyorlar. Dünkü tekrar çağrıları, biraz da öncekini telafi edici bir strateji" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, Afyonkarahisar'da devam eden 23'üncü İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'ndaki üç ana başlıkta dün gerçekleştirilen toplantıların içeriğine ilişkin ve kendisinin moderatörlüğünü yaptığı Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu konularına ilişkin gazetecilerle bugün kahvaltıda bir araya geldi. Daha önceki istişare tek salonda geniş katılımlı yapılırken, bu kez katılımcıların daha çok söz alabileceği, katılımcı sayıları az olan üç ayrı şekle dönüştürülerek bir format değişikliği yapıldığını belirten Beşir Atalay, 'Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu', 'Dış Politikalar ve AB Süreci' ve 'Ekonomi' başlıkları altında ele alındığını anlattı. Atalay, bugün ise Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında genel değerlendirme yapılacağını söyledi.
EN ÇOK KATILIM ÇÖZÜM SÜRECİ'NDE
Katılımı en yüksek toplantının Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu başlıklı toplantı olduğunu belirten Atalay şunları anlattı:
"300'ü buldu ve 150 kişiyle devam etti. 26 kişi söz istedi. Oldukça iyi bir dinleme, katılım vardı. Bülent Arınç ve Yalçın Akdoğan çözüm süreciyle başından bu yana ve şu an olup bitenleri bilgilendirdi. İçişleri Bakanı 6- 7 Ekim olayları sonrası gözaltı, tutuklamalar, zararların telafisi konularında bilgi verdi ve yeni iç güvenlik reform paketiyle ilgili bilgi verdi. Adalet bakanımız ise yeni bir teklif olan Yargıtay Danıştay'la ilgili ve mecliste görüşülmekte olan bir konu var, tüm yasal düzenlemeler ve HSYK seçimi ve şu anki HSYK oluşumu hakkında bilgilendirdi. Kimsenin sözü kesilmedi. Herkes söyleyeceğini söyledi, 5 saat 19 dakika sürdü."
ÇÖZÜM SÜRECİ HUKUK DIŞILIĞA MÜSAADE EDİLECEK BİRŞEY DEĞİL
Çözüm sürecinin hukuk dışılığa müsaade edilecek bir şey olmadığını kaydeden Beşir Atalay, çözüm süreciyle bunları birbirine karıştırmamak gerektiğini söyledi. Atalay şöyle devam etti:
"Hepimiz bunun farkındayız. Molotof kokteyli, yüzün kapatılması, benzer konularda yeni düzenlemeler yapılacak ve biraz da çabuklaştırılması konusunda talepler olduğunu görmüş olduk. Çözüm süreci kendi mecrasında yürüyor. Görüşmeleriyle, diyaloglarıyla yürüyor, ama bölgede güvenlikte bir eksiklik varsa takviye ediliyor zaten. Ayrıca bu konuda yasal boşluk varsa doldurulması konusunda takviye ediliyor yeni tasarı, tekliflerle. Düz çizgi üzerinde yürümez, zaman zaman sorunlar, hatta kırılma noktaları olabilir. Hükümet ülkenin en kritik sorunlarından birini çözmek için kararlı. Ülkemizin her köşesinde vatandaş güvenle yaşamak zorunda. Talep edilen budur
'6- 7 EKİM'DE EN BÜYÜK DARBEYİ HDP YEDİ'
6-7 Ekim olaylarının en büyük darbeyi HDP'ye vurduğunu kaydeden Atalay, şöyle konuştu:
"En büyük darbeyi HDP yedi ve onun zararını telafi etmeye çalışıyorlar. Dünkü tekrar çağrıları biraz da öncekini telafi edici bir strateji. HDP demokrasi sivil bakış açısından bir darbe yedi. Şiddeti çağıran, şiddetin gölgesinde siyaset yapmak isteyenler, Türkiye'de asla mesafe alamazlar. Bölgede genelde arkadaşların da söylediği, insanların çözüm sürecine talebi şimdi daha çok. Halkın desteği çok fazla. Bölgede hem örgüt kendi yandaşlarından destek alamıyor, hem parti alamıyor. Korkulara, baskılara karşı vatandaş çözüm süreciyle huzur, ekonomik ve güvenli ortamı yaşadı ve bunun sürmesini istiyor. Burada kim yanlış yapar, kim çözüm süreciyle ilgili tereddüt yaşar ve olumsuzluklar meydana getirirse en büyük darbeyi onlar yer."