ANKARA, (DHA) - 14 Aralık operasyonu hakkında değerlendirmede bulunan Atalay, "Bu bir basın suçu değil. Gözaltına alınanlar basın suçundan dolayı gözaltına alınmış değil. Düşünce suçundan dolayı gözaltına alınmış değil. Burada bir propaganda gazetenin gözaltına alma mekanı olarak kullanılması dış dünyaya bunun servisi Türkiye ile ilgili bu tür imajlar oluşturuluyor ama işin aslı öyle değil. Bu tamamen çok değişik kesimlerden insanların dahil edildiği farklı bir suç. Bir anlamda bir insan hakkı korunması. İşin aslını biliyorsunuz. Bir grup vatandaş bir kumpasla uzun süre gözaltında kalmış. Bu kumpas iddiasını bir şikayetle savcılığa iletiyorlar. Savcılık araştırıyor. Bir sürü verileri topluyor. Ondan sonra bu gözaltı operasyonu yapılıyor. Bir insan hakkı ihlali var. Vatandaşın mağdur olması var. Sivil vatandaş şikayet ediyor. Bunun hükümetle partiyle bir ilgisi yok. Bunun içinde sadece birkaç gazeteci var. Diğerleri polisler. Basın mensubu tarafından basın aracılığıyla suç işlenmesi diye bir özgürlük yok. Bir imtiyaz yok. Eğer o vatandaşların şikayet ettiği gibi bir suç varsa adaletin yerini bulması esastır" dedi.
"ARTIK KİMİN KİME PLAKET VERECEĞİ BİLE KARIŞTI"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaretlerde verilen plaket ve hediyeler ile ilgili açıklamaları üzerinden değerlendirmede bulunan Atalay, "Plaket verilmesi bir genelge ile artık bunların önlenmesi hedefleniyor. Özellikle kamu yöneticileri için bunlar rahatlatıcı olacak. Hediye verilmesi konusu düzenleniyor. Bunlar sadece tasarruf açısından değil, artık kimin kime plaket vereceği bile karıştı. Doğrusu yığın yığın her yerde plaketler. Bu konularda kamu yöneticilerimizi bakanların il ziyaretlerinde, valilerimizi rahatlatan şeyler olacak. Hem tasarruf sağlayacak hem de daha bir rahatlama getirecek. Gereksiz şeylerden kurtaracak diye düşünüyoruz. Biz parti olarak bunları doğrusu olumlu buluyoruz" diye konuştu.
"ŞU ANDA EKONOMİMİZLE İLGİLİ RAHAT BİR DURUMDAYIZ"
Rusya ve dünya genelinde yaşanan ekonomik gelişmelere dikkat çekerek Türkiye'de ekonominin sağlam temellere dayandığını belirten Atalay, "Dünya ekonomisinde kırılganlıklar var. Hükümetimiz de bu riskleri ciddi şekilde değerlendiriyor. Önemli olan ekonominin kalıcı istikrarını temin edecek şekilde dengelerini muhafaza etmek. Tedbirler almak. Ekonomi yönetimimiz bu konularda çok dikkatli. Son dönemde Rusya'daki gelişmeler döviz kurunu etkiledi. Rusya bizim en büyük dış ticaret ortaklarımızdan birisi. AB'den sonra en fazla dış ticaretimiz Rusya ile. İnşaat sektöründe de bizim iş adamlarımızın Rusya'da yatırımı çok fazla. Oradaki gelişmeler tabi ki etkiliyor ama burada gerekli tedbirler alındı. Hükümetimiz asla bu konularda bir panik halinde olmadı. Ekonomimizde olumsuz bir tutum gibi gelişmeyi kimse beklememeli. Şu anda kendimizden eminiz. Finansal istikrarımızdan eminiz. Bu konuda kimsenin tereddütü olmamalı. Ekonomi ile ilgili temel çok sağlam. Şu anda ekonomimizle ilgili rahat bir durumdayız" ifadelerini kullandı.
"VATANDAŞLARIN ŞİKAYET ETTİĞİ BİR SUÇ VARSA ADALETİN YERİNİ BULMASI ESASTIR"
14 Aralık operasyonuna ilişkin değerlendirmede bulunan Beşir Atalay, "Bu bir basın suçu değil. Gözaltına alınanlar basın suçundan dolayı gözaltına alınmış değil. Düşünce suçundan dolayı gözaltına alınmış değil. Burada bir propaganda gazetenin gözaltına alma mekanı olarak kullanılması dış dünyaya bunun servisi Türkiye ile ilgili bu tür imajlar oluşturuluyor ama işin aslı öyle değil. Bu tamamen çok değişik kesimlerden insanların dahil edildiği farklı bir suç. Bir anlamda bir insan hakkı korunması. İşin aslını biliyorsunuz. Bir grup vatandaş bir kumpasla uzun süre gözaltında kalmış. Bu kumpas iddiasını bir şikayetle savcılığa iletiyorlar. Savcılık araştırıyor. Bir sürü verileri topluyor. Ondan sonra bu gözaltı operasyonu yapılıyor. Bir insan hakkı ihlali var. Vatandaşın mağdur olması var. Sivil vatandaş şikayet ediyor. Bunun hükümetle partiyle bir ilgisi yok. Bunun içinde sadece birkaç gazeteci var. Diğerleri polisler. Basın mensubu tarafından basın aracılığıyla suç işlenmesi diye bir özgürlük yok. Bir imtiyaz yok. Eğer o vatandaşların şikayet ettiği gibi bir suç varsa adaletin yerini bulması esastır. Biz de neticede yargının vereceği kararı bekliyoruz" şeklinde konuştu.
