Beşir Atalay: Anayasa çalışmalarında sivil toplumun atılımına ihtiyaç var

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yeni Anayasa yapımında sivil toplumu daha etkin olmaya çağırdı. Atalay, "Siyaset kurumuna Anayasa çalışmalarını daha fazla önemsetecek sivil toplum atılımlarına, girişimlerine ihtiyaç var diye düşünüyorum." dedi.
Ankara’da gerçekleştirilen Kamu Yönetimi Kongresi’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atay, yeni Anayasa çalışmalarına değindi. Anayasaların devletin hakkını değil, bireyin hak ve hukukunu koruyan toplumsal sözleşmeler olduğunu kaydeden Atalay, "Yeni Anayasayı çok hayati önemde görüyoruz. Parti ve hükümet olarak yeni Anayasanın gerçekleşmesi için (Anayasa değişikliği demiyoruz) yeni Anayasa’nın yapılması için bütün mekanizmaları en iyi şekilde çalıştırıyoruz. Bu konuda kararlılığımız tamdır… Eğer bazı konularda halen kamu yönetimde sorunlar varsa, tıkanmalar varsa, daha çok vatandaş odaklı olamıyorsa Anayasada ciddi engeller var." dedi.
Mevcut Anayasanın değişmesi gerektiğini söyleyen Atalay, "Statik yapıların devamında, statükonun korunmasında anayasalar önemli. Daha fazla değişim, demokratikleşme, yenileşme, kamu yönetiminde esneklik, vatandaş odaklı olma özelliği arıyorsak, bazı kurumlarda daha fazla değişimi sağlamak için yeni Anayasanın yapılması lazm." diye konuştu.
Her bireyin buna önem vermesi gerektiğinin altını çizen Atalay, sivil toplum kuruşlarının siyaset kurumuna baskı yapması gerektiğini dile getirdi. Atalay şöyle devam etti: "Şu sıralarda Meclis’teki çalışma yürürken, bir yandan da anayasa ile ilgili sivil toplumun sesinin daha fazla çıkması lazım. Sivil toplumun ve vatandaşların Anayasaya ilgisinin daha fazla olması lazım. Siyaset kurumuna Anayasa çalışmalarını daha fazla önemsetecek sivil toplum atılımlarına, girişimlerine ihtiyaç var diye düşünüyorum."
Eskiden devlet kurumlarının değil, deterjan ve buzdolabı şirketlerinin vatandaş memnuniyetini aradığını söyleyen Atalay, “Şimdi ilk defa bu dönemde devlet vatandaş memnuniyeti arıyor.” ifadesini kullandı.

"SIK SIK VERİLDİĞİ İÇİN GENSORUNUN BİR AĞIRLIĞI KALMADI"
Atalay, konuşmasında kendisi hakkında verilen gensoru ile ilgili şunları dile getirdi: "Aslında, sık sık verildiği için bir ağırlığı kalmadı… Depremle ilgili çalışmalar iyi yürütülmedi diye benle ilgili bir gensoru verildi. Gensoru Parlamento’nun önemli bir denetleme mekanizmasıdır. Muhalefet eleştiriyor ama orada bir araştırma gösterdim. Partimiz her ay bir araştırma yaptırıyor. O ay meydana gelen önemli olaylarla ilgili vatandaşın görüşünü soruyoruz. Hem bugün seçim olsa, diye bir sorumuz var. Onun yanında o ay olup bitenleri vatandaş nasıl değerlendiriyor, onu da değerlendiriyoruz. Orada depremi sormuşuz. ‘Devletin müdahalesi zamanında mı’, ‘Çalışmalar iyi gidiyor mu?’ gibi, yaklaşık 10 soru. Vatandaşın yüzde 75’ten başlayarak yüzde 85’e kadar değişen aralıkta memnuniyeti var. Parlamento’ya çalışmalarla ilgili bilgi verdikten sonra onu gösterdim."

"ŞEFFAF OLMAYAN YAPI DEMOKRATİK OLAMAZ"
Kamu yönetiminde, devlet-vatandaş ilişkisinin en temel belirleyici olduğunu belirten Atay, "Demokrasinin ölçeği de devlet-birey ilişkilerindeki inişler, çıkışlar, katılım, şeffaflık gibi boyutlardır. Kamu yönetimi bizim en önemli hassasiyetimiz oldu. Devlet vatandaş ilişkisi nasıl olmalı, vatandaş kamu hizmetlerinin alıcısı olarak nerede olmalı en temel kaygımız oldu. Biz hep insan odaklı bir devlet, dedik." diye konuştu.
Bu dönemde kamu yönetiminde demokratikleşmenin en esaslı vurgu olduğunu kaydeden Atalay, "İkincisi yerelleşme. Merkezi yönetimden yerele doğru hizmetlerin kaydırılması. Ve sivilleşme, sivil toplumu, milletin sesini önemseme." dedi.
Demokratikleşme ve kamu yönetiminde simge kavramın şeffaflık olduğunu vurgulayan Atalay, "Şeffaf olmayan yapı demokratik olamaz. Birey, vatandaş millet bilmeden denetleyemez. Denetimden söz edeceksek mutlaka şeffaflık olacak. Bu kilit kavramlardan biri. Karanlık noktalar varsa, bilinmeyen ve denetlenemeyenler çoksa orada şeffaflık yoktur." şeklinde konuştu.
Atalay, kamu yönetiminde hesap verme ve bürokratik işlemlerin azaltılması konusunda önemli adımlar atıldığını aktardı. Yerel yönetimlerle ilgili tüm mevzuatın bu dönemde değiştiğini kaydeden Atalay, "Yerel yönetimlerin geliri de yetkisi de arttı." dedi.
Sivil toplumun önemine de dikkat çeken Atalay, bunun da önünün açıldığının altını çizdi.