"VATANDAŞA İHBAR HATTI KURARAK ONLARDAN UMUT BESLEMEK YANLIŞ"
Haluk Koç'un torpil iddialarına ve kendisine yönelik eleştirilerine yanıt veren Atalay, "Ben ona demiştim ki paralel yapının papağanlığını yapıyor, diye fazla alınmış. Ben de ona üzüldüğümü söylemiştim. Keşke böyle bir şey yapmasa. Haluk Koç'a yakıştıramıyorum, demiştim. Ondan fazla alınmış. Ben de doğrusu fazla alınmasına memnun oldum. Bu konumlara CHP'nin düşmesini biz istemiyoruz zaten. Onun için söylüyoruz. Sürekli torpil gibi konuların üzerinde duruyorlar. Bir ihbar hattı kurmuşlar. Ana muhalefet partisi keşke ülkemiz için esaslı ülkemizin geleceğiyle ilgili konular üzerinde dursa. Vatandaşa ihbar hattı kurarak onlardan umut beslemek falan yanlış. O konulara biz artık girmiyoruz. Kılıçdaroğlu ile ilgili SSK Genel Müdürlüğü dönemi çok şaibeli bir dönem. O kadar çok şey çıkıyor ki listeler, kendi akrabasının sayısı vs oralara girerlerse oralarda da hem belediyeleri olarak hem genel başkanları ile ilgili zararlı çıkarlar" dedi.
"BİZ DE KOMİSYONUN KARARINI BEKLİYORUZ"
Dört eski bakanın yüce divana gidip gitmeyeceği konusunda yapılacak oylama hakkında MYK'da parti olarak bir karar alınıp alınmadığı sorulan Atalay, "MYK gündemine o konu hiç gelmedi. Biz de komisyonun kararını bekliyoruz. Komisyon bir çalışma yapıyor. Onun çalışmasını bitirip karar vermesi konuyu belirleyecektir. Dün gündemimize böyle bir şey gelmedi" açıklamasında bulundu.
"OLUMLU BİR ÇÖZÜM SÜRECİ DİYALOĞUNUN SÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEYEBİLİRİZ"
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın çözüm süreci konusunda yaptığı son açıklamalar hatırlatılarak sürece ilişkin takvimdeki detaylar sorulan Atalay, "Bu konuda çok evvelden beri takvim vermemeye ben gayret ederim. Ama şunu söyleyebilirim. Hükümetin ilgili kurumların çalışmaları olumlu şekilde devam ediyor. Şu anda olumlu bir çözüm süreci çalışmasının diyaloğunun sürdüğünü söyleyebiliriz. Hükümetten aldığımız bilgiler bunlar bizim de" değerlendirmesinde bulundu.
"DEMİRTAŞ'IN BELGESİ VARSA ŞİKAYET ETMESİ LAZIM"
HDP'li Selahattin Demirtaş'ın dinlendiğine ilişkin olarak iddiaları sorulan Atalay, şunları kaydetti: "Demirtaş'ın o konuda varsa bir bilgisi belgesi şikayet etmesi lazım. Biz hükümet olarak son birkaç yılda dinlemelerle ilgili tedbirler aldık, çok ağırlaştırdık. Hukuki yönde yasal yönde dinlemeleri çok ağır şartlara bağladık. Yasal olmayan dinlemelere karşı daha cezalar arttırıldı. Bu konuda endişeleri varsa yasal yollardan bildirmeleri gerekir diye düşünüyorum"
"KARARI KOMİSYON VERECEK"
Dört eski bakan ile ilgili soruşturma komisyonunun çalışmaları ile ilgili sorulan bir soru üzerine Atalay, "Soruşturma komisyonları TBMM'de çok önemlidir. Yargı gibidir, yetkilere sahiptir. Dinlemeleri onlar yapıyor ve belgeleri onlar topluyor. Kararı da komisyon verecek. Orada herkes vicdanıyla karar verecektir. Biz de o komisyonun kararını bekliyoruz. Komisyonun çalışma yöntemi vs Meclis ile ilgili bir şey. Benim burada bir şey söylemem söz konusu değil. Onlar Meclis'in kendi iç çalışma sistemleri ile ilgili konulardır" diye yanıt verdi.
"VALİLER KAMU DÜZENİ AÇISINDAN BAZI KARARLAR ALIYOR OLABİLİR"
Kahramanmaraş olayları ile ilgili anmaların valilik tarafından yasaklanmasına ilişkin görüşleri sorulan Atalay, "Ben bilmiyorum doğrusu. Yeni duymuş oldum. Onun gerekçelerini tam bilemiyorum. Valiler belki oradaki kamu düzeni açısından bazı kararlar alıyor olabilir. Bunun gerekçelerini tam bilmiyorum" şeklinde konuştu.